T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
P O L İ T İ K A 22 OCAK 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Eşi başörtülü Çankaya'ya çıkar, somut örnek benim

TBMM Başkanı Bülent Arınç, dünyanın hiçbir yerinde "eşi başörtülü mü olur, boyu kısa mı olur, şişman-zayıf mı?" gibi nitelendirmelerle cumhurbaşkanı seçilmediğini belirterek, Çankaya'ya çıkacak kişinin sivil olması gerektiğini söyledi.

Veli
Toprak
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Özal'la birlikte başlayan sivil cumhurbaşkanı geleneğinin devam etmesi gerektiğini söyledi. Eşi başörtülü bir kişinin Çankaya Köşkü'ne çıkabileceğine işaret eden Arınç, "Ben Anayasa'da yazılı olan kuralları söylüyorum. Yazılı olmayan, elinde farklı birşey varsa, ben ona bağlı değilim" dedi. Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu'nun Kanal 7'de yayınlanan İskele Sancak programına katılarak, gündemdeki gelişmeleri değerlendiren Arınç, önceki akşam TBMM'de çekilen programda, erken seçim tartışmalarının yanısıra, 2007 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Erbakan'ın hapis cezası ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Arınç'ın açıklamalarının satırbaşları:

ERKEN SEÇİM OLMAZ

"35 yıldır siyasetin içindeyim. Meclis hiçbir zaman bu kadar güçlü olmamıştı. Meclis hiçbir dönemde bu kadar müdahaleye rağmen kendini korumamıştı. Siyaset kurumu, TBMM güvenilir kurumlar arasında ilk 10'a giremiyordu. Şimdi ya 2. ya da 4. sırada. Bugün itibariyle söylüyorum; Meclis'in yenilenmesine, erken seçim zaruretine kesinlikle inanmıyorum. Erken seçime millet, milletvekilleri karar verecek. Toplumda erken seçim talebi hissedilirse bu iktidar-muhalefete yansır. Konjonktürün bana söylediği şudur; şu ortamda erken seçim olmaz. '6 ay sonra seçim olabilir' diyenlere şartım şudur; millet bu ihtiyacı hissederse, milletin aynası olan bu Meclis'ten erken seçim kararı çıkar. 'Olur', 'olmaz' noktasında değilim. Ekonomi kötü gider, parlamento çalışamaz hale gelir, sosyal hayatta arızalar baş gösterirse o zaman olur. Bu ayeti kerime değil."

SİVİL İRADE YÜZDE 70/30

"Millet iradesi siyasete yansıdı. Tek kelime ile işler iyiye gidiyor. Daha iyi olacak. Her şey demokratikleşiyor, normalleşiyor. Doğum sancısı gibi. Tartıyorum. Bir taraf 70 gram bir taraf 30 gram. 70 gram iyilik noktası. Sivil iradenin güçlenmesi. Engellerin kaldırılması. Ülke yönetimine sivil iradenin hakim olmasıdır. Önceden tam tersi idi. 90/10 gibi oranlar da yaşadık."

TÜRKİYE İSTİKRARDAN VAZGEÇMEZ

"Anadolu'da ayva bol olunca kış zor geçecek denir. Ayva bu sene bol. Sert kışlara alışkınız. Siyaset rüzgarlı, dalgalı olabilir. Ama Türkiye yıllar sonra yakaladığı istikrardan kolay kolay vazgeçmez. Hem özgürlükler hem istikrarın, halka yansıyan iyileşmeleri görerek kimse bundan rahatsızlık duymaz. Rahatsızlık duyanlar olabilir. İçerde, dışarda Türkiye'nin bu gidişindern rahatsızlık olanlar olabilir. "

CUMHURBAŞKANI'NI BU MECLİS SEÇECEK

"Cumhurbaşkanı'nın görev süresi 2007 Nisan ayında dolacak. Kim nasıl aday olacak prosedürü belli. Şimdiye kadar hiç sözkonusu olmamış bir şeyden bahsediliyor. Bu Meclis'in görev süresi Anayasa'da belli. 5 yıla göre seçildik. Son güne kadar çalışırız. Yaşlanması, etkisini yitirmesinin parlamenter sistemde yeri yoktur. Şimdiden Cumhurbaşkanı siparişi mi veriliyor? O anda adaylar çıkar. Çok basit olayı girift hale getirmekten bir şeyler uman olabilir. Meclis Başkanı olarak baktığımda, bu Meclis seçim yapılacağı tarihe kadar bütün görevlerini yerine getirir."

EŞİM BAŞÖRTÜLÜ TBMM BAŞKANI SEÇİLDİM

"Başörtülü eşi olan aday olur mu? Bunları izliyorum. Ne kadarı iç politikaya dönük, ne kadarı hükümetle hesaplaşmaya dönük olduğunu herkes kendi vicdanında değerlendirecek. Ama ben bu Anayasa'sı ciddiye alan birisiyim. Fırlatılırsa kötü de elde tutulursa, hazmedilirse burada yazılı olan hükümlerin geçerli olması lazım. Cumhurbaşkanı'nda aranan şartlar da belli. Anayasa'nın içinde piyasada dolaşan sözlerin hiçbirinin gram kadar yeri yok. Eşi başörtülü mü olur, boyu kısa mı olur, şişman-zayıf mı gibi nitelendirmelerle Cumhurbaşkanı seçilmez. Dünyanın hiçbir yerinde seçilmez. Patagonya'da bu şartları koyamazsınız. Kimsenin özel hayatıyla, kimliğiyle, düşünce, inancıyla ilgili madde yok. Olsaydı demokratik Anayasa olmazdı. Ben bunun somut örneklerinden birisiyim. Milletvekili olmuşum, basın 'başkan olamazsın eşin başörtülü' diyor. Anayasa'da yok, babayasada hiç yok. Ben Anayasa'nın istediğini istiyorum. Yazılı olmayan, elinde farklı bir şey varsa ben ona bağlı değilim!"

SİVİL OLMALI

"Özal'la birlikte sivil Cumhurbaşkanı dönemleri başladı. Bu geleneğin devam edeceğini düşünüyorum. Devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Şahsen buna isimleri geçen asker kişiler de aynı şekilde bakıyor. Onlardan olursa çok ayıp anlamında söylemiyorum."

ERBAKAN İÇİN ÇÖZÜM VEKİLLERDE

"Erbakan'la ilgili olayın bir insanı bir de hukuki boyutu var. Yasama yapan yer olarak hukuka önem vereceğiz, öbürünü de ihmal etmeyeceğiz. Erbakan'a 'erteleme bitti gelin demir parmaklıklar arkasına girin' deniyor. Bu noktada Erbakan için özel af düşünebilir miyiz? Hayır. Ceza işlemini ortadan kaldırmamız mümkün değil. Çok sevsek de böyle, sevmesek de. Ben diyorum ki, 65 yaşındaki insandan zararın tazminini ve cezayı istemiyorsak 75 yaşındaki insandan niye bunu istiyoruz? Bu konuda harekete geçmesi gereken milletvekillerimizdir. Böyle olmalı diyorlarsa kanun tekliflerini getirecekler. Meclisimiz kabul ederse sadece Erbakan için değil 75 yaşın üzerindeki bütün hükümlüler için. Siyasetçiler terk edilecek insanlar değillerdir."

DEMİREL 'ESKİDEN' BELİRLEYİCİYDİ

"Erken seçimi isteyen var, istemeyen var. İsteğe de bağlı değil. Demirel öyle böyle demiş. Türkiye'de siyaset argümanlarına baktığınız zaman sağdan-soldan saydığınızda 3 isim getirecekseniz... Bunlar geçmişte belirleyici olmuşlardır. Bugün belirleyici olabilirler mi, olamazlar mı? Gazetede yazılanlar hepsi ciddi mi? Filan yerlerdeki toplantıların aslı var mı? Meclis olarak bunları hissederiz. Aritmetik değişiklik, tökezleme... Bunların hepsi siyasetteyaşanmıştır."

Geri dön   Yazdır   Yukarı


 ANKET

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi