Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Uluslararası Barış Buluşması'nda konuşan Müslüman İngiliz gazeteci Ridley, ABD'nin açıkça söylediği gibi artık dünya müslümanlarının hedef alındığını ve yeni bir Haçlı seferinin başladığını savundu.

Ayşe Olgun

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu ile Mazlum-Der'in düzenlediği Uluslarası Barış Buluşması'na İngiltere ve Irak'taki barış hareketinin iki önemli ismi katıldı. 2001 yılında Afganistan'da gazeteci olarak görev yaptığı sırada Taliban tarafından rehin alınan ve serbest bırakıldıktan sonra Müslüman olan İngiliz gazeteci Yvonne Ridley, ABD'nin uluslararası politikasını sert dille eleştirdi.

Ridley, son 50 yılda 20 ülkeyi bombalayan ve 6 milyon kşinin ölümüne sebep olan ABD'ye karşı artık Müslümanların dur demesinin vakti geldiğini söyledi. Petrole bağımlı ABD'nin aynı zamanda insan öldürme konusunda da bağımlı hale geldiğini belirten Ridley, dünyada insan üzerinde nükleer silahı kullanan tek ülkenin ABD olduğuna dikkat çekti. Ridley konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün ABD'nin silah depoları dünyada ilk sırada ve 27 ülkenin toplamından çok daha büyük silah stouğunu elinde bulunduruyor. Barış ve özgürlükten yana olduğunu söyleyen Bush yalan söylüyor. ABD, birkaç yıl önce en büyük düşmanının komünistler olduğunu söylerdi ama bugünkü açıklamalarında en büyük düşmanının Müslümanlar olduğunu vurguluyor. Bush bir konuşmasında, Haçlı seferi başlattıklarını açıkça söylemişti. Bu yüzden her Müslüman, ABD'nin dünya üzerinde işlediği zulme karşı gücü yettiğince mücadele etmelidir. İnsan haklarından bahseden ABD en büyük katliamı Guantanamo'da yapıyor."

ABD, IRAK'TA TAM BİR YOK ETME POLİTİKASI UYGULUYOR

Irak Öğretim Görevlileri Birliği Yönetim Kurulu üyesi ve sözcüsü Dr. Muhammed Mutlak ise Irak'ta ABD'nin gerçekleştirdiği katliamları anlattı. Irak'ı nükleer silahlardan arındırmak için girdiğini söyleyen ABD'nin tam bir yok etme politikası izlediğini savunan Mutlak şöyle konuştu: " Nükleer silahlar gibi sadece bedenleri yoketmediler, bir ülkeyi, bir medeniyeti bir kültürü, bir topluluğu yok ettiler. Bugün Irak halkı büyük bir korku ve yoksulluk içinde işgalin getirdiği sıkıntılarla boğuşuyor. Irak'ı nükleer silahlardan arındırdırmak bahanesiyle giren ABD bu sefer de ülkeye demokrasi getireceğiz yalanıyla işgal ettiği topraklardan çıkmadı.

Halka demokrasi getireceğiz iddiasıyla her türlü zorbalığı yapan ABD, seçimlerden sonra hükümetin kurulmasına izin vermedi. 2005 yılının Aralık'ındaki seçimlerin ardından üç ay geçti ama hala hükümet kurulamadı. Çünkü halkın seçtiği değil kendi istediği hükümeti kurmak istiyor." İşgal kuvvetlerinin rastgele açtığı ateş sonucunda ölen Irak'ta bir vahşetin yaşandığını da dile getiren Mutlak, "İşgalden sonra Irak'ta 100 bin kişinin öldüğü söyleniyor. Bu kişilerin büyük çoğunluğu ABD askerlerinin açtığı rastgele ateş sonucunda hayatını kaybetti" diye konuştu.

Geri dön

Yazdır

Yukarı