Türkiye'nin birikimi... | ||
|
1995 yılında tiyatro dünyasına merhaba diyen Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu, perdeye aktardığı yeni ve nitelikli oyunlarla ülkemizdeki sahnelenen oyun repertuarına yeni soluklar getirdi. 1995 yılında kurulan Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu, İstanbul Şehir Tiyatroları ve Devlet Tiyatrosu'nda daha önce oynanmamış birbirinden nitelikli ve yeni oyunlara perde açıyor. İlk sahnelenen oyunları "Abelard ve Helosie" ile üç yıl boyunca tiyatroseverlerin beğenisini kazanan Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu, sırasıyla August Strinberg'in "Alacaklılar", Brian Friel'in "Molly S." adlı oyunlarını Türkçe'ye çevirerek sahneledi. Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu'nda şu anda ise Bilge Karasu'nun radyo oyunu niyetiyle kaleme aldığı "Sevilmek" adlı oyun sahnelenmekte.
Beş yılda dört oyun sahnelendiÜç kişilik bir kadrodan oluşan oyunda, 30 yıla yakın bir tiyatro geçmişi olan Cüneyt Türel, seslendirdiği birçok filmden dolayı yakından tanıdığımız Köksal Engür ve şimdiye kadar pekçok ödüle layık görülen Tilbe Saran rol alıyor. Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu dördüncü oyun olan 'Sevilmek', üç kişi arasında geçen iç hesaplaşmalara dayanıyor. Psikolojik tahlillerin ve iç monologların yoğun olduğu 'Sevilmek', alışageldiğimiz oyunlardan farklı olarak seyircinin de efor sarfetmesini bekleyen bir oyun. 55 dakika gibi kısa bir sürede kıskançlık, kin, dostluk, arkadaşlık, yalnızlık, paylaşım gibi bize has duyguları irdeleyen 'Sevilmek', evrensel olguları ele aldığı, hatta biraz da deştiği için, izleyicinin de seyirci konumundan sıyrılıp konuyla ve bütünleşmesini sağlıyor. 55 dakika boyunca üç kişi arasında kesintisiz bir şekilde geçen konuşmalara kilitlenen izleyici, oyun bitiminde, hayatın içinde sık sık rastladığı ama yüzleşmekten kaçındığı gerçeklerle yüzleşerek ayrılıyor tiyatrodan.
Beklenmeden çıkagelenler...Oyun birbirleriyle yazgısal bağlantısı olan üç kişi arasında geçiyor. Esin (Tilbe Saran) ve Sinan (Cüneyt Türel) iki yıllık geçmişi olan bir orta yaş evliliğini sürdürmektedir. Ağır başlı, içine kapalı ve kendi kabuğunda yaşamayı tercih eden Sinan, yaşlılık evresinden önce Esin'le evlenerek hayatının geri kalan günlerini güven verici ve huzurlu bir ortamda geçirmek istemektedir. İki yıllık evlilikleri boyunca Sinan'ın Esin'e gençlik yıllarından fazla bahsetmemesi, Esin'in Sinan'ın onun iç dünyasına almak istemediği kanısına varmasına neden olur ve bu kanı Esin'in Sinan'ın geçmişine kin beslemesiyle neticelenir. Beklenmedik bir anda çıkagelen Sinan'ın gençlik arkadaşı Ercan'ın (Köksal Engür) iki yıldır görmediği arkadaşının yanına ziyarete gelmesi ise, Esin'in içindeki intikam ve kin közlerinin alevlenmesine ve karşı saldırıya geçmesine sebep olur. Esin ve Sinan çok geçmeden Sinan'ın merkezinde, ama gerçekte kendi egoları için gizli bir alan kavgasına girerler.
Havva Setenay İLHAN
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|