AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Sağlık harcamaları

Bireyin gelirini artırmadan sağlık harcamalarının artmasını bekleyemeyiz. Diğer bir deyişle bir toplumdaki gelir dağılımı bozukluğu, aynı zamanda sağlığı bozuk bireylerin habercisidir. Pek çok hasta bireylerin işsizlik vb nedenlerle sağlık sigortası gibi sosyal güvenlik imkanlarından yararlanamadıklarını biliyoruz. Buna karşılık fert başına milli gelir yapısı içerisinde, sağlık harcamaları artan bireylerin "ortalama yaşam süreleri" de artmaktadır. Bu anlamda milli gelirin artışını gerçekleştiren iktisadi yapı, sağlık harcamalarını artırırken, ortalama yaşam süresini, yani insan ömrünü de artırmaktadır. Ama satın alma gücünün artışına karşılık, bu sürecin iyi işleyebilmesi için, sigara ve alkol tüketiminin azalması, hatta yok olması, aşırı yemek yeme alışkanlıklarının bırakılması da gerekiyor.

Fert başına düşen milli geliri yüksek olan gelişmiş ülkelerde bireyin sağlık harcaması artışı yanında yeterli beslenme, hijyen ve nitelikli barınma ile ilgili gelişmeler sayesinde ortalama yaşam süresi -ortalama ömür- uzamış bulunuyor. Tıptaki gelişmeler ve yeni ilaçların keşfedilip kullanıma sunulması, insan ömrünün uzamasına neden olmuştur. 20. yüzyılın ikinci yarısında, insan ömrü, İngiltere'de 10 yıl kadar, ABD'nde buna yakın düzeylerde artış kaydetmiştir. 18 gelişmiş ülke hakkında yapılan analizlerde tıbbi ilaç kullanımı ile orantılı olarak bu eğilim doğrulanmıştır.

Sözkonusu 18 gelişmiş ülkede yapılan araştırmalara göre, bu ülkelerdeki sağlık harcamalarının milli hasılaya oranı, 1970 yılında % 5.2 düzeyindeyken, 2001 yılında % 8.9'a çıkmıştır. Amerika, İsviçre ve Almanya'da, 2002 yılı itibariyle yapılan sağlık harcamalarının milli hasılaya oranı, % 10'u aşmıştır. ABD'de kişi başına sağlık harcaması, 1990-2000 yılları arası dönemde, % 3'ten % 6.8'e çıkarak ciddi bir artış göstermiştir. İrlanda'da ise tersine bir eğilim yaşanmıştır.

Türkiye'de ortalama bireysel sağlık harcaması rakamları yayınlanmıyor. Sosyal güvenlik kuruluşlarının sağlık harcamalarının hizmet sunulan birey sayısına bölünmesi yoluyla böyle bir rakam üretilebilir. Artık bu yönde çalışmaların başlatılması ve büyük bir disiplin içerisinde yürütülmesi, önemli bir ihtiyacı karşılayacak. Genel Sağlık Sigortası'nın tabanında öncelikle bu analizlerin yapılması gerekiyor. Tabii ki geniş bir çalışmayla, mevcut rakamlardan bu yönde bazı bilgilere ulaşılması mümkün.

Ama istikrarlı bir sağlık istatistikleri biriminin, eğitimi yanında tecrübesiyle de temayüz etmiş, yetişmiş uzmanlar istihdam edilerek Sağlık Bakanlığı yada Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) bünyesinde oluşturulabileceğini düşünüyorum. Eğer böyle bir birim varsa, ürettiği bilgiler, kamuoyu ile daha etkin bir şekilde paylaşılmalıdır.

Pfizer İlaçları'ndan Açıklama:

Pfizer İlaçları Ltd. Şti., 18.08.2004 tarihli ve "Okuyan'ın Açıklamaları" başlıklı yazımda belirttiğim iddialar hakkında, mail ile bir açıklama gönderdi. Bu açıklamada, Pfizer İlaçları firmasının Türkiye'de 47 yıldır faaliyet gösterdiği, ürünlerinin % 76'sını ülkemizdeki tesislerinde ürettiği; sağlık sektöründeki çeşitli olumsuzlukların ve bunların insanımız, ekonomimiz ve sektörümüze yönelik sakıncalarının kamu ve özel sektör merciileri nezdinde değerlendirildiği ve oluşan görüşlerin paylaşıldığı; karar verici merciiler, toplumsal kesimler arasında demokratik ve şeffaf görüş alışverişi ve işbirliği anlamında randevulu temasların yapıldığı, tehdit ve baskı olarak nitelenebilecek davranışlarının olmadığı hususları yer almıştır.


25 Ağustos 2004
Çarşamba
 
TAHSİN SINAV


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED