T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
G Ü N D E M 22 OCAK 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

8 ayda 87 milyarlık mazot nasıl yakıldı?

Üniversitedeki usulsüzlüklerin tahminlerinin de üstünde çıktığını belirten Başkan Demir, "Araçların yaktıkları mazotu bile ortaya koyduk. 8 ayda 87 milyar liralık mazot yakılmış" diye konuştu

Aslıhan A.
Karataş
Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ndeki keyfi yönetim, usulsüzlük ve kadrolaşma iddialarını araştıran TBMM Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir komisyonun dört aylık çalışma dönemini Yeni Şafak'a değerlendirdi.

Komisyonun rapor yazma aşamasına geldiğini söyleyen Demir, üniversitedeki usulsüzlüklerin tahminlerinin de üstünde olduğunu açıkladı. Demir, ellerindeki belgeler doğrultusunda bazı kişi ve kurumlar hakkında suç duyurusunda bulunulabileceğini kaydetti. Rektör Ferit Bernay'ın komisyonda basındaki ifadelerinin aksine farklı düşünceler ortaya koyduğuna dikkat çeken Demir, "Komisyonun iyi niyetli olduğuna ve sağlıklı sonuçlar çıkacağına inandığını" söyledi. Önceki röportajlarında 'bir intikam operasyonu' olduğuna dair söylemleri vardı.

ÜYELER İTİLİP KAKILMIŞ

"OMÜ ile ilgili iddiaların tahminimden çok daha büyük boyutta intibası uyandı" diyen Başkan Demir, "Akademik kariyer sahibi arkadaşların 'nasıl horlandıklarını, itilip kakıldıklarını', uluslararası birtakım imkânlar elde ettiklerinde bu çalışmalara gönderilmediklerini, hatta kendi imkânlarıyla gitmeyi arzu eden arkadaşlarımızın bile gitmelerinin engellendiklerini gördüm" diye konuştu.

İKİ CEPHEYE BÖLÜNMÜŞ

Demir, OMÜ'nün kendilerini 'Atatürkçü ve çağdaş' olarak tanımlayanlar ile 'dinci ve şeriatçı' yaftası yapıştırılanlar şeklinde iki cepheye bölündüğünü söyledi. Dinci ve şeriatçı diye yaftalananların dışlanmaya çalışıldığını anlatan Demir, "Bu ifadeler ile insanları töhmet altında bıraktılar. Burada amacımız belli bir kesimi korumak değil, üniversitedeki tüm mağdurları korumaktır" dedi.

KAYNAKLAR İSRAF EDİLMİŞ

Üniversite yönetimince kamu kaynaklarının israf edildiği yönündeki iddiaları da araştırdıklarını bildiren Demir, Sayıştay'ın üniversiteyle ilgili denetimlerinin 'yeterince hassas' olmadığını öne sürdü. "Kamu kaynaklarının da bu kadar hoyratça kullanılmasına milletvekili olarak seyirci kalmamız mümkün değildir. Sayıştay elemanlarının belki azlığı, belki vakitlerinin darlığı, söylemek istemediğim başka sebepler ile raporların sağlıklı olması ve yeterli denetim yapılması noktasında endişeliyim" diyen Başkan Demir, OMÜ Kardiyoloji Merkezi inşaatının sonradan Çocuk Hastanesi'ne dönüştürülmesinin kaynak israfına iyi bir örnek olduğunu söyledi.

TEK FİRMA İLE İHALE

Üniversitenin açtığı büyük ihalelere 'tek bir firmanın' girdiğine dikkat çeken Başkan Cemal Yılmaz Demir, diğer firmaların ihaleye katılamayışlarına 'hava muhalefeti' gibi inandırıcı olmayan gerekçeler gösterildiğini bildirdi.

Başkan Demir, "700 bin euroluk bir alımda tek bir firmanın ihaleye girmiş olması beni, kamu menfaatinin iyi korunduğu konusunda endişelendirmektedir. Bunun benzeri çok örnekler vardır. Üniversitede eskiden 200-300 elemanla yapılan temizlik işleri bugün bin kişiyle yapılyor. Araçların ne kadar mazot yaptıklarını ortaya koyduk. Bizim yaptığımız tespitlerde 8 ayda 87 milyar liralık mazot yakan araç var, şehir içerisinde" diye konuştu.

Önce ödül sonra ceza

Keyfi yönetim ile ilgili iddialara da değinen Başkan Demir, öğretim üyesi kadroları için açılan sınavlarda "ilgili branşın uzmanı olmayan kişilerin jüride olduğu" örneklere rastladıklarını ifade etti. Demir, "Aklıma gelen ilk örnek fen edebiyat fakültesi dekanı, fizik konusunda uzman, ama tarih jürisinde. Uluslararası yayın yapmış bilim adamlarına saygı yok. Yayınları nedeniyle kendisine üniversite o yıl ödül vermiş, aynı yıl yayında başarısız olduğu gerekçesiyle sicilini bozmuş. Mahkemeye gidilince oradaki görevliler gülmüşler" dedi.

Fakirlere üniversite kapalı

Üniversiteye uzman alınırken etik değerlerin tam anlamıyla ihlal edildiğini savunan Demir, Rektör Bernay'ın "ilansız, sınavsız, jürisiz" uzman atadığını, bu durumu ise "Kanaat önderlerinin çocuklarını işe alıyorum. Çünkü onların çocukları daha iyi eğitim alıyorlar" diye açıkladığını kaydetti. Demir, "Kanaat önderleri kim sizce, diye sordum. Birtakım sivil toplum örgütlerinin ileri gelenlerinin çocukları, eşleri filan. Sizin çocuğunuz da daha iyi eğitim aldığı için burada değerlendirme ihtimali yüksektir. Biz bunları seçerek alıyoruz. Bir bilim adamının bu tür taraflı ifadelerini yadırgadım. Peki o zaman fakir ailenin çocuğunun üniversitedeki geleceği ne olacak?" dedi.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


 ANKET

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi