T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 25 OCAK 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Haldun DOMAÇ

Film gibi

İlk ve orta dereceli okulların yarı yıl tatiline bir de kar tatili eklenince, son günlerde televizyon ekranları adeta Türk filmleri haftası gibi oldu. Nitekim maçların görüntüleri, uzun zamandır unuttuğumuz zengin kız, fakir genç senaryolarına karıştı. Fırsat bu fırsat Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'u bu senaryoların içine koymaya çalıştım. Fenerbahçe filmde zengin, istediğini yapan, dikkatleri üzerine toplayan genci oynuyordu. Bir başka filmde Galatasaray, yoksul ama gururlu bir genci sahneye koyuyordu. Peki Beşiktaş ve Trabzonspor filmlerin içinde hangi rolü üstlendi? Her ikisi de "karakter", başka bir deyişle yardımcı oyuncuydu ve asıl oğlanları zorlamaya hiç niyetli görünmüyordu.

***

Aziz Yıldırım'ın Appiah'ı Mısır'dan getirmesinin arkasında sadece bir eksiği kapamak düşüncesi mi vardı? Ya da ligin ikinci yarısı başlamadan önce teknik kadro ve futbolcuların transfer taksitlerinin ödendiğinin basına açıklanması sadece medyaya yardım olarak özetlenebilir mi? Bunun amacı psikolojik bir cephe açıp, orada ezici bir üstünlük sağlamak. Bu mesajı verdi Aziz Yıldırım. Daum'un mesajıysa Volkan'a. Alman hoca "Ben büyük kaleciyim" diyen Volkan'ın yönetimi kızdırması fırsat bilerek, Rüştü'ye formayı verdi. Rüştü de şansını iyi kullandı. Ancak Fenerbahçe taraftarı yanlış pas atan oyuncusunu bağrına basarken, Rüştü'nün en küçük hatasında "Kötü ana" öfkesini sergilemeyi ihmal etmedi.

***

Galatasaray'ın Konya galibiyetinin ardında ilginç mesajlar var. Futbolcular, haksızlığa, parasızlığa, yönetime ve taraftara tepkisini sahadaki mücadeleyle göstermeye çalışıyor. Bu olaylar onların "Takımdaşlık" duygularını üst düzeye çıkarırken, uçakta yaşanan olay bu durumu taçlandırdı. Parasızlık nedeniyle taraftarla birlikte, tarifeli uçakta seyahat yapan Galatasaray'ın uğradığı yüz karası saldırı oyuncuların birbirlerine biraz daha yakınlaşmasına neden olacaktır. Bu konudan en kârlı çıkan hiç kuşkusuz yönetim. Sakın "onlar yaptırdı" dediğimi sanmayın ama bakın para sıkıntısı nasıl ikinci plana düştü. Üstelik takım birbirine kilitlendi.Gelelim genç yıldıza.. Aydın'ın golünü sevinç gözyaşlarıyla izleyen Bülent Tulun acaba Saidoo, Song, İliç, Heinz, Ayhan ve Ergün gibi oyuncular kadroya girdiğinde, bu kez hüzün gözyaşlarının da televizyon ekranlarından yansıtılmasına izin verecek mi?

***

Süper Lig'in yardımcı oyuncularından Beşiktaş'ın hocası Tigana'nın Koray'dan sağ kanat, Ali Güneş'ten sol kanat, İbrahim Üzülmez'den orta alan oyuncusu yapmaya çalışması Beşiktaş'ı daha ne kadar zedeleyecek acaba? Beşiktaş kurtarıcı olarak bu sezon sadece 7 maç ve 273 dakika oynayan ve bir tanesinde 90 dakikayı tamamlayan Sergen'e umut bağlıyorsa gerisini varın siz düşünün. Ve Trabzon "Ben Trabzonspor'a kariyerimi bitirmeye gelmedim" diyen Halilhodziç'in, Trabzon'un kariyerine 13 dakika 4 gol yeme rekorunu nasıl yazdırdığını düşünme zamanı gelmedi mi?

***

Cenk'in fair-playini, Zelenka'nın ilk maçtaki şovunu alkışlayalım, zengin genç ile fakir ama gururlu gencin mücadelesinden kimin zaferle ayrılacağını izleyelim.



Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi