YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

"Keşke" diyerek bir ömür geçti!..

Keşke hiç yabancı dil bilmeseydim.. Keşke dünyayı gezip, kitapları okuyup, sabahlara kadar inter-net'ten, televizyonlardan haberleri izlemeseydim..

Keşke "dünyada ne var-bizde ne oluyor" gibi bir sorunun cevabını aramaya ayırmasaydım meslek hayatımı..

Herhalde, ben de "klişe cümlelerle" yüzyıllık tekerlemeleri tekrar ederek, hem kendimi, hem okurlarımı mutlu kılardım.

Her kriz konusuna ve çözümsüzlüğe terkedilmiş her probleme, bilinen açılardan yaklaşırdım..

-Tabiî gelişemeyiz.. İç ve dış düşmanlar, bizim gelişmemizi hep engeller zaten..

-Bunlardan iki tanesini sallandırsan, bak bakalım bir daha ağızlarını açabilir mi diğerleri?

-Süleyman Bey, çok iyi bir Cumhurbaşkanı'ydı. O gidince, işler çığırından çıktı..

-Zaten herşey Turgut Özal'la başladı.. Özal'dan önce, ne Osmanlı'da, ne cumhuriyette, hiç rüşvet yoktu!..

-Kürtçe televizyon ne demek? Zaten Kürtçe bir dil değil, çok farklı lehçelerden oluşan, ilkel bir ifade tarzı..

-Eğitim düzeyini geliştirmeden, biz ne demokrasiye, ne Batı uygarlığına ulaşabiliriz..

-Aydınların ihaneti, hiç bitmiyor.. Bunlar İstanbul'un barlarında ahkam kesmekten başka işe yaramazlar..

Böyle cümleleri kurmaktan, ben de tatmin duyardım, okurlarım da tatmin duyardı..

Ama bu fırsatı kaçırdım.

Keşke 40 yılı "gazeteci" olmaya çalışarak geçireceğime ve sürekli "bilmediğim, öğrenmem gereken ne çok şey var" diye kitaplarla kaynaklar arasında koşuşacağıma, 2-3 bürokratın ve 2-3 politikacının dedikoduları arasında, Ankara kulislerine adasaydım kendimi..

Heyecanla, Genelkurmay'dan gelecek açıklamaları bekleseydim..

"Çağdaş Türkiye"nin simgesi olarak Çevik Bir'i veya Vural Savaş'ı görseydim keşke.

-Atatürk sağ olsaydı ve bunları görseydi, yeniden, kahrından ölürdü, diye yazılar yazsaydım..

Zafer Mutlu'nun, ne kadar başarılı bir bankacı ve ne kadar yetenekli bir yönetici olduğuna inansaydım keşke..

Keşke, yazıp söylediğim herşey yanlış çıksaydı..

Mesut Yılmaz, vizyon sahibi, yürekli, demokrat bir kişilik sahibi olsaydı.. ANAP, Yılmaz'la daha ileri gitseydi ve Türkiye Avrupa Birliği'ne girseydi.

Bülent Ecevit, Hüsamettin Özkan'sız da yürüyüp, konuşabilseydi..

Bankalar boşaltılırken, bu durumu saptayan murakıpların raporları, hemen değerlendirilip, soygun önlenebilseydi.

Bütün söylediklerim yanlış çıkmasına rağmen, ben hemen, "zaten ben bu durumu görmüştüm" diye yazılar yazsaydım.

Keşke içimde, kanunların herkese eşit uygulanmadığına ilişkin şüpheler olmasaydı..

Sovyetler Birliği'nin disiplinsizlikten ve resmi ideolojinin (Leninizm) rafa kaldırılmasından ötürü, çöküp dağıldığına inansaydım..

Avrupa Birliği'nin, sadece Türkler'in dini İslam olduğu için bizi dışarıda tuttuğunu ve halbuki Türkiye'nin Avrupa ülkelerinden daha ileri bir ekonomiye ve demokrasiye sahip olduğunu düşünseydim keşke..

-Keşke Fatih Bizans'ı aldığı zaman bizi Hristiyan yapsaymış, gibi tarihi tezler üretebilseydim..

Bazan "sol"a, bazan "sağ"a, bazan "sivil demokrasi"ye, bazan "militarizm"e tepki gösterseydim, ama savunduğum bir kendi görüşüm olmasaydı keşke..

Hem "statüko"ya kızıp, hem "değişim"e karşı olsaydım..

-Bu millet adam olmaz zaten, deyip, üstelik buna inansaydım keşke..

ŞAKA

Siz bir harikasınız!..

Tansu Çiller'in bütçe konuşması, gerçekten vurucuydu.. Çiller, "Ecevit-Bahçeli-Yılmaz" üçlüsünün hata bilançolarını, çok çarpıcı biçimde incelemişti..

Ama Ecevit, bu konuşmayı dinlemedi..

Herhalde daha sonra, Hüsamettin Özkan, kendisine bu konuşmayı özetlemiştir..

-Çok başarılı olduğumuzu, Tansu Hanım bile kabul etmek zorunda kaldı, demiştir herhalde..

ÖZAL'LI YILLAR

Mesut olsaydı, hiç başaramazdı..

Engin Güner, Cumhurbaşkanı Özal'ın danışmanı ve ANAP'ın Ankara milletvekiliydi.. Şimdi Liberal Demokrat Parti'de, Genel Başkan Besim Tibuk'un yardımcısı..

"Özal'lı Yıllar" adını verdiği yeni kitabı çıktı Engin Güner'in (a.g.e. Babıali Kültür Yayıncılığı, İstanbul-2000)

Rahmetli Özal'ı, öğrencilik yıllarından başlayıp, son döneme kadar izlemiş bir kişi Güner.. İlgi çekici gözlemleri, anıları var "Özal'lı Yıllar"da..

Bir anısını aktaralım..

-1992 yazında, oğlum Özgür'le Özal'ı ziyarete gitmiştim.. O gün, yeni edindiği bir elektronik golf oyununu, televizyon ekranında oynuyordu.. Bir süre sonra, orada bulunan bir misafirine, sonra Özgür'e, sonra da bana teklif etti oynamamızı.. İşin püf noktası, bir düğmeye, ne geç ne erken, ama tam zamanında basmaktan ibaretti. Ben düğmeye zamanında basamadığım için, top deliğin uzağına düşüyor, o da muzip muzip gülüyordu.. Oğlum, gençlerin bu oyunlara aşinalığından olacak, çabuk intibak etti.. Birkaç kez oynamama rağmen, gene tam başarılı olamamıştım.. Bana bir kez daha baktı ve "Mesut olsa hiç başaramazdı" dedi.

NOT- Engin Güner, Özal-sonrası yol ayırımında, Mesut Yılmaz'ın lider olması için çaba göstermişti..


21 ARALIK 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Mehmet BARLAS

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...