AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

D Ü N Y A

Politizeden kurtulamayan bir sistem

  • Osman Sönmez

    Konumuz aslında politika değil ancak hayatımızın her alanına giren politikadan da uzak kalmamız mümkün değil. Sistemin yıkılışının üzerinden onüç yıl geçmesine rağmen adaptasyon konusunda halen zorlanma görmemiz mümkün Rusya'da.

    Öyle ki, politize olma olayı yalnızca Sovyet sistemini yaşayanlarda yok, tabiri yerindeyse beşikten mezara kadar olan hemen herkeste mevcut. Bu da ailden gelme geleneksel ya da kalıtsal bir olgu olmalı!

    Bu politize konusuna nerden girdiğimize gelince, Türkiye'den uçağa binerek Rusya'ya gelen vatandaşlarımız bilir neler çektiklerimizi. Problemler daha Türkiye sınırları içinde başlıyor. Hatta chek in yaparken desek daha doğru olur.

    Pasaport ve biletinizi görevliye uzattığınızda ahiret soruları başlıyor. Neden gidiyorsunuzdan tutun pasaportunuzdaki yıpranmış olan sayfalara kadar olan soruları cevaplama konsunda baskı altında tutuluyorsunuz.

    Mateessüf bizim Türk pasaportlarının kağıt kalitesinden dolayı çabuk yıpranma, hatta dağılma gibi bir problemi var. Aldığınız pasapor- tun birkaç giriş çıkıştan sonra yaprakları elde kalabiliyor. Hele Rusya'ya gidiyorsanız, birkaç değil de bir kez giriş yapmanız yeterli gelebiliyor. Rus gümrük görevlilerinin bizim pasaportları nasıl yıprattığına şu an kadar akıl erdiremedim. Şu ana kadar fırsat bulup da soramadım.

    Dolaysıyla Türkiye'den Rusya'ya ikinci giriş yaptığınız zaman yıpranmış pasaporttan dolayı uçamayabilirsiniz. Ya da Rusya havaalanlarından Türkiye'ye geri gönderilebilirsiniz.

    İşte bu pasaport macerasını geçtikten sonra kendinizi ucakta buluyorsanız bir oh çekme ihtiyacı duyabilirsiniz. Ancak orada da bir sorun çıkabiliyor. Özellikle Türk uyruklular biraraya toplatılıyor. Yani iki bölmeden oluşan ucağın ilk bölmesi Türkler'e ayrılıyor. Ruslar'ın alınmamasına dikkat ediliyor. Ve bölmedeki görevlilerin bile davranışları sert ve kaba oluyor. Zaman zaman hosteslerin ağzından ''tupie Turki'' yani "salak Türkler" sözcüğünü de duymanız mümkün.

    Hadi orayı da geçtik. Moskova Havaalanı'na indik. Pilot tarafından bir anons; ''Birinci salonda olanlar yerinden kalkmasın. İlk önce ikinci salon boşaltılacaktır'' sözleri kulakları çınlatıyor. İkinci salon indiriliyor, pasaport kontrolünden geçiriliyor ve Türkler halen ucağın içinde sucuk olmayı bekliyor. Aradan bir saat gibi bir zaman geçtikten sonra sucuk gibi olan biz Türkler'i rica minnet indiriyorlar. Asker disipliniyle, sert davranışlarla sıraya koyuyorlar. Ve tek tek pasaport konrolünden geçerken kimi karşı kıyıya geçerken kimileri de bu kıyıda kalıyor.

    Sebebine gelince, bir sürü bahane. Yok efendim sizi getiren firma suçlu. Yok efendim güvenlik açısından sakıncalı bulundunuz vesaire… Dolayısıyla uzun bir kontrolden sonra en az üç-beş kişi sınırı geçemeden ertesi günün ucağına bildirilmek kaydıyla özel konuk ağırlama (!) bölümüne alınıyor.

    Peki bunların sebebi ne? Elbette ki daha devlet olamamdan kaynaklanıyor. Rusya ile Türkiye arasındaki gaz krizi ne yazık ki derhal vatandaşlarımıza yansıtılıyor. Vatandaşlarımıza her türlü zorluklar çıkartılıyor. Halbuki devlet geleneklerinde ticari konular her ne olursa olsun sivil insanlara yansıtılmaz. Yani hemen politize olunmaz. Aslında sadece devlet değil geleneksel olarak bürokratlar dahil, halkın bile tutumu aniden değişiveriyor Rusya'da.

    Türk vatandaşları olarak bu sıkıntıların çözümünü Rus makamlardan değilde, Türk siyasetcilerinden beklendiğide vurgulamak isterim.



  • 21 Temmuz 2003
    Pazartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED