T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
G Ü N D E M 10 NİSAN 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Komadaki Aliş'i geri çevirerek öldürdüler

Evlerinde çıkan yangında dumandan zehirlenerek komaya giren iki çocuğu 'Yeşil Kartlı' oldukları için Ankara'da hiçbir hastane kabul etmeyince kardeşlerden 6 yaşındaki Alihan hastane kapısında öldü. Buğrahan ise bitkisel hayata girdi. Karakılıç ailesi 'Aliş'imizi öldürdüler' diye gözyaşı döküyor

Samsun'da evlerinde çıkan yangın sırasında dumandan zehirlenip komaya giren iki kardeşi 'Yeşil Kartlı' oldukları gerekçesiyle hiç bir hastane tedavi etmeyi kabul etmeyince kardeşlerden 6 yaşındaki Alihan hayatını kaybetti. Bitkisel hayata girdikten sonra İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi'ne kabul edilen 5 yaşındaki Buğrahan ise ölüm-kalım mücadelesi veriyor. Doktorlar, yoğun bakım ünitesinde kalan Buğrahan'ın yaşam şansının düşük olduğunu söylüyorlar.

ANKARA'YA SEVK

Evlerinde elektrikli battaniyenin tutuşmasıyla çıkan yangın sırasında dumandan zehirlenen iki kardeşe ilk müdahale Samsun Devlet Hastanesi'nde yapıldı. Tam donanımlı yoğun bakım ünitesinde kalması gereken çocuklar buradan 19 Mayıs Tıp Fakültesi'ne sevk edildi. Ancak hastanenin Basınçlı Su Altı Tedavi Ünitesi'nde görevli bulunmadığı için kardeşler Ankara'ya gönderildi.

YER YOK ALAMAYIZ

Çocuklarını Ankara'ya götüren Baba Ali Karakılıç, buradaki hastanelerin yeşil kartlı oldukları için kendilerini kabul etmediğini söyledi. Karakılıç, hastanelerin ilk olarak sosyal güvencelerinin olup olmadığını sorduğunu, kendisinin yeşil kartlıyım cevabı üzerine ise ya direkt reddettiklerini ya da yer yok diyerek kabul etmediklerini söyledi. 19 Mayıs Üniversitesi Hastanesi Çocuk Acil'in yetkili doktorunun Ankara'da bu tedavi için aramadığı hastane kalmadığını da söyleyen baba Karakılıç, ancak hiçbir hastanenin çocuklarını kabul etmediğini belirtti.

AMBULANS VERİLMEDİ

Ali Karakılıç, son olarak Özel Baromed Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi'nin çocukların tedavisini kabul ettiğini ancak Oksijen Merkezi'nden çıkan çocukların kalması için tam donanımlı yoğun bakım odasını bulamadıklarını söyledi. Yoğun bakım odası bulunan bir hastaneye nakil için tam donanımlı bir ambulans ihtiyacı doğduğunu belirten baba Karakılıç, 112 Acil'i aradıklarını ancak Acil görevlilerinin "Götüreceğiniz hastaneden bize doktor ismi verin. Ben bunu teyit edeyim ki ona göre size ambulans vereyim. Hastanızı hastane hastane dolaştıramam" dediğini belirtti.

Israrlarına rağmen 112 Hızır Acil Servisi'nin ambulans vermemesi üzerine Özel Ambulans Servisleri'nden doktorlu ambulans istediklerini belirten Karakılıç, ancak kendilerine doktorsuz hangar gibi bir ambulans verildiğini söyledi. Karakılıç, şöyle konuştu: "Sedyenin üstünde ambulans içerisinde hastane hastane dolaştık. Doktorların araya girmesiyle GATA'ya gittik. Orada 45 dakika bir saat ambulans içerisinde kaldıktan sonra yerimiz yok dediler. Ambulansın içerisinde hiçbir oksijeni yok kalp cihazı yok. 6 yaşındaki oğlum Alihan GATA'nın önünde ambulans içerisinde beklerken öldü ve Alihan'ı GATA'nın morguna bıraktık. Diğer çocuğum ise saatlerce ambulansta bekletildiği için bitkisel hayata girdi. Buna rağmen GATA'ya alınmadık."

RİCA MİNNET TEDAVİ

Karakılıç, diğer oğlu Buğrahan için sabaha karşı Atatürk Araştırma Hastanesi Doktoru Mustafa Bey'in ricası üzerine Hacettepe Tıp Fakültesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi'ne kabul edildiklerini ifade etti. Baba Karakılıç, İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi'nin çocuklarını Samsun'dan aradıklarında kabul etmek istemediğini ve Atatürk Araştırma Hastanesi Doktoru Mustafa Bey'in sevk etmesi üzerine hastaneye gittiklerini belirterek hastaneye gittiklerinde doktorun, "Biz size söylemedik mi? Neden geldiniz?" dediklerini öne sürdü. Karakılıç, "Buğrahan buraya kabul edildi ama yaşama şansı sıfır. Bitkisel hayatta beyin fonksiyonları tamamen ölü. Hiçbir tedaviye cevap vermeden cihaza bağlı şekilde yaşam mücadelesi veriyor " dedi.

KARAKILIÇ AİLESİ YIKILDI

PKK terör örgütüne karşı savaşırken 5 kurşun yiyerek dalağını, böbreğini ve ciğerinin bir kısmını kaybeden çocukların dayısı gazi Ahmet Özmen ise gördüğü muamele karşısında isyan etti. Özmen, "Ben Güneydoğu gazisiyim. Duyun gözyaşlarımı. Oğlumun cesedini verdiler bize. Gece yarısı yalvarıyorum. Çocuğumu kurtarın diye. Doktor hastaneleri arıyor. Bir tane hastane almaz mı ya? " dedi. Alişler ölmesin diye seslenen dayı Özmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben bu vatana hizmet ettim. Bu toprağa ben kan verdim. Şimdi de gözyaşı veriyorum." Bu arada olayın basına yansımasından rahatsız olan Hacettepe Tıp Fakültesi İhsan Doğramacı Hastanesi görevlileri ise habercileri engellemeye çalıştı. Gazetecileri hastane dışına çıkarmaya çalışan görevliler ile aile yakınları arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı.

  • ANKARA

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi