YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

 

 

Uzaktan kumandalı savaş ve barış çağı!.

Bilgisayarı, inter-neti, uydu haberleşmesini, cep telefonunu, dijital teknolojileri, sadece biz "tüketiciler" kullanmıyoruz.. Başta Amerika olmak üzere, bütün gelişmiş ülkelerde, "devlet" ve "ordu", teknolojinin en büyük kullanıcılarıdır..

Barışı savaşın veya savaşı barışın bir uzantısı gören anlayış, her zaman bir tehdit veya düşman aramak, ya da üretmek zorunda hisseder kendisini..

Geçmiş çağlarda (veya ilk nükleer bombaya kadar), silahlar, insanların kullanımına dönük yaratılır veya üretilirdi..

Ama bizim günlük yaşamımızı da derininine etkileyen teknolojik gelişme, savunma ve savaş kavramını temelden değiştirdi. Şimdi silahlar insanlara göre üretilmiyor.. Ele yatkın bir tabanca, "gez-göz-arpacık" düzeni aksamayan bir tüfek, keskin nişancılara, hızlı silahşörlere sunulurdu.. Şimdi, dijital savaş aygıtlarına uygun insanlar aranıyor.. "Bilgi", "cesaret"ten önemli..

Şimdi bilgisayar başındaki "tekno-asker"ler, kurgu-bilim filimlerindeki "siborg"ların rolünü oynuyor..

"Körfez Savaşı"nda veya son "Yugoslavya'nın bombalanması"nda, bu "uzaktan kumandalı savaş"ın örneklerini izledik..

"Post-Modern Savaş" kitabından (a.g.e. Alfa Yayınları, İstanbul 2000) alıntı yaparak, olayın çapına işaret edelim..

1989'da, Pentagon'un kayıtlarına göre, Amerikan ordusunda 350 bin bilgisayar vardı. ABD Savunma Bakanlığı'nın 1985'teki bilgisayar harcamaları 14 milyar dolardı..

1993'te, Amerikan Savunma Planlama Projesi içinde, çoğu simülasyonlara olmak üzere, elektronik araçlara on yıl içinde, 370 milyar dolar harcanılması öngörülmüştü..

Bütün bu olguların, "savaş"a ilk yansımasını, Irak'a karşı yürütülen "Çöl Fırtınası Harekatı"nda izledik..

"Çöl Fırtınası Operasyonu Şebekesi" denilen "ODS" sistemi, uydular ve 90 bin kilometreden daha uzun hatlarla birbirine bağlanmış, binlerce bilgisayardan oluşuyordu.. Merkezi Arizona'daki Fort Huachua'da bulunan "ODS" inter-net sistemi, "Körfez Savaşı"nda özetle şu görevleri gerçekleştirdi..

1- Dev orduların Suudi çölündeki hareketlerini organize edip, yönlendirdi.
2- Binlerce uydu fotoğrafını değerlendirirken, uydular üzerinden gemilerin elektronik haberleşme trafiğini ayarladı..
3- Pilotsuz uçak ve helikopterlerin uçuşlarını yönlendirdi..
4- Bombaları, füzeleri ve hatta top mermilerini yönlendirdi..
5- Iraklılar'ın radarlarını karıştırıp, hedef bilgisayarlarını bozdu..
6- Savunma Bakanlığının, CNN'in uydu antenlerini ve haber alış-verişlerini idare etti..
7- Bölgedeki hava durumunu dakikası dakikasına izleyip, savaş planlarında anlık değişiklikler yapılmasını sağladı.
8- Bölgedeki silah platformlarının, savaş araç ve gereçlerinin dökümünü, sürekli çıkardı..

Bütün bu imkanlarla yürütülen "uzaktan kumandalı savaş", Saddam'a karşı zafer kazanılmasına ve Kuveyt'in Irak işgalinden kurtarılmasına dayanmıştır..

Ama bir başka gerçek daha var..

Saddam hâlâ işbaşında.. Ayrıca Saddam, Irak'ın elit gücü diye bilinen "Cumhuriyet Muhafızları"nı ve helikopterlerini "dış savaş"a sokmamış, bunları "iç düşmanlar"ını bastırmak için, elinde tutmuştur..

Ayrıca Kuveyt, düşman işgalinden ve Suudi Arabistan, işgal tehdidinden kurtulmuştur ama, bu iki ülkeye demokrasi ve özgürlük gelmemiştir..

Söylemek istediğimiz şu..

Büyük devletlerin yaşadığı her gelişme, şu veya bu şekilde, bu devletlerin müttefiklerine de yansıyor..

Her "devlet" ve hatta Amerika bile, teknolojinin peşinde koşar ve buna yetişmek için büyük kaynaklar ayırırken, insanlığa, barışa ve hatta demokrasiye yabancılaşabiliyor.. Bu tehlike, ancak özgür ve özerk sivil düşünce odaklarının tepki ve eleştirileri ile dengeleniyor.. Üniversiteler, medya, sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, toplumun "sanal savaş"ların içinde sürekli çalkalanmasını önlüyor..

Bunları bilip, düşünmemiz şarttır..

ŞAKA

Şimdilik hukuk!.

Cumhurbaşkanı Sezer'e verilen toplum desteği, Türkiye'nin şu anda "hukuk"a duyduğu özlemin de bir kanıtı..

Eğer birileri "istikrar" adı verilen soyut kavramı, "hukuk"un da, "insan hakları"nın da, "demokrasi"nin de aleyhinde kullanmayı sürdürürse, o zaman toplum, "ruh sağlığı"nı özlemeye başlayacak demektir..

O durumda bakarsınız, 7 yıl sonra bir "psikiatri uzmanı"nı seçip, Çankaya'ya oturturuz..

KİTAP

Ahmet Ümit'in "Sis ve Gece"si

Tatilde okuduğum ve okuyucularıma da şiddetle tavsiye edebileceğim kitaplardan biri, Ahmet Ümit'in "Sis ve Gece"siydi.. (a.g.e. Om Yayınları-İstanbul)

1960 Gaziantep doğumlu Ahmet Ümit'in ilk duygusal-gerilim romanıymış "Sis ve Gece" 1966'daki bu kitaptan sonra, "Kar Kokusu", "Agatha'nın Anahtarı", "Patasana" yayınlanmış.. Şimdi ben, bu kitapları da okumaya mecbur hissediyorum kendimi...

Güncel veya tarihi olayları bir romanın içine yerleştirmek, dünya edebiyatında da yaygın bir durum.. Bu tür romanda, kahramanlar, yazarın yarattığı kişilik ve romansal kaderin ötesinde, yaşanılan gerçeklerin de rüzgarına yelken açar..

"Sis ve Gece"yi okurken, nefis bir gerilimin peşinden koşuyor ve bu arada medyaya da yansıyan, "MİT"e değin iç-ilişkileri de izliyorsunuz..

İngiliz yazar Roald Dahl'ı hatırlatan bir çarpıcılık, İrving Wallace veya James Mitchener'deki güncel bağlantılar ve Kemal Tahir, Atilla İlhan, Vedat Türkali'de görülen "portre" çalışmaları var "Sis ve Gece"de..

Bu kitabı okurken, Türkiye'de hepimizin, hayatı bir romandaki gibi yaşadığımızı hissettim..


29 AĞUSTOS 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...