T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ecevit'ten seçim sinyali mi?

Başbakan Ecevit'in, Hedef-2023 sloganlı forumda yaptığı konuşmada verdiği mesajların en azından bir kısmının benim için sürpriz olduğunu söylemeliyim.

Ecevit'in verdiği mesajların iki temel özelliği var.

Birincisi toplumun önemli bir kesiminin hoşuna gidecek umut dolu mesajlar olması.

İkincisi ise Ecevit'in mesajlarının Kemal Derviş'i rahatsız edecek olması.

Ecevit, nihayet ufukta karanın göründüğünü, ekonomide ferahlama göründüğünü ve vidaların biraz gevşetilmesi gerektiğini, söylüyor. Bu ifadeler ekonomik olmaktan ziyade siyasi içerikli mesajlardır.

Ekonomik değildir, zira, ekonomide, özellikle üretimde ve istihdam imkanlarında iyileşme anlamına gelebilecek gösterge bulunmamaktadır. TOBB, TÜSİAD, Ankara ve İstanbul Sanayi Odaları başta olmak üzere işveren ve esnaf kesiminin temsilcisi konumundaki kuruluşlar krizin daha da ağırlaştığına inanmakta ve bu görüşlerini de kamuoyu ile paylaşmaktadırlar. Ekonomide rahatlama olduğuna Ecevit'ten başka inanan ve iddia eden kimse yoktur. Bu yönüyle siyasi içerikli mesajlar olarak kabul edilmesi gerekir.

Ecevit'in bazı girdi fiyatlarının düşürülebileceği, ihracatçılara vergi ve kredi kolaylığı getirilebileceğine ilişkin açıklamaları ise Kemal Derviş'in, dolayısıyla İMF'nin hoşuna gitmeyecek açıklamalardır. Vergi gelirlerinin azalmasına veya faiz dışındaki kamu harcamalarının artmasına yol açacak düzenlemeler, niyet mektubunda belirtilen faiz dışı fazla rakamına ulaşılmasını engelleyeceği için İMF'nin hoşuna gitmeyecektir.

Girdi maliyetlerinden kastedilen, enerji maliyetleri ile ücretler üzerindeki SSK ve vergi yüküdür. Bu kalemlerin birisinde yapılacak indirim kaynak problemini ortaya çıkaracaktır. Bir başka ifade ile, enerji fiyatlarının ve ücretler üzerindeki mali yüklerin azaltılması halinde meydana gelecek açığın hangi kaynaktan finanse edileceği ortaya konulmaz ise İMF ikna edilemez.

2002 yılı bütçesinde Ecevit'in yapılabileceğini söylediği vergi indirimleri ve girdi fiyatlarının düşürülmesini karşılayacak herhangi bir kaynak da bulunmamaktadır.

Belki Hazine'nin Merkez Bankası'ndan kısa vadeli avans kullanmak formülü akla gelebilir. Ancak, Merkez Bankası Kanunu'nda yapılan değişiklikle Hazine'nin kısa vadeli avans kullanma imkanı tamamen ortadan kaldırılmıştır.

Geçtiğimiz yıl yapılan bu değişikliği Ecevit muhtemelen hatırlamıyordur.

Ecevit'in, 'Vidaları biraz gevşetmek gerekir' şeklindeki beyanında geçen 'vidaların gevşetilmesi' ifadesi, İMF ile yapılan stand-by anlaşmasını kalpten hançerlemek anlamına gelir. Zira, bu tabir parasal tabanın genişletilmesi, piyasaya likidite enjekte edilmesi ile eş anlamlıdır.

Geçmişte de hep bu anlamda kullanılmıştır.

Peki, gerçekten Ecevit söylediklerini yapabilir mi? Kesinlikle hayır.

Kaynakların, faiz dışındaki kalemlere kaydırılması için İMF ile iplerin tamamen koparılması gerekir. İMF ile iplerin koparılması halinde hükümetin de ipi çekilmiş olur.

Bize göre Ecevit siyasi içerikli mesajlar vermektedir. Ecevit'in yaptığı açıklamaların farkında olduğuna inanabilsek seçimin yaklaştığını da söyleyebileceğiz.


29 Mart 2002
Cuma
 
NURETTİN CANİKLİ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED