|
Bir gazeteden beklenen
Yaz aylarında hemen hemen her alanda tempo düşer; ekonomik faaliyetlerden sosyal olaylara kadar birçok etkinlik sonbaharı bekler gibi, ağır adımlarla yürümeye başlar. Özellikle, yaşamakta olduğumuz günler gibi sıcaklar bunaltıcı bir şekilde hepimizi teslim almışsa. Böyle zamanlarda herkesin tempoyu düşürmek için bir mazareti olabilir, vardır da. Sadece, gazetelerin ve özellikle de Yeni Şafak'ın böyle bir mazereti olamaz. Günlerin temposu, hayatın heyecanı ve ülkenin bütün sorunları bu gazeteye yansımalı ve aynı zamanda okura dolu dolu bir gazete sunma görevi aksatılmamalı. Bunu da başardığımıza inanıyoruz.
Yeni Şafak okurları, geride bıraktığımız en sıcak iki haftada yaşanan sıcak olayları ayrıntılarıyla ve perde arkasıyla gazetelerinden izleme imkanı buldular.
İşte son iki haftaya damgasını vuran ve Yeni Şafak'ın da başarıyla sayfalarıyla taşıdığı olaylar...
YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz'ün üniversitelerdeki rektör seçimlerinden sonra hazırladığı listelerdeki adaletsizlik ilk günden beri manşetimize ve sayfalarımıza geniş bir şekilde taşındı. Listelerin Çankaya'ya çıktığı gün ise olayı geniş bir şekilde değerlendirerek "Köşk'ten döner" manşetiyle karşınıza çıktık. Ve yanılmadık. Cumhurbaşkanı Sezer, bu adaletsiz listeyi yeniden görüşülmek üzere geri gönderdi. Ancak, gelişmeler ve dolayısıyla haber yine de bitmedi. Gürüz'ün Cumhurbaşkanı'na karşı nezaket sınırlarını aşan tutumu ve Sezer'in olay karşısındaki soğukkanlılılığı ilgiyle izlenmeye devam etti. Bu gelişmeler de zaman zaman manşetimize de çıkarak hemen hergün sayfalarımızda yer aldı. Bu krizin bir an önce bitmesini temenni ederken, Yeni Şafak okurlarına rektör seçimi konusundaki her ayrıntıyı ve 'öngörüyü' gazetelerinde bulma ayrıcalığını sunmaya devam edeceğimizi bir kez daha duyurmak istiyoruz.
İslam ve demokrasi... Tartışma önce Yeni Şafak'ta yayınlanan Abdulvahap El Efendi söyleşisiyle başladı. Aydınlar, El Efendi'nin "Her Müslüman'ın öncelikli görevi demokrasi talep etmektir" sözü gündeme oturdu. Aydınlar, bu sözler üzerine ufuk açıcı bir beyin fırtınası başlattılar. Ardından da 3. Abant Toplantısı yapıldı. "hukuk devleti"nin tartışıldığı bu toplantı bir anlamda Yeni Şafak'ta başlayan tartışmanın devamı niteliğinde oldu. Gazete, Abant Toplantısı'nı da farklı görüşler arasında ayırım yapmaksızın sayfalarına ve manşetine yansıttı. Toplantının "bilimsel" yönü değil, magazini de gazeteye yansıdı.
Yeni Şafak'ı var eden ve onu diğer gazetelerinden ayıran en önemli özelliği "demokratik muhalefet"in temsilcisi olmasıdır. Bugünlerde önümüzde, öncelikle sayıları 2 milyon civarında bulunan memurları ama olayın meydana çıkma biçimi açısından bütün ülkeyi ilgilendiren açık bir hukuksuzluk örneği yaşanıyor: Memur Kıyımı Kararnamesi... Hazırlayan, imza için dolaştıran ve Çankaya'ya sunanın kim olduğu bilinmediği için Yeni Şafak'ın "hayalet" adını taktığı bu kararname konusundaki bütün gelişmeleri ayrıntılı olarak sunduk, sunmaya da devam edeceğiz. Başbakan Ecevit'in ve Bakanlar'ın çelişkilerini gazete sayfalarına düzenli olarak yansıtıyoruz. Başlangıçta haberi olmadığını söylediği kararnameye sonradan sahip çıkan Başbakan'ın içinde bulunduğu ikili durumu olduğu kadar Türk siyasal sistemini çarpıcı bir şekilde anlatan "Haberdar edildi" manşetimiz herhalde uzun süre unutulamayacaktır. Ve tabii, ANAP lideri Yılmaz'ın hükümetteki ilk sınavında yazarımız Fehmi Koru'nun yerinde deyimiyle "yine çakma"sı... Yılmaz'ın tavrı da dünkü manşetimizde "O şimdi asker" ifadesiyle yer aldı.
Sadece, siyasi ve toplumsal olaylar değil, kamuoyunu ilgilendiren ve haber değeri taşıyan bütün gelişmeler yaşandığı tempoyla sayfalarımıza yansıyor. Ünlü iki gazeteci Ufuk Güldemir ile Uğur Dündar arasında internet sitesinde başlayan polemik Yeni Şafak'ın ikinci sayfasında devam etti. Sadece okurlarımız değil, neredeyse bütün basın "Güldemir-Dündar savaşı!"nı Yeni Şafak'tan takip etti. Tartışma sürerken, bir yandan da yazarımız Mehmet Barlas usta yorumlarıyla Türk medyasının içine projeksiyon tutarak, sadece 'haber olsun diye polemik değil' aynı zamanda bir seviye gözettiğimizi gösterdi.
Ve kampanya... Yeni Şafak'ta gerçekten tatil yok. Haberin ve gündelik hayatın heyecanının yanısıra okurla dostluğun bir göstergesi olan promosyona da devam ediyoruz. Yarın ilk kuponunu yayınlayacağımız birbirinden leziz Türk yemekleri kitabı yeni kampanyamızın ilk hediyesi. Hanımların hatta beylerin bile ellerinden düşüremeyeceğine inandığımız "Bizim Yemeklerimiz" için sadece 20 kupon toplamak yeterli... Sonra? Yine söylüyoruz, Yeni Şafak'ta tatil yok, hareket ve heyecan var.
7.AĞUSTOS.2000
|