T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 16 NİSAN 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Rasim ÖZDENÖREN

Bakü'de üç gün

Geçtiğimiz hafta Azerbaycan Sanat Gazetesi'nin "Yılın En Yaxşı Ecnebi Yazarı Sanat Mükafatı"nın şahsıma verilmesi münasebetiyle 8-10 Nisan tarihlerinde üç gün Baku'de (Azerbaycan) bulundum. Bu üç günün özeti şudur:

1. İlk gün, 8 Nisan 06 Cumartesi: Sabah erken saatte Baku'ye ulaştık. O gün öğleden sonra saat 15:00'te düzenlenmiş olan ödül törenine katıldık. Üç Azerbaycanlı yazardan sonra, yabancı yazar olarak bana layık görülen ödül (iki plaket) Sanat Gazetesi'nin (Senet Gezeti) baş redaktörü Samir Sadaqatoğlu tarafından verildi. Ayrıca, bir "fahri diploma" da tevdi edildi. Verilen ödülden sonra kısa bir konuşma yaptım. Konuşmanın metni bende saklı..

Törenden sonra, Türkiye'nin TİKA temsilcisi Raif Kutluk ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Baku müşaviri Fethi Gedikli'nin bazı Azerbaycan yazarları ile birlikte ikindi çayı davetine icabet ettik.

Çaydan sonra Türk rejisör Rasim Aşın'ın Yunus Emre'nin ilahilerinden derlenmiş ve Azerbaycanlı sanatçılar tarafından icra edilen muhteşem konserini dinledik.

2. İkinci gün: Dr. Mehmet Rıhtım ve Doç. Dr. Fethi Gedikli'nin rehberliğinde kısa bir Baku gezisi yaptık. Öğle namazını Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı'nın inşa ettirdiği camide eda ettik. Bilahare Baku'nün, bence en etkili mekânı olan Seyyid Yahya Bakuvi'nin makamını ziyaret ettik. Şeyh, 15. yy.ın en etkili sufilerinden ve Halvetiliğin Baku'deki pir-i sanisi... Ziyaret ettiğimiz türbe ve külliye, Halvetiliğin neşet ettiği nokta... Bilindiği gibi, Osmanlı tasavvuf tarihi, bir bakıma Halvetiler tarihidir. Ve bütün İslam ülkesinde oldukça yaygındır. Ehli sünnet inancına bağlı ve Hanefi mezhebine mensupturlar. Dr. Mehmet Rıhtım'ın Seyid Yahya Bakuvi ve Xalvetilik (2005, Baku) adını taşıyan kitabından sonra, müşarünileyhe ilgi çoğalmış ve külliyenin onarımı cihetine gidilmiştir. Sovyetler zamanında bina harap olmaya terk edilmekle kalmamış, fakat taş üstündeki kitabeleri de yerlerinden sökülmüş veya tahrip edilmiştir.

O gün akşama tanınmış Azerbaycanlı şair Rasim Karaca'nın Azat Yazarlar Ocağı davetine katıldık. Aynı gün, Yazarlar Ocağı'nın kuruluşunun da 5. yıldönümü imiş. Yemekte, Yazarlar Ocağı üyelerinden Babi (ressam), Şerif Ağayar (şair, yazar), Murad Köhnekale (şair, yazar), Mövlud (nasir, hikâye), Rafik Taki (nasir), Tural Caferov (eleştirmen), Günel Mövlud (şair), Nicat (şair, çevirmen), Şehriyar (şair), Azat Yaşar (şair, tercüman) ve biz Türkiye'deyken de yazılarımıza öykümüze ilgi duyan, onların Azerbaycan lehçesine aktarılmasında emeği geçen adaşım Rasim Karaca ile beraber olduk. Verimli sohbet saatleri yaşadık. Azerbaycan edebiyatından, bugünkü Türk edebiyatından konuştuk.

3. Üçüncü gün: Sabahleyin saat 10:30'da Türkiye'den Ali Çınar'ın başkanlığındaki Birleşmiş Milletlerle irtibatlı Gençliğe Yardım Fonu kuruluşunun mekanında, bizim Azerbaycan lehçesine aktarılan kitabımızın tanıtım toplantısı yapıldı. Kitap Kirli Şüşeler (bizim Kirli Camlar adını taşıyan öykümüz) adıyla yayınlanmış. Baskıya hazırlayan Rasim Karaca. Danışmanlığını Cevdet Karal üstlenmiş. Cevdet Karal ayrıca kitaba Düşüncenin Hikayeleri başlığı ile bir tanıtma yazısı eklemiş. Öyküleri ve iki denemeyi Azerbaycan lehçesine aktaranlar: Neriman Abdülrahmanlı, Tural Caferov, Turgut (ki Rasim Karaca'nın burada kullandığı müstear adı) ve İlknur. Edebiyat ve Medeniyet Tezahürleri Merkezi Direktor Muavini Tehran Elişanoğlu'nun bizim öykülerimiz üzerine vukufla yaptığı dikkate değer konuşmayı dinledik. Ayrıca çevirmenler bu kitaptaki öyküler üzerine izlenimlerini ve yorumlarını açıkladılar.

O gün öğleden sonra Kafkas Üniversitesi'nin davetine icabet ettik, öğle yemeğini orada yedik. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Okumuş, bize ayrıca bir sohbet imkânı sağladı. Öğretim üyelerinin ve öğrencilerin katıldığı "Okuma Nedir, Yazma Nedir" konulu sohbete sıcak bir teveccüh oldu. Ve bu üç gün boyunca, belirlenmiş programlardan artan zamanlarda çeşitli dergilere, gazetelere mülakatlar verdik. Ziyaretimiz gazetelerde haber konusu yapıldı.

Orada kaldığımız üç gün boyunca TİKA' nın Baku temsilcisi dostumuz Raif Kutluk'un, Kültür ve Turizm Müşavirimiz Doç. Dr. Fethi Gedikli'nin gösterdikleri sıcak ilgiyi, sıradan bir misafirperverliği aşan dostluklarını, burada şükranla, minnetle anmak istiyorum. Onlar, Baku'de görevlerini ellerinin ucuyla tutup yerine getirmiyorlar; kendilerinden beklenenin ötesine giderek canla başla, aşkla, şevkle işlerini görüyorlar. Sağ olsunlar, var olsunlar. Orada gördüğüm ilgi için herkese ve özellikle Rasim Karaca'ya ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi