T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 3 NİSAN 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

İhsan DENİZ

Sigarasız hayatın maliyeti...

30 yıldır günde 2-3 paket sigara içen bir tiryakinin, 2,5 aydır sigara içmemesine rağmen, içinde, sigarayı bıraktığına dair kuvvetli bir his uyanmamasının ve dolayısıyla bu hususta net bir kanaate ulaşamamasının sebebi ne olabilir?

Sigarayı bıraktığına veya bırakacağına 'inanmaması' mı?..

Sigarayı bırakmak 'istememesi' mi?..

Nasılsa yeniden başlarım diyerek, kendini kandırmak yoluna sapmaması mı?..

Kendine vâkî güvensizlik mi?..

...

Bendeniz daha ziyade ikinci şıkka ağırlık veriyorum. Zira, inanıyorum ki, sigarayı bırakmak isteyen herkes bu mereti terk edebilir.. "Yahu, istiyorum ama bırakamıyorum" lâfı, kimse kusura bakmasın ama, tam bir martavaldır..

Örneğin, "İçersen, 6 ay sonra bacağını kesmek zorunda kalacağız!" uyarısını hiç kaale almayacak kaç babayiğit var aramızda? Ya da "İçmeyi sürdürürsen beyin damarların tıkanır, felç olursun!" tehdidine boyun eğmeyecek kaç kahraman? (Bizim Ali Özden, böylelerinin de var olduğunu söyledi. Doğrudur, inanırım. Sigara yüzünden kollarını ve bacaklarını kaybederek, âdeta kütüğe dönmüş şahısları ben de hatırlıyorum elbette. Ama o, başka bir şey..)

Kaldı ki, ben, 'sigarayı bırakmak' gibi bir kararın neticesi üzerine içmiyor değilim. 'Bırakmamak' üzere içmiyorum!.. Yani yeniden başlamayı, yani bırakmamayı düşündüğüm için bir süreliğine ara vermiş bulunuyorum.

Evet, kendime göre de 'sağlam'(!) mazeretlerim var:

* * *

Yıllar sonra sigarayı bırakan ya da bir süreliğine de olsa sigara içmeyenlerin karşılaştığı ilk ve öncelikli 'sorun', hızla kilo alma handikapıdır. Vücut, sanki müthiş bir 'açlık' hissiyle donanmış gibidir. Sigarayı bırakan, neredeyse, her gördüğü yiyeceğe âdeta saldırmak ister. Doymak bilmez..

Tıpkı benim gibi, benim başıma geldiği gibi..

Evet, 2,5 aydır sigara içmiyorum ve bunun 'bedeli' olarak 8 kilo almış bulunuyorum. Öğün sayım, (aralardaki atıştırmalar hariç) dörde-beşe çıktı. Zaten iştahım yerinde.. Aynı öğünde bir lokantadan çıkıp diğerine girdiğim oluyor. Tam bir obezite hâli sizin anlayacağınız.. Lâf aramızda, sigaradan olmadık ama, böyle giderse galiba bu fazla kilolar yüzünden tıknefes olacağız.

* * *

Yazı yazarken çok fazla sigara içen biri olarak en büyük endişem, sigarasız bu işi nasıl kotaracağım noktasıydı. İlk başlarda biraz tuhaf bir süreçti yaşanan ama, doğrusu, korktuğum başıma gelmedi. Yani en azından yazı yazarken, bu tür yazıları yazarken..

Ya şiir?..

Hiç teşebbüs etmedim! Esasen, şiir yazmaya teşebbüs edebilecek bir psikoloji, bir rûh hâli taşımadım o günden bugüne.. Hiç düşünmedim şiiri, tabir caizse, kaçtım! Doğrusu, sigarasız, nasıl şiir ya-zabileceğimi bilmiyorum. Galiba, biraz da 'şiire teşebbüs etmek'ten korkuyorum!

* * *

Geçen hafta, kadim dostum Avukat Kerim Yeşilkaya telefon etti: Dayan, 6 ay sonra sigarasız hayatın güzellikleriyle karşılaşacaksın, dedi.. Ben de tam aksine 2 aydır hayatı tatsız-tuzsuz bulduğumu, muhtemelen, 6 ay sonra belki daha da tatsız ve tuzsuz bulacağımı ifade ettim.

* * *

Ara sıra mırıldanıyorum: Şiir yazmama engel olacaksa (Velev ki, benim 'kuruntum' olsun!) başlarım ben böyle sigarasızlığa!..

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi