Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Yurt Haberler
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Mehmet ŞEKER mseker@yenisafak.com.tr

Sekiz-on yaşındaki çocukları taşıyan aracın havaya uçurulduğu gün müydü, ondan bir gün önce veya sonra mı; adamın biri çıktı, açıklama yaptı.

Sözleri gazetelerde yer aldı.

Şöyle diyordu adını unuttuğum muhterem:

"PKK terör örgütü değildir."

Doğru söze ne denir?

İşte onu demeyeceğim.

PKK'nın bir spor örgütü olduğuna inanmamızı istiyor herhalde.

Silahlı çatışmalar, baskınlar, adam öldürmeler, kaçırmalar, bombalamalar, intihar saldırıları hep spor olsun diye yapılıyor demek.

El insaf, kol insaf!

Yalan söylemenin de bir ölçüsü olmalı.

Faaliyetlerinin tamamı terör eylemi olan bir örgüt, terör örgütü değilse nedir?

Satranç kulübü mü?

Acaba şunu mu demek istiyorlar:

"Terörle bir yere varamadık. Örgüt bu eylemlerden vazgeçmeli ve mücadelesini silahsız olarak devam ettirmeli."

Yani, o meşhur deyişle "siyasallaşma süreci" başlamalı.

İyi de perhizle turşu meselesini unutmamak gerekir.

Ve tabii verilmesi gereken hesaplar var.

Dağlardaki adamları şehre indirmek kolay değil.

Kampları ne yapacaksınız?

Örgüt hemen bugün silahlı eylemleri bitirmek için kesin karar verse bile, o kararı uygulamak mesele.

İki belirgin vasfı var örgütün.

Biri silahlı eylem, diğeri bölücülük.

Birinciden vazgeçilse bile, bölücülük maksadı devam ettikten sonra, örgüt hangi platformda taleplerini dile getirebilecek, siyasallaşma süreci nasıl ilerleyecek?

Şayet ikisi birden terk edilirse, geriye ne kalır?

Ayrıca bu kararları verebilmek için örgütün hangi mekanizmaları bir araya gelecek?

İyi niyetle düşünelim ve üst düzey yöneticileri bir şekilde anlaşma sağladılar diyelim...

O durumda dış destek unsurunu düşünmek zorundayız.

Maddi destek sağlayan, silah veren, karnını doyuran, tuvalet kâğıdı gönderen, dolaylı dolaysız siyasi destekte bulunanlar, "kararınıza saygı duyarız" deyip oturacaklar mı?

Senelerden beri onca masrafı boşuna mı yaptı, her kimse o dış destekte bulunanlar?

Velhasıl bu iş öyle üç beş kişinin bir araya gelip de vazgeçme kararı alabilecekleri boyutta değil.

Olayın çapı, kendilerini örgüt yöneticisi sanan kişilerin karar verme ve uygulama gücünü aşan ölçüdedir.

PKK terör örgütüdür.

PKK bölücü terör örgütüdür.

PKK dış destekli bölücü terör örgütüdür.

Eğer eylemlere son verilir ve strateji değiştirilirse, yani bölücülükten vazgeçilirse, patronlar razı gelmez.

Varsayalım ki örgüt yöneticileri kararda ısrarlı davrandı.

O takdirde PKK biter, yerine MKK kurulur.

Çünkü bu coğrafyanın, altındaki fay hatlarından daha fazla sarsıcı özelliği bulunan siyasi hatları vardır.

O siyasi hatlar, üzerinde yaşayanların güçlü olmaması durumunda, depremden daha çok sallar. Büyüklüğünü Rihter de ölçemez.

Ya sallanmaya razı olacağız, ya da güçlü olmanın yollarını bulacağız.

Geri dön

Yazdır

Yukarı