Galatasaray maçın başlamasıyla birlikte önce temposunu rakibe kabul ettirdi, sonra Felipesini. Karşısındaki adamları birer birer geçmeyi bile kendine kabul ettiremeyen Brezilyalı "Bir çalımı 3 kişiye atarak" inanılmazları zorladı.

Malatyadaki'nin aynısı bir pası Hido'nun eliyle bile atamayacağı isabette yine Arif'e gönderdi.

Arif'in attığı gol ise pasın mükemmelliği nedeniyle "Parmak arası Tokyo terlik" ile bile atılabilirdi. Ardından, futbolu bıraktıktan sonra sirklerde sol ayağına iş bulabilecek yetenekte olan "Felipettin Efendi" bizahmet Hagi gibi vurdu.

Christian, mükemmel bir kumaş, Almaguer ise çok kısa zamanda yeni Popescu olacak. Benim spor yazarlığım kazanılan maçta eleştirilecek şeyler bulmamı emreder. Galatasaray'da golü bulduktan sonra rahatlıktan laubaliliğe incecik bir çizgiden atlar gibi geçiliyor.

Hasan'ın pasla geçilmiş 3 adamı geriye dönüp bir de çalımla geçmeye çalışması, Arif'in de basiti sevmeyip, zoru zorlaması önemli bir sıkıntı olarak gözüküyor. Ancak bunlara en iyi cevabı Fatih Terim, önce Malatya maçında laubali davranan Ümit Davala'yı, dün akşam da Hasan Şaş'ı oyundan alarak verdi.

Bu hataları çok iyi biliyoruz ki Şampiyonlar Ligi'nde affetmezler. Ama bu benim gördüğümü mutlaka Fatih Terim de görüyordur. ve "Çocuklar biraz şamata yapsın" anlayışıyla özel izin veriyordur.

Özellikle ilk yarının sonlarında Kocaelispor'dan baskı yemek, hemen çözümü bulunması gereken önemli bir dert olabilir ilerde. Ayrıca Sarı-kırmızılıların sezon başından bu yana oyunun son 30 dakikasındaki detone oyunun biran önce giderilmesi gerek. Ayhan'ın olumlu katkısı, Bülent'in "İş ciddiyeti" olmasa ve Batısta'nın 4 zamanlı sübapları yeterince çalışmasa Galatasaray, skor rahatlığını yaşayamazdı.

Benim uyarım Ali Sami Yen'deki yanlışların altını çizip Lokomotif Moskova karşısında, Rusya'da bir tren kazasına uğramamak içindir...

ÜMİT AKTAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu