T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
P O L İ T İ K A | 14 ŞUBAT 2006 SALI | ||
|
Danıştay'dan 'son sözü söylemedik' açıklaması
Danıştay, 'sokakta da başörtüsü yasağı' getiren karara gösterilen tepkilere, "Yargı süreci daha bitmedi" açıklaması yaparak, bu konuda son sözün hâlâ söylenmediğini hatırlattı. Danıştay, yapılan açıklamaların sınırı aştığını kaydetti
Danıştay Başkanlığı, 'başörtüsünün kötü örnek olduğu' ve yasağı sokağa da taşıyan kararı üzerine yapılan eleştirilerin Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu. Daha yargı sürecinin bitmediğini hatırlatan başkanlık, Danıştay İdari Davalar Genel Kurulu sürecinin bulunduğuna atıf yaptı. Danıştay, karar hakkında yapılan açıklamaları 'kesinleşmiş yargı kararının irdelenmesi veya eleştirilmesi sınırlarını kat kat aşan, yargıyı siyasi bir rakipmiş gibi algılayan ve adeta yargı ile yürütmeyi karşı karşıya getirmeyi hedefleyen talihsiz açıklamalar' olarak niteledi. Danıştay Başkanlar Kurulu, Danıştay 2. Dairesi'nin başörtüsünü sokakta da yasaklayan kararının ardından yapılan eleştirileri değerlendirmek üzere Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya'nın başkanlığında toplandı. Toplantının ardından Danıştay Başkanlığı adına iki sayfalık yazılı açıklama yapıldı. ALIŞILMAMIŞ AÇIKLAMALAR Açıklamada, "Birkaç gündür yapılan açıklamalar, kesinleşmiş yargı kararının irdelenmesi veya eleştirilmesi sınırlarını kat kat aşan, yargıyı siyasi bir rakipmiş gibi algılayan ve adeta yargı ile yürütmeyi karşı karşıya getirmeyi hedefleyen bugüne kadar alışılmamış talihsiz açıklamalardır'' denildi. Anayasa'da 'görülmekte olan bir dava hakkında Meclis'te yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili bir soru sorulamayacağı, görüşme yapılamayacağı veya herhangi bir beyanda bulunulamayacağı'nın da hükme bağlandığı belirtilen açıklamada, Anayasa'daki kuvvetler ayrılığına atıfta bulunularak, yasama, yürütme ve yargının birbirlerine karşı bir üstünlüğü değil, 'İşbölümü ve işbirliği' olduğu kaydedildi. Açıklamada şöyle denildi: "Anayasal koruma altına alınan mahkemelerin bağımsızlığı kavramını hiçe sayan mahiyette ve Danıştay'ın manevi şahsiyetini rencide eden bu açıklamaları, Anayasa hükümleri karşısında tasvip etmek ve yargı bağımsızlığı ile bağdaştırmak mümkün değildir." DAVALI DA DAVACI DA İDARE Danıştay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, yargı sürecinin henüz bitmediği ifade edilerek, şunlar kaydedildi: "Göz ardı edilmemesi gereken husus, burada idarece tesis edilen bir işlemin hukuka uygunluğunun denetlendiği ve temyiz aşamasında Danıştay tarafından, idarenin işleminin hukuka uygun bulunduğudur. Dava konusu idari işlemi idare tesis etmiştir ve bu işlemi hukuka aykırı bularak iptal eden idare mahkemesi kararının, Danıştay tarafından temyizen incelenerek bozulmasını da idare talep etmiştir. Diğer bir anlatımla idare, tesis etmiş olduğu işlemin hukuka uygun olduğunu savunarak, mahkeme kararının bozulmasını Danıştay'dan istemiştir ve Danıştay da bu aşamada idareyi haklı bularak mahkeme kararını bozmuştur. "İdare bir bütündür ve idarede devamlılık esastır. İşlemi tesis eden, davacının ilk aşamada lehine verilen kararı kabul etmeyerek temyiz eden idarenin, işleminin ve temyiz başvurusunun yargı yerince hukuka uygun bulunarak kabul edilmesi üzerine gösterdiği tepkiyi anlamak ve demokratik bir tepki olarak nitelendirmek mümkün değildir."
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |