T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 6 OCAK 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Vecdi AKYÜZ

Kurbanın usulüne uygun kesimi

Tezkiye (usulüne uygun kesim) kavramı Tezkiye ve zekat, sözlükte "kesmek, boğazlamak" anlamına gelirken, fıkıh dilinde "Dinî kesim şekline verilen ad"dır. Etinin yenmesi ve kesilen her hayvanın helal olması için, bu kesim şeklinin uygulanması şarttır.

Tezkiye, iki çeşittir:

1) İhtiyarî tezkiye: Hayvanı boğazın çeneye bitişen yeri ile göğse bitişen yeri arasında herhangi bir yerinden kesmek ihtiyarî tezkiye olarak adlandırılır. Bu kesim şekli hayvanın dört organını keserek gerçekleşir: a) Nefes borusu, b) Yemek borusu, c-d) Boynun iki yanında bulunan şahdamarlar. İşte bunların tamamen kesilmesiyle, tezkiyesi tamamlanan hayvanın, kurban olması ve etinin yenmesi sahih olur.

2) Zarurî Tezkiye: Kesilecek hayvanın vücudunun herhangi bir yerinde açılacak yarayla kanın akmasını ve bu şekilde ölmesini sağlamak zarurî tezkiye adını alır. Bu tezkiye türü, daha çok av hayvanlarında uygulanır. Fakat, evcil hayvanlar yabanileştiği veya tutup kesmek mümkün olmadığı takdirde, ya da kuyuya düştüğünde, böyle bir tezkiyeyle (ölümün bu yaralanmadan olduğunu bilerek) öldürüldükten sonra eti yenir (kaçak boğalar örneğini hatırlayalım). Herhangi bir kimse üzerine saldıran hayvan, bu kimse tarafından bu şekilde kanı akacak şekilde öldürülmüşse, bu hayvanın etinin de yenmesi caizdir.

Tezkiyenin şartları

Hayvanın acı çekmeden ölmesini sağlamak için tezkiyede bazı şartlar aranır:

1) Keskin alet kullanmak: Kesim âletleri, kesici ve parçalayıcı olmak üzere, ikiye ayrılır:

Kesici aletler: Kesim, kanı akıtacak ve kesilmesi gereken yerleri kesecek şekilde keskin bir âletle yapılır. Bunun demir, tahta, taş vb. olması mümkündür, ancak önemli olan keskinliktir. Bu sebeple, kesici âletlerin keskin olanlarıyla yapılan kesim caizdir; fakat keskin olmayan âletlerle yapılan kesim kerahatle caizdir.

Parçalayıcı aletler: Parçalayıcı âletlerle yapılan kesimde, boğma ve parçalama bulunduğu için, kesimin onlarla yapılması haramdır; böylelikle kesilen hayvanların eti yenmez.

2) Allah adını anmak: Kesim sırasında, Allah'tan başkasının adını anmamak ve O'ndan başkası adına kurban kesmemek şarttır. Kurban veya eti yenecek hayvanı keserken Allah adını anmaya tesmiye adı verilir. Besmelenın kasıtlı terkinde kurban sahih olmaz ve eti yenmez. Tesmiyenin farz olduğunun delili "Allah adı anılmadan kesilen hayvanları yemeyin" (En'am, 6/118, 121) âyetleridir.

Tesmiyenin rüknü, Allah'ın (c.c.) isimlerinden biriyle yapılmasıdır. Müstehap olan, Bismillahi Allahu Ekber demektir. Tesmiye başka dillerde de yapılabilir. Tesmiye, hayvanı keserken, kesen kişi tarafından yapılır; avlanma sırasında tesmiye, avcı kurşununu atarken, av için köpeği salarken yapılır. Tesmiyenin, bakana uzun gelmeyecek bir zaman içinde kesimle birlikte yapılması gerekir.

3) Kesme ehliyetinin bulunması: Müslüman, erkek olmak, akıllı ve baliğ olmak şartlarını taşıyanların tezkiyesi caizdir. Putperest ve müşriklerin tezkiyesi ise caiz değildir. Kurban niyetiyle kesilecek hayvanı, -kitabî de olsa- Müslüman olmayana kestirmek mekruhtur. Kesmeye aklı erer ve gücü yeterse, çocuğun kestiğini yemek sahihtir. Kurban veya eti yenecek hayvanı kesen kimsenin, akıllı olması ve sarhoş olmaması gerekir. Çünkü bunlar Allah'ın adını anmayabilirler. Aklı erer ve gücü yeterse sarhoşun kestiği yenebilir.

4) Kesilecek hayvanın belirlenmesi: İhtiyari tezkiyede Allah'ı anmak, belli bir hayvana dair olacağından, hangi hayvanın kesileceğini belirlemek gerekir. Bu sebeple, ardı ardına iki hayvan kesen kimse, birinci için çektiği besmeleyi yeterli görürse, ikincinin eti yenmez, her biri için ayrı ayrı besmele çekmek gerekir. Zarurî tezkiyedeyse, tezkiye hayvana değil, atım ve göndermeye yapıldığından, belirleme şartı aranmaz.

5) Canlılık Eserinin Bulunması: Kesim ânında, kesilecek hayvanda canlılık eseri bulunması şarttır. Yuvarlanma, süsme, boğma ve yırtıcı hayvanların saldırısı gibi öldürücü sebepler ve fakat öldürücü bir maddenin vurmamasından dolayı yaşadığı tahmin edilen hayvanlara tezkiye uygulanır. Öldürücü bir sebep vb.'den dolayı yaşama ümidi olmayan hayvanlara da tezkiye uygulanabilir. Ölmek üzere bulunan bir hayvanda, kesim ânında belli bir canlılık eserinin bulunması gerekir.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi