T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
E K O N O M İ 14 ŞUBAT 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Yabancı sermaye liginde ilk 20'deyiz

2005 yılında yabancı sermaye girişlerini 3 kat arttırarak 9 milyar dolara yükselten Türkiye, en çok yabancı sermaye çeken 20 ülke arasına katılacak

Doğrudan Yabancı Sermaye girişinin, 2005 sonu itibarıyla 9 milyar dolara ulaşması beklenirken, böylelikle Türkiye, en çok yabancı sermaye çeken 20 ülke arasına girebilecek.

Uzun yıllar boyunca yıllık ortalama 1 milyar dolar Doğrudan Yabancı Sermaye (DYS) çekebilen Türkiye, özelleştirme ve makro ekonomi ile yatırım ortamındaki gelişmeler sonucunda 9 milyar dolarlık DYS girişi sağlayabilecek. Bu rakamla Doğrudan Yabancı Sermaye girişini, önceki yıla göre üçe katlayacak olan Türkiye, cari işlemler açığının finansmanında sağlıklı bir kaynak bulmuş olacak.

KAMU DAHA AZ BORÇLANACAK

Bu arada kamu, 2006 yılında daha az borçlanacak. 2001 yılında Türkiye'nin toplam Kamu Kesiminin Borçlanma Gereği (KKBG) GSMH'sinin yüzde 16,4'ü düzeyinde bulunuyordu. Kamu Kesiminin Borçlanma Gereği, 2003 yılında yüzde 9,4'e düştü, 2004'te yüzde 4,7'ye, 2005'te de yüzde 0,9'a geriledi. 2006 yılı programında, toplam Kamu Kesimi Borçlanma Gereği yüzde -0,7 olarak öngörülüyor. 2006 yılı itibarıyla Yüzde -0,7 olarak programlanan Toplam KKBG, bu tür istatistiklerin tutulmaya başlandığı 1970'li yıllardan beri Türkiye de ilk kez negatife düşmüş olacak. Borç stokundaki iyileşmeler sonucu 2002 yılında Türkiye Hazinesi'nin yüzde 62,7 olan ortalama borçlanma faizi de bu yıl başından itibaren yüzde 14'ün altına geriledi.

  • ANKARA

    2005'te, ilk Maastricht kiriterlerini tutturdu

    2003, 2004, 2005 yıllarındaki Faiz Dışı Fazlaların ortalaması, yüzde 6,5'in üzerinde bulunuyor. Ancak 2005 yılı Faiz Dışı Fazlası'nın (FDF), yüzde 6,5'in altında gerçekleşebileceği belirtiliyor. 2005 yılı FDF'sin gerilemesinde, sosyal güvenlik sistemindeki açıkların yanı sıra KİT'lerdeki karın beklenenin altında olması ve KİT'lerin katkısının düşük olması gösteriliyor. 2005 yılında Türkiye, ilk Maastricht Kriteri'ni tutturdu. Bu da yine Maastricht tanımlı kamu açıklarının GSMH'ye oranının yüzde 3'ün altına inmesi oldu. 2001 yılında Kamu Borç Stoğunun GSMH'ya net oranı, yüzde 90,5 iken, bu yıl sonu itibariyle yüzde 55-57 arası bir rakam bekleniyor.

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  •  ANKET

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi