T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 12 NİSAN 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mehmet OCAKTAN

Dostluk yemeğindeki kavga ve 'şahinler'in beklentisi...

Son günlerde, Washington'da eski pırıltılı görüntülerini kaybetmeye başlayan 'Neo-Conlar'ın ağırlıkta olduğu merkezlerde, ABD yönetiminin Türk hükümetine güveninde 'yıpranma' ve iki ülke ilişkilerinde bir 'güven bunalımı'nın varlığından sözedilmeye başlandı.

Genellikle 'Amerikan şahinleri'nin çevresinde dolaşan bazı Türk gazeteciler ve zaten 'Şahinler'in bir parçası olan bazı Amerikan basını, Washington yönetiminin AK Parti hükümetinin izlediği çizgiden, Türkiye'nin dış politika önceliklerinden pek de memnun olmadığı yönündeki yorumları biraz da köpürterek dolaşıma sokmuş bulunuyorlar.

Hatta, PKK terör örgütünün son 'kalkışma' denemesinin bu "memnuniyetsizlikle' bağlantısı olduğu yönünde yorum yapanlar bile oldu. Elbette, Amerikan yönetimlerinin geçmişte, değişik ülkelerde artık birlikte yürümek istemediği ve başarısız göstermek için, demokratik açıdan çok da 'etik' olmayan yöntemler kullandığı olmuştur. Ama, terör gibi tehlikeli bir ateşi bu amaçla kullanacağını hiç sanmam. Çünkü, bu uzun vadede bir 'Amerikan nefreti'nin tetikleyicisi olacaktır.

Ama bir gerçek de var ki, Türkiye'nin yakın tarihinde yaşadığı "siyasi terör kıskaçları" ve darbelerin arkasındaki 'kuşkular', Türk toplumunun hafızasında hâlâ canlılığını korumaktadır.

Küresel koşulların dayattığı bir gereklilik olmakla birlikte, Amerika ile iş tutmanın mutlaka bir bedeli olacaktır. Bir kere, Amerika'nın yaşadığımız coğrafyayı yakından ilgilendiren 'işgal' gibi 'kötü alışkanlıklar'ı var. Ne yazık ki, bu alışkanlıkların yaşattığı acılardan kaçmak her zaman da mümkün değil.

Günlerdir Ankara'da, PKK terörünü, Hamas ziyaretini, Amerika'nın PKK'ya destek verip vermediğini ve Türk-Amerikan ilişkilerini tartışıyoruz. Zaman zaman Amerikan Büyükelçisi açıklamalar yapıyor, zaman zaman da bazı ABD'li diplomatlar mesajlar veriyor. İşte Pazartesi Ankara'ya gelen ABD Kongresi Türkiye Dostluk Grubu Eşbaşkanı Robert Wexler'in bütün görüşmelerinde de ağırlıklı olarak 'PKK terörü' ve 'Hamas ziyareti' konuşuldu. Hatta, özellikle 'PKK terörü' konusunda sert tartışmalar bile yaşandı.

Mesela, benim de katıldığım Dostluk Grubu Eşbaşkanı Egemen Bağış'ın Meclis'te Wexler onuruna verdiği yemekte, CHP'li Şükrü Elekdağ ile Amerika'nın Ankara Büyükelçisi Ross Wilson arasında tansiyonu hayli yüksek PKK tartışması yaşandı. Elekdağ: Siz bize bundan 2.5 yıl önce PKK'ya karşı operasyon yapacağız diye söz verdiniz. Bu sözünüzü tutmuyorsunuz. Örgüt cesaretlendi. Eylemlerini arttırdı. Wilson: Biz operasyon sözü vermedik. Elekdağ: Türk kamuoyu PKK'daki canlanmanın ABD'nin tutumundan kaynaklandığını düşünüyor. Bir şeyler yapmalısınız. Hadi sizden askeri operasyon beklemeyelim ama örgüt lojistiğini, suyunu, cephanesini sizin kontrol ettiğiniz topraklardan sağlıyor. Orada askerleriniz var, bunu önleyebilirsiniz. Wilson: Bizim Kuzey Irak'ta hiç askerimiz yok. Elekdağ: Ama PKK'nın orada rahatça lojistik destek bulması Türk kamuoyunda 'ABD PKK'yı cesaretlendiriyor' havası oluşturuyor. Wilson: Bu dediğiniz çok büyük saçmalık. Sözlerinizle ABD'ye hakaret ediyorsunuz.

Gergin bir ortamda gerçekleşen yemekte, benim yanımda oturan Amerikalı müsteşar, Elekdağ'ın konuşmalarından öylesine rahatsız oldu ki, bir ara "Esas sorunlu kafa bu" diye mırıldanıyordu. Anlaşılan o ki, Washington'daki 'Neo-Conlar'ın özel olarak körüklemesine rağmen Amerikan yönetimi, AK Parti iktidarından çok, muhalefetten rahatsız...

Nitekim kendisi de bir demokrat olan Robert Wexler, yemek öncesinde bir gazetecinin, "Washington AK Parti hükümetine güvenini yitirdi mi" sorusunu son derece sakin bir üslüpla şöyle cevaplandırdı: "Böyle bir yaklaşım, gerçeklik duygusunun yanına bile yaklaşamaz. Bu abartılmış bir anlayış, aynı zamanda akılcı yaklaşımdan da uzak. Ayrıca, Amerika'nın, Türkiye'nin Doğu'ya mı, Batı'ya mı gittiğini sorgulaması söz konusu değil. Çünkü Türkiye, AB'ye girme mücadelesi veriyor."

Wexler'in ziyaretiyle ilgili bir noktanın altını çizmekte yarar var. Bir kere, Türk basını özellikle Hamas ziyareti konusunda Wexler'den 'AK Parti aleyhine' abartılı cevaplar almak için büyük gayret sarfetti. Hatta bu sorulardan bunalan Wexler bir ara, "Evet Hamas ziyareti bir hataydı, ama artık geçmişte kaldı, şimdi geleceğe bakıyoruz" ifadesini kullandı.

Galiba, Amerika'daki ve Türkiye'deki 'şahinler' Türk-Amerikan ilişkilerinin bozulmasından ve işlerin daha da sarpa sarmasından bir 'yarar' umuyorlar...

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi