ABD Başkanı George Bush'un Birleşmiş Milletler'e yönelik sert uyarısından sonra dün de Savunma Bakanı Rumsfeld, NATO'nun Türkiye'nin korunmasına ilişkin kararı ertelemesini sert bir dille eleştirdi.

Almanya'nın Münih kentinde düzenlenen Uluslararası Güvenlik Konferansı'na katılan ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Irak'ta savaş durumunda Türkiye'nin korunması için önlem alınması planlarının ertelenmesinin 'mazur görülemeyeceğini' söyledi.

Türkiye'yi koruma planını ertelemesinin NATO'nun güvenilirliğini sarsacağının altını çizen Rumsfeld, Saddam Hüseyin'in kitle imha silahları ve Scud füzeleri olduğunu, olası savaşta Türkiye'nin tehdit altına gireceğini vurguladı. Rumsfeld, "Türkiye müttefik bir ülke ve korunmasına yönelik karara bile karşı çıkılmasını ben idrak edemiyorum" dedi.

Almanya, Fransa ve Belçika karşı

Almanya Yeşiller Partisi Başkanı Angelika Beer, Almanya'nın Türkiye'nin savunmasına karşı çıkmadığını ancak Türkiye'nin hakikaten tehdit altında olup olmadığını sorguladıklarını söyledi. Rumsfeld ise cevaben, sağduyu sahibi hiçkimsenin Türkiye'nin tehdit altında olduğundan şüphe edemeyeceğini söyledi.

NATO, bu hafta yapılan toplantıda da Irak konusunda ABD ile birlikte hareket eden Türkiye'nin korunmasına ilişkin hazırlıkların planlanması kararını ertelemişti.

Savaşa karşı çıkan Fransa, Almanya ve Belçika, böyle bir hazırlığın, diplomatik çabalara sekte vuracağını savunuyor ve kararın görüşülmesine karşı çıkıyor. Gözlemciler, bu ülkelerin Türkiye'den ziyade ABD'yi hedef alarak engel çıkardığını belirtiyorlar.

AB hatasını anladı, Türkiye'nin önü açıldı

Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Türkiye'nin Avrupa perspektifinin açık tutulması gerektiğini söyledi. Fischer, "Türkiye'deki demokratik sürecin desteklenmesi, Ortadoğu'daki sorunun siyasi açıdan çözülmesi için uzun vadede büyük öneme sahip. Bu konuda Almanya içinde değil, diğer Avrupa ülkeleriyle de Kopenhag Zirvesi öncesinde aynı görüşü savunuyorduk" dedi. Fischer, "Ben 11 Eylül'den önce yüzde 51 oranında Türkiye'nin AB üyeliğinden yanaydım, yüzde 49 oranında da buna karşıydım. Avrupa'nın perspektifi sunulmadan Türkiye'ye modernleşme perspektifi verilemeyeceği ve Türkiye'nin egemenlik haklarından vazgeçmek istemeyeceği düşüncesinden dolayı..." dedi. Fischer, 11 Eylül saldırılarından sonra Türkiye'nin AB üyeliğini daha fazla desteklemenin gerekli olduğunu düşündüğünü ifade etti. "Bu sadece Türkiye'yi daha demokratik hale getirme düşüncesinden kaynaklanmadı" diyen Fischer, "Bu süreç başarıyla tamamlanırsa, Doğu Akdeniz bölgesinde, ayrıca Türkiye'nin stratejik köprü konumundan dolayı Ortadoğu ve Orta Asya'ya kadar farklı bir durum yaratır. Özellikle de çoğu Müslüman ülke için bir alternatif yaratmış olurduk" ifadesini kullandı. Fischer, bu nedenle Türkiye'ye Avrupa perspektifinin açık tutulması ve AB üyeliği perspektifinin sona erdirilmemesi gerektiğini, bunun gerekliliğinin 11 Eylül saldırılarından sonra daha belirgin şekilde ortaya çıktığını söyledi.