Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Nazif GÜRDOĞAN ngurdogan@yenisafak.com.tr

Her insan, ailesi ve işi arasında geçen ömrü boyunca, bir yandan öğreten ve öğrenen, diğer yandan da yöneten ve yönetilendir. Eğitim ve yönetim herkes için, ömür boyu devam eden, kesintisiz bir süreçtir. Yönetim ve eğitim, ekonomik ve kültürel hayatın birbirini geliştiren iki ana faaliyet alanıdır. Karmaşık toplumsal yapı içinde, insanlar öğretirken öğrenir ve yönetirken de yönetilirler.

Hem ulusal, hem de uluslararası alanda büyük bir hız ve yoğunluk kazanan rekabet ortamına uyum sağlayabilmek için, güzellikte sınır tanımayan insanı, toplumun odak noktasına yerleştiren bir yönetim anlayışına ihtiyaç vardır. Bir kuruluşu iç ve dış pazarlarda başarılı kılan, ürettiği ürün ve hizmetlerin kalitesinde ulaştığı kusursuzluktur. Yönetimde kusursuzluğu yakalayanlar, üretim, pazarlama ve finansman sorunlarının da üstesinden gelmesini bilirler.

Prof. Dr. Gültekin Yıldız ve Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş'un öncülüğünde İKY İnsan Kaynakları ve Yönetim Danışmanlığı'nın düzenlediği "Yönetici Yetiştirme Programı"nı tamamlayan katılımcılara sertifikaları, Prof. Dr. Sabahaddin Zaim, Prof. Dr. Kemaleddin Çonkar, İGİAD'ın yöneticileri Şükrü Alkan, Hüseyin Akkuş, Ahmet Yaşar ve benim katıldığım "İlişki geliştirme, girişimcilik, dünyaya açılmanın önemi ve iş ahlakı" panelinin arkasından verildi.

Yöneticilerin başarısı, kusursuz bir iletişimle, kendisiyle birlikte çalışanlar ile kuruluşlarının hedefleri arasında sağlanan uyumun sürekliliğine bağlıdır. Yönetici, çalışanlarını kendisinden daha çok kuruluşuyla özdeşleştirerek, evrensel ahlak değerlerine odaklanmadan, kusursuzluk yolunda ilerleyemeyeceğini bilmelidir. Çünkü yönetimde kusursuzluğu arama, öğrenmesini öğrenme gibi, kesintisiz bir süreçtir. Yönetimde ustalık kazanmak için, değerlerin değerinin farkında olmak gerekir.

Eğitim gibi, yönetim de değerden bağımsız değildir. Sanatların en eskisi ve bilimlerin en yenisi olan yönetimi değerden soyutlayan kurum ve kuruluşlar, hiçbir alanda kusursuzluğu yakalayamayacakları gibi, uzun ömürlü olmayı da başaramazlar. Yönetim, zamanla değişmeyen değerlerle, eldeki kaynaklardan en verimli bir biçimde yararlanma ustalığıdır. Başarılı yöneticilerin en büyük sermayesi, eğitimle yeni boyutlar kazanan değişmeyen değerleridir.

Bir kurum ve kuruluşun gücü ve etkinliği, eğitimle, gelen yılının gelirlerini giden yılının gelirlerinden daha büyük, giderlerini de daha küçük tutabilen yöneticilerinden kaynaklanır. Hiçbir işletme, çalışanlarıyla birlikte müşterilerini de yanıltarak, gelirlerini artıramadığı gibi, giderlerini de azaltamaz. Başkalarına zarar veren kuruluşların yöneticileri, kendi kuruluşlarını da zarara uğratırlar.

İşletmelerde iyilik peşinde koşan yöneticiler iyilik, kötülük peşinde koşanlar da, kötülükle karşılaşırlar. Evrensel değerlerin, işletmelerle birlikte yönetici ve çalışanların geleceğini güvenceye alabilmeleri için, bütün kurum ve kuruluşlarda, eğitimin vazgeçilmez bir yönetim ve işletme fonksiyonu haline getirilmesi gerekir. Evrensel değerlere güç kazandırma yolunda yapılan her yatırım, bütün kurum ve kuruluşlarıyla bir toplumun geleceğine yatırımdır.

Başarılı yöneticiler, oluşturdukları "açık kapı" yönetimle, iletişimdeki aksaklıkların önünü geçtikleri gibi, şeffaflığın gücünden de sonuna kadar yararlanırlar.

Sağlıklı bir iletişimin olmadığı bir işletmede, şeffaflık olmaz.

Şeffaf yönetimde hiçbir yönetici, kusurları uzun süre gizleyemez. Kapalı işletmede kusursuzluk yakalanmaz.

Kusursuzluğu yakalayan yöneticiler, işletmeleriyle birlikte göründüğü gibi olmayı başaranlardır.

Geri dön

Yazdır

Yukarı