T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 30 TEMMUZ 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  İnsan Kaynakları
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
  Favorilere Ekle
  Giriş sayfası yap

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Nazif GÜRDOĞAN

Dünyanın çağdaş Deli Dumrulları

Şiddetin doğurduğu şiddetle Amerika, başta Orta Doğu olmak üzere, bütün dünyayı büyük bir savaşa sürüklüyor. Kızıl Ordu'nun dağıldığı bir dünyada, yeni Kızıl Ordulara yer olmadığının farkında olmayan Amerikalılar, dünyayı yangın yerine çevirerek, yeni bir dünya kurabileceklerini sanıyorlar. Oysa düzenli ordular güçlerini büyük ölçüde yitirdiler. Artık dünyanın her yerinde düzenli orduların karşısına düzensiz ordular çıkıyor.

Amerika ve İsrail, dünyanın güvenliğinin kendi güvenliklerine bağlı olduğunu ileri sürüyorlar. Onlar "bizim güvenliğimize destek olmayanlar, bize karşıdır" diyerek, dünyayı ikiye ayırıyorlar. Onların güvenliğini savunmak, değerlerini benimsemek olarak sunuluyor. Biri büyük, biri de küçük, iki ülke, dünyanın yeni Deli Dumrullarıdır. Dede Korkut'un Deli Dumrul'u, kuru bir çayın üzerine yaptırdığı köprüden geçenden otuz, geçmeyenden de döve döve kırk akçe alıyordu.

Dünyaya demokrasi ihraç etmek, özgürlük alanlarını genişletmek ve terörle savaşmak iddiasında olan Amerika ve tetikçisi İsrail, aynı Deli Dumrul gibi davranıyorlar. Demokratik yönetimi benimsemeyen ülkelere büyük destek verirken, benimseyen ülkelere de düzenli ordularını göndererek, Beyrut ve Gazze'de olduğu gibi, yaşlı, kadın ve çocuk demeden öldürüyor, altyapılarını tahrip ediyor ve herkesin evlerini başlarına yıkıyorlar.

Uçak ve tank gibi ağır silahlara hafif silahlarla karşı durulamayacağı için, dört duvar arasına sıkıştırılmış bir kedi gibi, büyük bir açmaza düşürülen insanlar, canları pahasına saldırmaktan başka çözüm yolu bulamıyorlar. Her gün, Orta Doğu'da, suçlu suçsuz ayrımı gözetilmeden, bütün yerleşim birimlerinin üzerine bomba ve mermi yağdıran Amerikan uçak ve tankları, düzenli orduların iflasının en önemli göstergeleridir.

Düzenli orduların şiddetine karşı, düzensiz ordular yeni şiddet yöntemleri geliştiriyorlar. Amerika ve İsrail'in güçlü orduları, vurkaç savaşı yapan düzensiz güçler karşısında güçlerini bütünüyle yitirdiler. Amerika ve İsrail'in büyük askeri gücü, kendi varlıklarına yöneltilen önemli bir tehdite dönüştü. Onlar bütün dünyada, nefret doğuran nefret rüzgarları estirerek, kendi kaynaklarıyla birlikte dünyanın kaynaklarını da sorumsuzca tüketiyorlar.

Çeçenistan, Filistin, Irak ve Lübnan'da düzenli orduların yürüttüğü savaşlarda, bütün dünya, düzensiz ordulara uçak ve tanklarla karşı koyulamayacağını gördü. Onlara ateşli silahlarla değil, ateşsiz silahlarla karşı konulabilir. Ateşsiz silahların başında da, kültürel ve ekonomik silahlar gelir. Tarihin her döneminde, kültürlerin fethi ülkelerin fethinden çok daha önemli ve çok daha etkili olmuştur.

Gönülleri fethedenler, düzenli ordular değil, düzensiz ordulardır. Onlar toplumun dışında kışlalarda değil, toplumun içinde mahallelerde yaşarlar.

İster düzenli, isterse de düzensiz olsun, bütün ordulara karşı en etkili güç, sağduyu sahibi, toplumun çoğunluğunu temsil eden demokratik güçlerdir.

Orta Doğu ülkeleri bir bütündür. Yeni Deli Dumrullar onları birbirinden ayıramaz.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi