T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 14 ŞUBAT 2006 SALI | ||
|
Türkiye gerçekten garip bir ülke; ülkenin bu garipliği herkesin söylem ve davranışlarını da etkiliyor. En aklı başında bilinen, en zarif tavrı sergilemesi gereken, herkesin ağzına baktığı kişiler ve kurumlardan öyle beklentiye ters çıkışlar geliyor ki, insan bu durum karşısında ne yapıp ne diyeceğini şaşırıyor. Hayır, başını okul dışında örten anaokulu öğretmeniyle ilgili kararı sebebiyle Danıştay'ı eleştiriyor değilim yalnızca, hepimizi şaşkınlıklar içinde bırakan tek bir kişi veya kurum da değil zaten; şaşkınlık duygusu, bazen aynaya "Acaba ben de mi?" kuşkusuyla baktıracak kadar insan üzerinde etkili olabiliyor... Hayretimi çeken son örnekle '28 Şubat' diye bilinen sürecin simge isimlerinden emekli Tümgeneral Erol Özkasnak'la yapılmış bir söyleşide karşılaştım. Türkiye'nin Irak mâcerasına ABD'nin yanında katılmasını getirecek '1 Mart tezkeresi'nin reddi konusu da kendisine soru olarak yönetilmiş söyleşide. Verdiği cevabı okuyunca insan hayretten hayrete düşüyor. Vaktiyle ABD'nin 'stratejik ortağı' imişiz; tezkere Meclis'te reddedildiği için de mahvolmuşuz... Bu görüşü açıklayan kişi 'kurmay' eğitimi almış bir asker, ama cevabını okuduğunuzda, 'stratejik bir kurmay değerlendirmesi' ile karşı karşıya olduğunuzu hiç fark etmiyorsunuz. Tezkere reddedildiği için başımıza geldiğini söylediği her şey, tezkere çıksaydı da Türkiye'nin başına gelecekti. Dahası, bugün ABD'nin dünya ölçeğinde düştüğü sıkıntılı durumun katmerlisi Irak'ın komşusu Türkiye'de yaşanacak, bu yüzden sistem sarsılacaktı. Mâruz kalınacak terör tehdidini de hesaba katmak zorundayız. Meclis 1 Mart tezkeresine "Hayır" diyebildiği içindir ki, 1990 sonrasından itibaren Kuzey Irak'ta adım adım oluşturulan yeni devletin adı bir türlü konulamıyor... Talihin garip bir cilvesi, söyleşinin yayımlandığı gün, aynı gazetede, Irak'la ilgili dehşetengiz bir haber de yer alıyordu. ABD'nin 'stratejik ortağı' İngiltere'nin Irak'taki askerleri, işgalci güç olarak bulundukları Basra'da, çoğu çocuk ve genç olan Iraklılara işkence yapmış, bunu bir de videoya kaydetmişler... İngiltere'de çıkan bir gazetenin yayını ve televizyon görüntüleri üzerine İngiliz halkı ayaklanmış durumda... Önce Ebu Gureyb'te şimdi de Basra'da kameralara yakalanan işkence görüntülerinden Türkiye'nin sicilinin de olumsuz etkilenmesini önleyen, 1 Mart tezkeresine, TBMM'nin "Hayır" diyebilmiş olmasıdır. Peki de, kurmaylık eğitimi almış biri, hem de Irak'ta işlerin sarpa sardığı ayan beyan ortadayken, nasıl olur da "1 Mart tezkeresi geçmeliydi" diyebilir? Sizin de aklınızdan geçtiğini sandığım bu sorunun, son zamanlarda sıklaşan gariplikler dışında, ikna edici bir cevabı bulunduğunu sanmıyorum. Washington şimdilerde bütün dikkatini İran'a çevirmiş durumda; bir harekât düşündüğünü gizlemiyor da. Irak'ta yaşadığı sıkıntıları bu defa başkalarına da paylaştırmak niyetinde ABD ve bunun için de ittifaklarını canlandırmayı yeğledi... Kurtlar sofrasına "Irak'a hayır" diyen Avrupa ülkeleri de dâvetli ve aynı sofrada Türkiye'yi de görmek istiyor ABD... Bugün karşılaşılan sıkıntıların bir bölümü Türkiye'ye dönük bu hesapla ilgili olabilir. İran da Irak değil, onun da hükümet ve kamuoyu üzerinde etki yapmak için kullanabileceği kanallar var. İkili bir sarmala muhatap bugün Türkiye ve bunun etkisi de en fazla hükümet üzerinde hissediliyor. Sağda solda meydana gelen çizgi dışı gelişmeleri hep bu gerçeği aklımızda tutarak değerlendirmeliyiz. Türkiye'yi yönetenler ile konumları gereği yönetime katkıda bulunanların gelişmeleri hayretle karşılamaya da, bizleri şaşkınlığa düşürecek yanlışlıklar yapmaya da hakları yok. Bir tek vahim hata bile ülkenin istikametini şaşırtabilir çünkü. Biz şaşırabiliriz, önemli olan Türkiye şaşırmasın...
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |