AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

S A Ğ L I K
Engelli olmak
'başarıya' engel değil

Bu sene ilk defa Kanada'da düzenlenen Uluslararası Engelliler Film Festivali'ne, Yaşadıkça programı; 5 başarılı engelli genci konu aldığı "İçimizden Biri" belgeseliyle katılıyor. Belgeselde Dilek Sabancı da bulunuyor...

Engelli olmak zor iştir. Adı gibi, önünde birçok 'engel' vardır. Başarı, bu 'engel'i aşabilmektir. İşte Mehmet Kızıltaş bunlardan biri... Durmadan çalışıyor ve bütün engelleri aşıyor, Kızıltaş... 10 yıldan beridir özel televizyon kanallarında gösterilen ve engellilerin hayat şartlarını konu alan 'Yaşadıkça' programının yapımcısı. Kızıltaş, bu sene Kanada'da ilk defa düzenlenen Uluslararası Engelliler Film Festivali'ne katılıyor. Program, 5 başarılı engelliyi konu alan "İçimizden Biri" bölümüyle festivalde başarı elde etmeyi bekliyor.

Gerçek yaşamdan kesitler

Filmde, yurt dışında yıllarca süren tedavi ve eğitimlerin ardından yürüyebilen ve kendi işiyle yaşamını sürdüren merhum Sakıp Sabancı'nın kızı Dilek Sabancı, talihsiz bir kaza sonrası sığ suya atlayarak boynunu kıran ama yıllarca verdiği mücadele tedavi ile kendine yetebilen ve ekonomist olan omurilik felçli Adem Saykın, hızla ilerleye kas hastalığına rağmen asla hayattan kopmayan ve Türkiye'nin ilk tekerlekli sandalye tiyatro oyuncusu Melike Emre, Ilgaz dağlarında ansızın gece yarısı yaşanan trafik kazasından bir ailenin annelerini kaybetmeleri ve kazada bir kardeşlerinin felç olduğu olaylara rağmen yüzünden yaşama sevincini kaybetmeyen omurilik felçli Asuman Uras ve 17 Ağustos depreminde göçük altında kalan, saatler sonra depremde bir kardeşini kaybeden, yürüyemeyen ve konuşamayan, hiçbir yardım almadan bilgisayara hükmeden ve kitap yazan spastik engelli Ömer Kılıç'ın yaşamlarından önemli kesitlerle yer alıyor. 36 dakikalık gerçek başarı hikayelerinden oluşan belgeselin sunuculuğunu, yönetmenliğini, metin yazarlığını ve seslendirmesini Mehmet Kızıltaş yaptı. Engelli kültürüne odaklanmış çalışmalara yer veren festivalde; ya bir engellinin hazırladığı, belgesel, film, çizgi film gibi çalışmalar ya da engellilerin rol aldığı projeler kategorilere göre yer alıp değerlendiriliyor. Kanada Uluslar arası Engelliler Film Festivali 06-10 Şubat 2006 tarihleri arasında başlayacak.

MELİKE EMRE: 10 yaşına kadar yürüyordum ve daha sonra hastalığım ilerleyince 11 yaşından sonra yürüyemedim. Okula gittiğim zamanlar insanların tuhaf tuhaf bakmalarından rahatsızlık duydum. Hatta 'sen konuşabiliyor musun?' diye soru soranlarla karşılaştım. Sanki yürüyemeyince konuşamıyorsun diye algılanıyordum. Ben de yürüyemiyorum ama konuşabiliyorum di-yerek kendimi ifade ediyordum. Şaka ve espri yollarla insanlarla iyi diyaloglar kurmaya başladım.

ÖMER KILIÇ: (Konuşan Ömer Kılıç'ın babası): Küçük oğlum depremde göçük altında kaldı ve onu kaybettik. Ama Ömer ne olursa olsun gelsin diye 6 saat uğraştık ve sonunda kurtardık. Ranzada sıkışmış kalmıştı. Enkaza sürünerek ulaşıp Ömer'i çeke çeke kurtardım. Switch' yardımıyla bilgisayara hükmediyor. Şimdi kitap yazıyor.

ADEM SAYKIN: Benim hatamdı.. Tedbir almadan sığ suya atlayınca boynum kırıldı ve omurilik felçlisi oldum. Yürüyemiyorum.Kazadan önce dekorasyonculuk yapıyordum, şimdi ise daha önceden yakından ilgilendiğim ekonomi deneyimimi artırıp 'broker'lık yapıyorum.

ASUMAN URAS: Evin tek kızıyım ve şımarık büyüdüm. 2000 yılında memlekete giderken Ilgaz dağlarında geçirdiğimiz talihsiz kaza sonucu annemi kaybettim ve ben de omirilik felci oldum. Kaza sonrası yaşamın gerçekleriyle erken yaşta; hayatımın baharında karşılaştım.

DİLEK SABANCI: 6.5 aylık prematüre dünyaya geldim ve oksijensiz kaldığım için vücudumda kalıcı engellilikler oluştu. 6-7 yaşına kadar hiç yürüyemedim. ABD'de yapılan ilk ameliyatlar sonucu, ilk adımlarımı attım. Akraba evliliğiyle ilgili araştırmalar yaptım.


 
Uyku apnesi yaşamı olumsuz etkiliyor
Temel belirtisi horlama olan uyku apnesi sendromu ani kalp durması, felç, hipertansiyon ve diyabete kadar çok sayıda rahatsızlığa yol açıyor.
Kök hücrede AB standardı
Yalnızlık
kalp düşmanı

Yalnız yaşayan kişilerin kalp hastalıklarına yakalanma risklerinin daha fazla olduğu belirtildi. Boston'daki Hardvard Halk Sağlığı Okulu'nun, yaş ortalaması 62 olan 3 bin 267 erkek üzerinde yürüttüğü araştırmanın sonucunda, kanda bulunan ve kalp hastalıklarına zemin hazırladığı belirtilen 'interleukin-6 adlı proteinin sosyal yalnızlık çeken insanlarda daha yüksek olduğu anlaşıldı. Bu protein, atardamar çeperlerinin kalınlaşıp sertleşmesine yol açan iltihabı tetikliyor. Buna bağlı olarak da kalp krizi ve felç riski artıyor. Üzerinde araştırma yapılan kişiler önce tıbbi muayeneden geçirildi ve ardından kendilerine grup faaliyetlerine katılıp katılmadıkları soruldu. Toplumdan uzak yaşadıkları için ancak 1'lik dilime girebilenlerde kandaki IL-6 düzeyinin milimetrede 3.85 pikogram olduğu belirlendi..
Eğitimsizlik şişmanlığı tetikliyor
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Dahiliye Polikliniği'ne başvuran, 18-65 yaş arasındaki 100 normal kilolu, 100 fazla kilolu ve 100 şişman bireyin toplumsal özellikleri araştırıldı. Araştırma sonucunda şişmanların yüzde 55'inin, fazla kiloluların yüzde 36'sının ve normal kiloya sahip olanların yüzde 20'sinin birinci derece yakınlarının şişman olduğu görüldü. Şişmanların yüzde 39'unun, fazla kiloluların yüzde 53'ünün, normal kiloluların yüzde 83'ünün çalıştığı belirlendi. Eğitim düzeylerinin de karşılaştırıldığı araştırmada, şişmanların yüzde 12'sinin, fazla kiloluların yüzde 20'sinin, normal kiloluların ise yüzde 64'ünün üniversite mezunu olduğu saptandı. Yemek davranışı açısından değerlendirildiğinde, ana öğünlerin tüketimi açısından gruplar arasında belirgin fark bulunmuyor.
6 Kasım 2005
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya
| Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık
| Arşiv | Bilişim | Dizi

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED