T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
E K O N O M İ | 24 NİSAN 2006 PAZARTESİ | ||
|
'Projelerde bütçeyi aştım yakında şirketten kovarlar'
Birbiri ardına sosyal sorumluluk projeleri başlatan Opet Yönetim Kurulu üyesi Nurten Öztürk, şimdi de Tarihe Saygı Projesi'ni sürdürüyor. Projelerin öngörülen bütçesini aşan Öztürk, "Yakında beni şirketten kovacaklar" diyor
KÖYLER SON DERECE BAKIMSIZ Proje nasıl doğdu? Çanakkale'de seminerler verirken, burada da bir örnek köy yapmamız yönünde talepler oldu. Ama gördük ki, bir köyü 'örnek köy' olarak yapmak birşey ifade etmeyecek. Çünkü bölge, Milli Park sınırları içine alındıktan sonra köylüler, en ufak çatı onarımına dahi girememişler, boyalarını yapamamışlar. Son derece bakımsızdı. Tabii ziyaretçiler de çok kötü ortamda, doğru hizmet alamadıkları için söylenerek ayrılıyordu. Kendi çöplerini de bırakıp, köyün üzerine bir yük daha bindiriyordu. Acımasız bir savaşın yaşandığı bu topraklardan barış çağrısı yapalım istedik. Bunun için, ziyaretçilerin ihtiyaçlarını giderecekleri yerlerin sağlıklı, temiz, güzel görünümlü olması lazımdı. Ayrıca eğitim konusunda büyük bir proje hazırladık. Eceabat ve 12 köyü proje kapsamına alarak, köyleri kalkındırmayı, halkına da nasıl hizmet verileceğini ve nasıl üretken olabileceklerini anlatmayı hedefledik. Pansiyonculuk, İngilizce, el sanatları, temizlik ve hijyen kursları verdik, veriyoruz. BÖLGE, 2.5 MİLYON KİŞİYİ AĞIRLIYOR Son birkaç yılda Çanakkale Şehitlikleri'ne gelen ziyaretçi sayısının 10 kat artması da sorunları arttırmış görünüyor. Yılda 2.5 milyon kişi geliyor, ki bu çok daha katlanacak. 2001 yılında 250 bin kişi gelmiş, 2005 yılı sonunda bu sayı 2 milyon 700 bini aşmış. Ciddi bir altyapı yok. Her geçen yıl biraz daha kötüleşen köyler ve sürekli artarak gelen ziyaretçi. Artık bu yükü kaldıramıyor. Bunun için mutlaka birşeyler yapılması gerekiyordu. Bize kısmet oldu. Çünkü burası, Türkiye'nin kalbinin attığı yer, göz bebeğimiz... Olaya ticari baktığınız yönünde kuşkular oldu mu? Ticari bakmadık olaya... Zaten metrekareye 6 bin merminin düştüğü bir yerde, yarım milyon insanın yattığı küçük bir yarımadada ticarî düşünmek imkansız. Köylülerden biri sizi 'Talih Kuşu, İyilik Meleği' olarak tanımladı. Gördüğüm kadarıyla köylerine piyango vurmuş gibi hissediyorlar. Anadolu insanı farklı, son derece saf. Duygularını çok açıkça, bir perde arkasına gizlemeye gerek görmeden açıklayabiliyorlar. Çocuklar gelip sarılıyor, duygularını açıkça söylüyor. Behramlı köyünde çok yaşlı bir kadın, "Kızım ben bu yaşıma geldim. Buraya bir Allah'ın kulu gelip de 'Sizin için ne yapabiliriz' demedi. Duacıyız" dedi. İnsanlarımız için doğru bir şeyler yapılır ise bunu anlıyorlar. Bu da yetiyor zaten. Çocukluğum köylerde geçti Köyleri bu kadar iyi tanımanızda, eskiden öğretmenlik yapmanızın payı büyük olsa gerek? Babam bir köy öğretmeniydi. Annemiz, babamız köyde doğup büyümüş, biz de çocukluğumuzu kısmen köylerde geçirdik. Maalesef köylerimiz her geçen gün geriye gitti, insanlar göç etmeye mecbur kaldı. Sonunda köyler boşaldı ama şehirler köyleşti. Köyler, yeterli şekilde işlenebilseydi şu an çok farklı bir yerde olurduk. Avrupa Birliği projeleri içinde zaten köylerin kalkınması var. Ama biz kendi kendimize bir yol çizdiğimizi düşünüyoruz.
Eşim projelerimi destekliyor Hep sosyal projeler için para harcıyorsunuz. Eşiniz veya diğer yöneticiler buna isyan etmiyor mu? Tabii şirketimizi bir yerlere getirebilmek için ticari olarak da çok çaba harcadık. Ama eşimde de, bende de aynı duygu var. Ülkemizi herkes çok sever. Ama biz biraz daha tutkunuz galiba. Kötü olan, yapılamayan her şeye çok üzülüyoruz. O yüzden bir proje getirdiğim zaman eşim köstek olmuyor, destekliyor. Bazen kızıp "Bin kilometre yol gidiyorsun, aynı gün geri dönüyorsun, canına yazık" diyor, ama takip etmezseniz olmuyor. Çocuklarınız şirket kurup gayrimenkul işine girdi. Onlara destek oluyor musunuz? Hep çocuklarımızın kendi ayakları üzerinde durmalarını istedim. Kendi şirketlerini kurdular. Çok fazla karışmıyoruz. Tabii uzaktan, maddi ve manevi olarak destek oluyoruz.
Tarihe Saygı Projesi ile neler yapılıyor?
3 yıl içinde tamamlanması beklenen proje ile şehitliklerin yeraldığı Gelibolu Yarımadası'nda görünümü bozan binalar, duvarlar Atatürk Posterleri, Çanakkale Savaşı'nı anlatan panolarla kaplanıyor. 12 köyde kurulan köy komiteleri tarafından ihtiyaçlar belirleniyor. Köy meydanlarına granit parke taşı döşeniyor. Meydana modern satış standları, banklar, çöp kutuları yerleştiriliyor, ışıklandırılıyor. Müzeler yenileniyor. Ücretsiz boya dağıtılıyor, köylülerin evleri boyamaları sağlanıyor. Köy ağaçlandırılıyor, peyzaj çalışmaları yapılıyor. Pansiyonculuk, İngilizce kursları veriliyor.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |