YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Türkiye'nin gözü, milletin kulağı...

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yeni yasama yılına dün başladı. Günlerden pazardı, Meclis doğal olarak ilgi çekti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yeni yasama yılını açan konuşmasına da ilgi büyüktü; "Ankara'da kim, kimdir?" yerli ve yabancı unsurlarıyla Meclis'teydi. Milletvekilleri yaz tatilinden daha bilenmiş olarak döndüler; hiç değilse açılış günü verdikleri görüntü böyle...

Tatilde olduğu dönemde Türkiye'de meydana gelen tartışmaların odağında sürekli Meclis vardı. Bülent Ecevit'in başında bulunduğu 57. hükümet, biraz da, "Meclis'te alternatifi bulunmadığı" gerekçesiyle ayakta duruyor; bu da FP ve DYP'nin iktidar olma yollarının kapalı tutulması anlamına geliyor... Muhalefetin saygı görmediği, halkın neredeyse yarısının oylarının 'iktidarda temsil edilemez' mütalaa edildiği bir Meclis olabilir mi? Bizim Meclis'in görüntüsü bu.

Aksayan sadece bu olsa, 'bir seçimden sonra işler normale dönebilir' umuduyla belki tahammül edilebilir... Ancak, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) tartışmaları sırasında gördük; Meclis'teki kendi çoğunluğuna da güveni bulunmuyor hükümetin... Aksi halde, anayasanın açıkça yasakladığı konularda, KHK yoluna başvurur muydu hiç? Geçen dönemlerde kazanılmış Meclis'i cumhurbaşkanı ile by-pass etme alışkanlığı, Çankaya'nın sâkini değiştiği için, bu defa işlemedi; hükümet Meclis'in kapısını çalmak zorunda...

Bu 'gerçek' hükümetin iki partisinin 'seçim' arayışlarına da ışık tutuyor. Beklenmedik başarısıyla Meclis'e taşıdığı bazı milletvekillerinden kurtulmayı da getireceği beklentisiyle, MHP'nin, 'genel seçim' peşinde koştuğunu düşünenler çok; Anayasa Mahkemesi'nden çıkacak FP ile ilgili karara umut bağladığını sağır sultan bile duydu. DSP ise, daha çok üçüncü ortaktan (ANAP) kurtulma fırsatı sağlayacağı için 'ara seçim' formulüne sıcak bakıyor... Meclis, yeni dönemde, en büyük sıkıntıyı 'seçim' yönünde baskılar biçiminde yaşayacağa benziyor.

Meclis, bizde uygulanan sistemin mantığı gereği, merkezî konumda bulunuyor; ancak, açık – gizli baskılar, Meclis'in bu konumunu oldukça yıprattı. 28 Şubat'ın dayatmalarına direnemeyen Meclis, halktan aldığı vekâlet görevini hakkıyla yerine getiremedi; benzer dayatmaların bu dönemde de süreceğine hiç kuşku yok. Her boyun eğiş, kurallı – kuralsız baskılar karşısında her eğiliş, Meclis'in üzerinden bir saygı tuğlasını daha uçuruyor. Türkiye, epey bir süreden beri, sistem dışı baskılara açık bir ülke görünümünde...

Tek umut ışığı, bu Meclis'in geçen yasama yılında seçtiği cumhurbaşkanı... Meclis'in iradesini eğip bükmeyi amaçlayan baskılar, cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında, kolayca alınacağı varsayılan sonucu getirmedi. Meclis, milletin de desteğiyle, 'hukukun üstünlüğü' ilkesine bağlı kalacağına inandığı bir hukuk adamını, hiç tanımadığı halde, o makama seçmeyi başardı. Bu, Meclis açısından, gerçekten bir başarıdır... Cumhurbaşkanı Sezer de, tatilde olduğu dönemde Meclis iradesine sahip çıkarak, kendisini seçenleri mahçup etmedi. Milletvekilleri, Çankaya'da, sistemin sağlıklı işlemesi için Meclis'le işbirliğine hazır bir cumhurbaşkanının oturduğunu biliyorlar... Bu bilinçle, Meclis, önümüzdeki dönemde, gelecek 'rutin dışı' tekliflere, gereksiz zorlamalara kendisini kapatmalı ve devleti yeniden kuruyormuşcasına bir büyük buluşmayı gerçekleştirmeli...

Aslında, içinden geçilen süreç, 'devleti yeniden yapılandırmayı' zorunlu kılan bir süreç. Avrupa Birliği sistemin elden geçmesi yönünde beklentiler beyan edip duruyor; buna ek olarak, sistemi tıkayan, hükümetin ve bürokrasinin yasama organının alanına tecavüzde hiçbir beis görmediği iç altüst oluş da hesaba katılmalı. 'Kuvvetler ayrılığı' ilkesi yasama organı söz konusu olduğunda işlemiyor; milletvekilleri anayasada kendilerine ait olduğu açıkça belirtilmiş yetkilerini bir süredir kullanamadıklarının farkındalar. Erozyona uğrayan 'milli irade'yi yeniden güçlendirmek, 'kuvvetler ayrılığı' ilkesini takviye ederek devleti yeniden yapılandırmak şart... Sun'i gündemlere kulağını tıkayan Meclis, yeni dönemde, anayasa yer alan asıl görevlerini yerine getirmelidir.

Türkiye'nin gözü, milletin kulağı, bundan böyle, Türkiye Büyük Millet Meclisi üzerinde olacak...


2.EKİM.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Fehmi Koru

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...