T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
S O N   D A K İ K A 24 NİSAN 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
  Favorilere Ekle
  Giriş sayfası yap

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Türkiye Ortadoğu'da etkin bir rol oynayabilir

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Türkiye'nin Ortadoğu'da etkin bir rol oynayabileceğine inandığını, bu çerçevede Ortadoğu'daki sürece ilişkin uluslararası bir toplantıya ev sahipliği yapabileceğini söyledi.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas
Abbas, CNN TÜRK'e verdiği demeçte, Türkiye ziyareti, Filistin'deki son gelişmeler ve Ortadoğu Barış Süreci'ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ile iyi ilişkileri olduğunu kaydeden Abbas, "Biz, kardeş ülkeleriz. Türkiye'nin İsrail ile de iyi ilişkileri var. Bunun yanı sıra Türkiye bölgesel bir güç ve bu nedenle de Ortadoğu'da barışın hüküm sürmesi Türkiye'nin de çıkarına. Ben Türkiye'nin, gücü ve kapasitesi doğrultusunda, Ortadoğu'da etkin bir rol oynayabileceğine inanıyorum. Ankara'da vereceğim mesaj da bu olacak. Ayrıca biz sizin yardımınızı gerçekten istiyoruz. Türkler bizim kardeşlerimiz ve Türkiye bize rahatlıkla yardım edecek durumda" dedi.

Abbas, Türkiye'nin nasıl bir yardımda bulunabileceğine ilişkin soru üzerine, Türkiye'nin bölgedeki pek çok devletle bağımsız ilişkileri olduğunu, bunların başında da İsrail ve Filistin'in geldiğini hatırlatarak, "Buradaki bağlantılarını, her iki tarafla da sürdürdükleri iyi ilişkileri kullanabilir; iki tarafı da tatmin edecek öneriler getirebilir. Türkiye'nin bize yardımcı olabileceği çok alan var kısacası. Ankara'da veya Türkiye'nin başka bir yerinde taraflar arası bir toplantıya ev sahipliği yapabilir mesela; bu toplantı açık da olabilir, gizli de" diye konuştu.

"MEMNUN OLURUZ"

"Türkiye'nin geçmişte pek çok kez İsrail ile Filistin arasında arabuluculuğa soyunduğunun, ancak sürecin dışında bırakıldığının" belirtilmesi üzerine Abbas, "Türkiye böyle bir girişime gönüllü olursa, en azından bizim açımızdan şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Türkiye'nin Ortadoğu'da böyle bir role soyunmasından son derece memnun oluruz, bunu takdirle karşılarız. Türk hükümetiyle birlikte çalışmaya hazır oluruz. Ama İsrail tarafına da bakmak lazım tabii, bakalım onlar da böyle bir rolü kabul ederler mi?" dedi.

Erez sanayi bölgesi projesine yönelik bir soru üzerine de Abbas, "Güvenlik koşullarındaki sorunlar nedeniyle hiçbir şey yapamıyoruz maalesef. Asayiş sağlanmadan yapabileceğimiz pek bir şey de yok. Ben güvenlik konusunu altın anahtar olarak değerlendiriyorum, bu konudaki sıkıntıyı çözdüğümüz zaman her şey yavaş yavaş düzelecek" diye konuştu.

Abbas, güvenlik sorununu tanımlamasının istenmesi üzerine de şunları kaydetti:

"Bildiğiniz gibi asayiş konusunda hiçbir zaman tam anlamıyla kontrol sağlayamıyoruz. Hamas da iktidara gelmeden önceki dönemde olayları provoke ediyordu. Şimdi Hamas iktidarda, ama İslami Cihad ve herkesin inandığının aksine El Fetih'e bağlı olmayan El Aksa Şehitleri Tugayı var ortada. Ve tabii daha önce de bahsettiğim yabancı güçler var. Bu bölgede huzurun sağlanmasını istemeyen, istikrarsızlıktan çıkarı olan bir sürü grup var kısacası. Güvenlik konusundaki sorunları çözebilirsek Erez projesi de anında hayata geçirilecek."

"ORTADA BİR SORUN OLDUĞU KESİN"

Abbas, Hamas'ın seçim zaferiyle ilgili soru üzerine, seçim sonuçlarının Hamas'ın başarısından çok El Fetih'in başarısızlığı olarak tanımlanması gerektiğini söyledi.

El Fetih'in seçimlere parçalanmış bir şekilde ve büyük hatalar yaparak katıldığını, sonuçta da başarısız neticenin alındığını ifade eden Abbas, "Ama yine de şunun herkes tarafından anlaşılması lazım:

Filistin halkının yüzde 51'i seçimlerde El Fetih'e oy vermiştir. Hamas'a oy verenlerin oranı yüzde 42'de kalmıştır. Bu sonuç bence şunu gösteriyor: Filistin toplumu fanatizmden yana değildir, ama El Fetih seçmenin kabullenebileceğinden çok daha fazla hata yapmıştır. Bence sürpriz olan seçimlerde Hamas'ın başarılı veya başarısız olması değil, Hamas'ın Meclis'te bu kadar çok sandalye kazanması" dedi. Kendisinin El Fetih'li, başbakanın ise Hamas'lı olmasının çift başlı bir Filistin siyaseti yaratabileceği yönündeki değerlendirmelerin hatırlatılması üzerine Abbas, şunları kaydetti:

"Ortada bir sorun olduğu kesin. Yönetimde iki ayrı siyasi tutum temsil ediliyor. Hamas iktidara gelmesine rağmen hala muhalefetteyken izlediği siyaseti sürdürüyor. Ben Hamas'ın bu eski tutumlarından vazgeçmesi gerektiği görüşündeyim. Hamas gerçeklerle yüzleşmeli ve İsrail hükümetiyle günlük ihtiyaçların gerektirdiği şekilde iletişim kurmalı. Hamas artık muhalif bir grup değil, bir iktidar partisi."

Filistin kabinesindeki 24 bakanın İsrailli meslektaşlarıyla her gün görüştüğünü hatırlatan Abbas, "Buna rağmen Hamas İsrail'i tanımamakta direniyor. Bu nasıl Filistin'in halkının çıkarına hizmet edebilir ki? İki taraf arasında görüşmeler devam ediyor, ortada uzun çabalarla oluşturulmuş bir yol haritası var, Arap tarafının çözüm önerileri de var. Ancak hükümetimiz bütün bunları tanımıyor. Kısacası Devlet Başkanı olarak benim izlediğim politikayla Başbakanlık politikası arasında bir çelişki, bir tezat var. Bu durumun birçok soruna yol açabileceğini kestirmek zor değil, ama umuyorum ki bu sorunların üstesinden gelmeyi başarırız" diye konuştu.

"BEKLEYİP GÖRELİM"

Abbas, "Hamas'la çalışabileceğinizi düşünüyor musunuz?" sorusuna, Hamas'ın bazı siyasi tutumlarından vazgeçmesi gerektiğine inandığını belirtti. Abbas, "Bence Filistin'deki siyasi hayatı normale döndürmemizin ve Filistin halkının iç ve dış çıkarlarını korumak için yol alabilmemizin tek yolu bu. Dolayısıyla ben diyorum ki bir süre bekleyelim, bakalım Hamas tutumunu değiştirebilecek mi? Şimdiye kadar bir şeylerin değiştiğine dair bir belirti yok, ama ben yine de kötümser değilim. 'Bekleyip görelim' diyorum" dedi.

Bir gün İsrail ile Filistin sorununa bir çözüm bulmayı başarması durumunda, Hamas'ın kendisine destek verip vermeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de Abbas, "Hamas beni ister desteklesin, ister desteklemesin. İsrail ile çözüm yolunu bulduğum zaman bunu referandumuna sunacağım. Filistin halkı Hamas'tan da ve diğer siyasetçilerden de daha üstündür" diye konuştu.

Hangi durumda hükümeti görevden almayı düşünebileceğinin sorulması üzerine Abbas, "Anayasa bana kesin ve net olarak hükümeti görevden alma yetkisi veriyor, ancak ben bu yetkiyi kullanmak istemiyorum. Ama yine de herkes kanunen elimde böyle bir yetki olduğunu bilmeli" dedi.

İsrail hükümetinin, Hamas'ın politikaları yüzünden baskı yaptığını söyleyen Abbas, "Ama benim için önemli olan Filistin halkının çıkarları. Ve böyle düşündüğüm için de bu baskılara dayanabilirim. Şimdi İsrail'de hükümetin işbaşı yapmasını bekliyorum. Amacım iki taraf arasında diyalog kanallarının açık tutulması ve barışı sağlamak için işbirliğinin gerçekleştirilmesi" diye konuştu.

"YARDIMLAR OLMADAN UZUN SÜRE AYAKTA DURAMAYIZ"

ABD ve Avrupa ülkelerinin Hamas'ın iktidara gelmesi yüzünden Filistin yönetimine verdikleri mali desteği kestiğinin hatırlatılması üzerine de Abbas, şunları kaydetti:

"Yardımlar olmadan uzun süre ayakta duramayız. Amerika ve Avrupa'nın yardımları kesme kararını doğru bulmuyorum. Hamas'la ilişki kurmamak için bazı sebepleri olabilir, ama isteseler yardımları Filistin halkına başka yollarla da ulaştırabilirler. Biz bu kaynağı, Filistin insanına, yardıma muhtaç insanlara çeşitli yollardan ulaştırabiliriz. Uluslararası toplum eğer barışın sağlanmasını istiyorsa, Filistin halkına yapılan yardımları kesmek yerine daha fazla yardım göndermeli."

"ÇÖZÜM YOL HARİTASI"

Ortadoğu sürecine ilişkin olarak eğer kalıcı, adil, istikrar getirecek bir barış isteniyorsa, iki tarafın görüşme masasına oturması ve konuşması gerektiğini ifade eden Abbas, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Barış dayatmaları var olduğu sürece, belki çatışma 5-10 sene ertelenebilir, ama çözümlenemez. Çatışmanın uzun vadeli olarak sona erdirilebilmesi için çözüm önerileri üzerinde karşılıklı anlaşma sağlanması gerekiyor. Çözüm zaten hazır, bu çözüm de Yol Haritası. Yol Haritası A'dan Z'ye her konuda ne yapılacağını söylüyor. Başkan Bush'un (ABD Başkanı George Bush) bu konudaki girişimi var, o da iki devletli çözümü, Batı Şeria'nın ve Gazze'nin boşaltılmasını savunuyor. Filistinli mülteciler sorunu da dahil olmak üzere, İsrail'le aramızda problem yaratan her konunun çözümü Yol Haritası'nda mevcut. Eğer İsrail müzakere masasına gelir ve biz de Yol Haritası'nı yürürlüğe koyarsak, İsraillileri de Filistinlileri de tatmin edecek çok adil bir sonuca ulaşmak mümkün. Filistinlilere tek taraflı olarak bir çözüm dayatmak 'İşte bu sizin toprağınız, bu da bizim toprağımız' demek işe yaramaz, bu tutum kimseyi kalıcı bir sonuca götürmez. Belki bir süre, 5 sene, 10 sene kadar sular durulacaktır, ama bir 10 yıl sonra mücadele tekrar başlar ve başladığımız noktaya, şiddet ve terör döngüsüne geri döneriz." İsrail'de artık Ehud Olmert ve yeni bir koalisyon hükümetinin olduğuna işaret eden Abbas, "Bunun olacağından emin değilim, ama umuyorum ki onlarla daha iyi çalışacağız ve artık Yol Haritası'nı göz önünde bulundurarak görüşmelere başlayacağız. Yol Haritası bence herkesin çok değer vermesi gereken bir belge" diye konuştu.

"TERÖRİSTLERİ AYIRMAMIZ GEREKİYOR"

Tel Aviv'deki intihar saldırısıyla ilgili bir soru üzerine Abbas, "Böyle şeyler arada sırada oluyor, bundan sonra da olacak. Ama inanın ki bu saldırıların kaynağı Filistin'in dışında, bu tip saldırılar Filistin halkından gelmiyor. Filistin halkı barış ve güvenlik istiyor, böyle bir şiddet değil. Bütün olanlara rağmen Filistinliler İsraillilerle barış içinde yaşamak istiyor. Hem bir de İsrail tarafına bakalım. İsrail hala işgalleri, suikastları, misillemeleri, tankları, uçakları, roketleri kullanıyor. İki tarafın da durması ve kendini kontrol etmesi lazım. Bence bunu yapmak hiç de imkansız değil" dedi.

Abbas, "Kendi halkıma da, İsraillilere de her zaman verdiğim mesaj şu: Eğer dikkatimizi sadece her iki taraftaki teröristlere yöneltirsek hiçbir şey başaramayız, barışa ulaşamayız. Teröristleri toplumun genelinden ayırmamız, onları izole etmemiz gerekiyor. Bunu başardıktan sonra barış sürecine yoğunlaşabiliriz. Bunu yaptıktan sonra bir yıldan bile daha az bir zamanda barışa ulaşmamızın mümkün olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

  • ANKARA (A.A)


    Türkiye, arabuluculuğa soğuk bakıyor
    Filistin Devlet Başkanı Abbas Ankara'da

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  • ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi