Hoş geldin mübarek ay...
 Hoş geldin mağfiret denizi..
 Hoş geldin onbir ayın sultanı...

Cenab-ı Allah'ın "Ey iman edenler, sizden önceki ümmetlere farz kılındığı gibi, size de oruç farz kılındı. Umulur ki sakınırsınız" (Bakara, 2/184) çağrısına uymaktır Ramazan....

Allah Rasulü biricik önderimiz Aziz Peygamberimiz (sav)'in "Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.'' Tirmizi, Cihad 3, (1624) sözünü kendisine şiar edinip bu düstura kulak vermektir Ramazan...

Evet yine bir Ramazan ayına daha girmiş bulunuyoruz. Her sene milyonların beklediği, bitmeyen bir zevkin yaşandığı, insanların hayat soluduğu, dünyanın rahmetle tüllendiği bir aydır Ramazan...

Hoş geldin Şehr-ü Ramazan, hoş geldin...

'Cennet kapılarının açılıp Cehennem kapılarının kapandığı ve şeytanların bağlandığı' mukaddes ay hoş geldin...

Sahurdan iftara kadar uzanan oruçlu zaman, hoş geldin...

Bir ay onu soluyacak, onunla yatıp onunla kalkacak ve onunla hayat bulacağız. Bunu yaşamaktır Ramazan.

Toplumun kopmuş parçalarını bir araya getiren, onları adeta bir tutkal gibi birbirine yapıştıran, onlara 'diriliş muştusu' sunan bir aydır Ramazan.

Kadın-erkek, genç-yaşlı, zengin-fakir, alim-cahil, hemen herkesin bu mübarek zaman diliminde soluklanmasıdır Ramazan...

Gölgesine sığınan herkesi kanatlarının altına alan mağfiret ayının her saniyesinden, her dakikasından istifade edip, sultan olabilmektir Ramazan...

Hemen herkes, O'na teslim olur Ramazan da...

İnsanların birbirlerine yardım etmesi, kollayıp gözetmesidir Ramazan...

Ellerin duaya açıldığı ve onun geri çevrilmediği aydır Ramazan...

O'na sinesini açıp, cennet mutluluğunu yaşayabilmektir Ramazan...

Minarelerin "Hoş geldin on bir ayın sultanı", "Oruç tut sıhhat bul" mahyalarıyla aydınlandığı, insanların kurtuluşa davet edildiği gönüllerin sultanıdır Ramazan...

Allah aşkının, simalarda pırıl pırıl izlerinin görüldüğü aydır Ramazan...

Aydınlık iklim ufkuna yelken açanların ayıdır Ramazan...

Bir ay boyunca Cennet yamaçlarında seyahat etmektir Ramazan...

On bir aylık kötü alışkanlıkları unutmak, onlardan vazgeçmektir Ramazan....

Her türlü tasadan, kederden, kötülüklerden sıyrılıp cennet mutluluğunu duyup yaşayabilmektir Ramazan....

Allah'ın rububiyetinin daha çok hatırlandığı, sonsuz nimetlere şükürdür Ramazan...

Sevgi ve merhamet duygularının zirveye ulaştığı, kalplerin bir pamuk gibi yumuşadığı, nefislerin terbiye ayıdır Ramazan...

İnsanın her zamankinden sabra daha çok ihtiyacının olduğu, tüm azalarının dizginlendiği, günahlara karşı kalkandır Ramazan....

Ümitsizlik kapılarının kapandığı, geleceğe dönük ümitlerin fışkırdığı mağfiret ayıdır Ramazan...

Orucu, 'derin ve manevi bir mücahade' kabul etmektir Ramazan...

O'nu en büyük dua, Hakk'a yönelme mevsimi ve ayı kabul etmektir Ramazan...

'Onbir Ayın Sultanı'ndaki her geceyi "Şeb-i Arus" kabul edip, ibadetle geçirmektir Ramazan...

Rabbimiz'e biraz daha yakınlaşmak, biraz daha yakınlaşmaktır Ramazan...

"Bu sene ayrılsak da seneye inşaallah yine birlikte olacağız. Seni çok özleyeceğiz. Her şeye rağmen 'hoşgörü iklimi'ni elden bırakmayıp, mağfiret ayı hiç bitmeseydi" diyebilmektir Ramazan...

...Ve "oruç bedenin zekatı"dır, diyerek onu yerine getirmektir Ramazan...

KADİR DEMİREL

BİR AYET	BİR HADİS
Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışacak olursanız, onu bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Nahl Suresi, 18)	Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır."

« Geri Dön