T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 25 OCAK 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Mustafa KARAALİOĞLU

"İktidara yakın bir gazete..."

Yeni Şafak'ta yayınlanan hiçbir haber siyasi partilerin ve yöneticilerinin isteklerine hizmet etmez; etmemelidir de, zira medya-siyaset ilişkileri böyle bir karşılıklılık üzerine kurulamaz.

Bir haber yayınladık. Maliye Bakanı'nın bir partinin büyük serveti olduğu, parti liderinin de "muazzam parası" olduğunu söylediğine dair bir haber. Ses getirdi, gündem oluşturdu, tartışıldı. Ancak, haberde adı geçen kişi yani Maliye Bakanı Kemal Unakıtan bu haberi doğrulamadı. Bu, meslekte olağandışı bir durum değil, daha önce de hem biz, hem de refiklerimiz bunu yaşadık.

Olağandışı olan, haberi kullanan gazetelerin;

1-) Hemen hemen bütün bilgileri farklı aktarmaları,
2-) Haberi, Yeni Şafak-iktidar ilişkisi üzerinden kıymetlendirmeleridir.

Önce bilgiler arasındaki çelişkileri gösterelim.

Yeni Şafak'ın haberinde partinin adı ve genel başkanı belirtilmemişti. Zira, bu tür bilgilerin açıklanması kanunen sakıncalıdır. CHP ise, yaptığı açıklamayla muhataplığı üstlendi.

Haberde, kesinlikle o liderin sahip olduğu para ile ilgili bir rakam verilmedi -ki, zaten biz de böyle bir rakamdan haberdar değiliz- ama bir gazete rakamın 1 milyon YTL olduğunu yazıp, CHP Lideri Baykal'ın bu kadar parası olmadığını aktardı. O rakamın nasıl elde edildiğini bilmiyoruz.

Haberde, söz konusu liderin malvarlığının açıklanmasına dair bir bilgi veya çağrı da yoktu ama konu o noktaya taşındı.

Haberlerde farklı bilgiler, çarpıtmalar devam ediyor.

Bu vesileyle şunu da belirtmek istiyorum. Gazeteler siyasi örgütler değildir. Yeni Şafak'ın da ne bir siyasi partiyle, ne de liderleriyle bir sorunu var. Öyle olduğu için dün, gelişmeler üzerine fırsatı ganimet bilenlerin dönem dönem ısıttıkları birtakım belgelerin kapağını açmaya bile gerek görmedik.

Gelelim Yeni Şafak'la ilgili, özellikle siyasi haberlerde kullanılan "iktidara yakın, Başbakan'a yakın..." ibarelerine. Buna ve dolayısıyla dün Unakıtan haberine zemin yapılan o anlayışa itirazımız var.

Yeni Şafak'ta yayınlanan hiçbir haber Ak Parti'yi, hükümeti, Başbakan'ı, parti yöneticilerini ve bakanlarını bağlamaz. Tıpkı onların sözleri ve icraatlarının Yeni Şafak'ı bağlamadığı gibi.

Yeni Şafak'ta yayınlanan hiçbir haber siyasi partilerin ve yöneticilerinin isteklerine hizmet etmez; etmemelidir de zira medya-siyaset ilişkileri böyle bir karşılıklılık üzerine kurulamaz.

Şimdiye kadar; hükümetle Yeni Şafak'ın önemli birçok konu da dahil bazen farklı noktalarda bulunması, bu iddianın bir kanıtıdır. Paralellik varsa, gazetenin doğrularıyla iktidarın doğruları arasında oluşan benzerliktendir. Nasıl farklılıklar olmuşsa, Avrupa Birliği veya ekonomideki bazı adımlar gibi konularda da paralellik oluşmuştur. Eleştirinin de, takdirin de ölçüsü budur. İktidarın doğruları vardır, gazetenin doğruları vardır.

Açık ve net...

Nitekim, Maliye Bakanı'na referans yapan iddiaları konu alan son haber de bu gerçeğin açık bir göstergesidir. Haberin kaynağı kesinlikle Unakıtan değildir, açıklamalarından anlaşıldığı gibi Bakan, durumdan memnun da değildir. Bizde yayınlanan haberlerden iz sürmek isteyenlerin bunu bilmesinde fayda vardır.

Yaşanan tartışmaların hiç olmazsa Yeni Şafak'la ilgili kanaatlerin doğru yere oturmasına katkı sağlamasını umarım.

Özür ve teşekkür

Yeni Şafak'ı 12. yıla taşıyan kadroları yazarken korktuğum başıma geldi ve unutmamak gereken isimleri unuttum. Hem de aynı fotoğraf karesinde poz verdiğimiz en yakın çalışma arkadaşlarımı. Spor Müdürümüz Erhan Köknar'ı, İstihbarat Şefimiz Şaban Arslan'ı... Aramızda sadece iki oda ve ben diyeyim 11, siz deyin 21 yıl dostluk bulunan Mehmet Şeker'i bile unutmuşum. Koray Düzgören ve Melikşah Utku, nazik bir kutlama mesajıyla beni utandırdılar. Tahsin Sınav, Cevdet Akçalı, özür ve teşekkür...

Yine bazı isimleri unuttuğumu hissediyorum ama hatırlayamıyorum! Bütün arkadaşlarıma, geçmişte bir arada olduklarımıza; özellikle de ismini yazmadıklarıma bir kez daha teşekkürler.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi