T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 10 NİSAN 2006 PAZARTESİ | ||
|
"Alt tarafı bir roman" diye düşünüleceğini sandığım için bu kadar ilgi çekeceğini tahmin etmemiştim. "Genelkurmay, umarım, 'arka kapı' konusunda tedbir alıyordur" diye biten yazım beni bile hayrete düşürecek kadar ilgi gördü. Demek ki, devletin hassas birimlerine ait bilgilerin başka devletlerin eline geçmesi ihtimali insanları rahatsız ediyor. Bilgisayar teknolojisine vâkıf olanlar 'arka kapı' deyiminin ne anlama geldiğini biliyor. Yüklediğiniz bir program, üretici firmanın eklediği bir ufak özellik yüzünden, birdenbire kendini uzaklardaki bir anabilgisayara açık hale getiriyor. Bazen internete bağlanır bağlanmaz en son bağlanıştan sonra yaptığınız bütün çalışmalar o uzak bilgisayara iletiliyor; bazen de bilgisayar kendisi bağlantıyı kurup size hissettirmeden bilgileri geçiveriyor... 'Arka kapı' buna deniyor işte. Bilgisayarınız ruhunuz duymadan başkalarının güdümüne geçiyor 'arka kapı' uygulamasıyla... Dünyanın hemen bütün önemli program üreticileri ürettikleri programa 'arka kapı' yüklediği ithamına muhatap edildiler. Benim son zamanlarda kullanmaya başladığım yeni bir virüs önleyici program, dışarıdan gelen bağlanma taleplerini bana duyurduğu için biliyorum, o ithama mâruz kalan üreticiler gerçekten de 'arka kapı' bırakıyorlar... Sonuçta ben bir gazeteciyim, sizler esnaf, öğrenci, tüccar, öğretim üyesisiniz; bizlerin bilgisayarından ilgi çekici bir şey öğrenmesi beklenmez yabancı program üreticisinin... Ancak, üretici bir devletin koluysa, kullanıcı da bir başka devletin hassas bir birimiyse, 'arka kapı' birdenbire 'casusluk kapısı' haline dönüşebilir... Promis programını ilk üreten kişinin iddiası da bu işte. William H. Hamilton yazdığı ve kodlarını belirlediği Promis'in Pentagon tarafından çalındığını söylerken bir şeyi daha ekliyordu: "Pentagon Promis programını başka ülkelere para mukabili veriyor; hem de içine bir arka kapı yerleştirdikten sonra..." İngiliz MI6 istihbarat örgütü, Pentagon'la işbirliği halindeki CIA'den Promis'i alsa ve kendi ihtiyaçları için kullanmaya başlasa... Her toplanan bilgi ve kaleme alınan rapor CIA'ye ânında ulaşsa... İyi olur mu? Aynı soru İngiliz Savunma Bakanlığı ve İngiliz Genelkumay Başkanlığı için de geçerli. Bu kurumların kullandığı Promis programı iyi ve hoş olabilir, binbir işe yarayabilir, yol kısaltabilir, ama aynı zamanda İngiltere'nin bütün askerî planlarını, bütün gizli bilgilerini, ABD'ye sunuyorsa... Bunun istenir, iyi bir şey olduğunu sanmıyorum... Bilgisayara yeni başlayanlar bu yazdıklarımı tebessümle karşılayabilir. Gülmesinler. Bugünün teknolojisi yalnızca olağanüstü becerikli sıkıştırma teknikleri sayesinde en yoğun verilerin kısa sürede bir yerden diğerine aktarımına imkân sağlamıyor, aynı teknoloji bunu sağlayan 'arka kapı'nın en mâhir tarama işlemine rağmen kendini ele vermesini de engelleyebiliyor... Kimse, hiçbir kurum, hiçbir devlet, "Ben bütün datalarımı sıkı denetim altında tutuyorum; sürekli tarama işlemi yaptırarak kimsenin anabilgisayarlarıma dalmasına izin vermiyorum" demesin... Başka programları bir tarafa bırakarak Promis için sahibinden öğrendiğimi buraya yazayım: ABD sana Promis programı satmışsa ve sen de onu kullanıyorsan, ne tedbir alırsan al, bütün kayıtlarının National Security Agency (NSA) tarafından ânında öğrenilmesinin önüne geçemezsin... Biliyorum, Promis çok etkili bir program. İçeride ve dışarıda binlerce anabilgisayarla kolayca bağlatı kurup her türlü bilgiyi ıncığına cıncığına kadar toplayıp harmanlıyor ve istediğiniz her konuda size en ayrıntılı kişi profili çıkartabiliyor. O bilgilere dayanarak kolayca tavır alabiliyorsunuz... Bugüne kadar hiçbir program kimseye böyle bir kolaylık sağlamadı. Doğru. Ancak, şimdiye kadar hiçbir program Promis kadar öldürücü de olmadı. Program üzerinde çalışan bazı mühendisler esrarengiz biçimde öldüler; konunun peşine düşen gazetecilerin başına gelmeyen kalmadı. Programı üreten kişi doğduğuna doğacağına pişman edildiği gibi firması da mahvoldu... Şakası olmayan bir program Promis... Hani bir ara 'sosyetik fişleme' haberi çıkmıştı; bir devlet birimi kamuoyunun tanıdığı bazı kişilerin günlük alışkanlıklarını izliyormuş... Geçenlerde bazı mankenlerle futbolcular 'Barbie operasyonu' ağına takıldılar... Bir devlet birimi de bir ilin valisi ve üst düzey yöneticilerinin kişisel dosyasını tutmuş; onun da kokusu bir yerlerden çıkar... Ancak esas operasyonu kimin yaptığını, yaptırdığını hiçbir zaman öğrenemeyiz... Umarım, devletin bütün birimleri bilgisayarlarına mukayyet oluyordur...
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |