T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 10 NİSAN 2006 PAZARTESİ | ||
|
Çılgın Türk, gözle göremediğine inanmayanlardan olduğunu bir defa daha açıkça ortaya koydu. Aslında gözle görmek de yetmez; çünkü illüzyon olabilir. Bir de elle tutmak lâzım. Şöyle domatesi, patlıcanı, maydanozu tutar gibi... * "Çanakkale Savaşı'nı evliyaların dualarıyla kazandık" söylemine eleştiri getirmiş ünlü çılgın Türk. Ve şöyle söylemiş Kartal'da bir okulda verdiği konferansta: "Çanakkale Savaşı'nı evliyaların dualarıyla kazandık. Peki, Sarıkamış'ta evliyalar neredeydi? Hafta sonu tatiline mi çıktı?" Bu mantığa hayranlık duyacağız ama... Aması var işte. * Azizim... Çanakkale'de savaş hafta sonu mu yapıldı? Öyle şipşak olup bitmiş bir iş miydi de hafta sonu tatili söz konusu edilebilsin? Büyük ünlü çılgın Türk, eleştiride bulunurken "Yıllık izin" deseydi, daha mantıklı olurdu. Evliyaların izne ihtiyaç duyup duymayacaklarını... Dua edip etmeyeceklerini... Edeceklerse, o duaların sonuca bir katkısı olup olamayacağını ondan sonra daha rahat tartışabilirdik. Daha baştan yanlış bir ifade kullanmış. * Devamında şöyle konuşmuş gözlüklü büyük ünlü çılgın Türk: "Savaş maddi olaydır. Önce maddi olarak hazırlanacaksın, sonra dua edeceksin." Aksilik işte... Ne yaparsın! Biz baştan dua ediyoruz. Öyle alışmışız... Çünkü sonradan edilecek duanın bir faydası dokunmaz diye düşünürüz. Kaza yaptıktan sonra kasko yaptırmak nasılsa, ona benzer bir durum. Tıpkı savaşa maddi olarak hazırlanmanın, savaştan sonra olmayacağı gibi. Hazırlığı da duayı da önceden yaparız. Bunun böyle olduğunu herkes bilir de bizim kalın gözlüklü büyük ünlü çılgın Türk bilmiyor demek. * Ayrıca onun sözlerinden bizim savaşa maddi olarak hazırlanmadığımız, sadece oturup dua ettiğimiz gibi bir sonuç çıkıyor ki o da yanlış. Hem de temelden. "Deveyi önce sağlam kazığa bağlamak gerektiği" çok iyi bilindiğinden, bugüne kadar sadece bir kişi o dersi uygulamalı olarak almıştır. * Kara kalın gözlüklü büyük ünlü çılgın Türk'ün söylemek istediği başka bir şey aslında. "Evliya mevliya gibi laflar boştur" demek istiyor. "Dua mua ile bir şey olmaz" diyecek, dili varmıyor. Kendisini az daha rahat, az daha serbest hissetse söyleyecek. * 70'li yıllarda TRT'de görevli iken program metinlerini nasıl kontrol ettiriyordu elemanlarına biliyor musunuz? "Bakın şu metinlere, Allah mallah geçmesin içinde!" * İşte bu sebeplerden olsa gerek, kara kalın gözlüklü büyük ünlü çılgın Türk'ün roman diye yazdığı moman çıktı. Düşünceleri de müşünce.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |