Manipülatörün ince hesapları

Yaklaşık 10 gün önce borsa dergilerindeki yatırımcı köşeleri hakkındaki ilk suç duyurusu yapıldı. Suç duyurusu Aydın Doğan'ın sahip olduğu Paramatik Dergisi'nde "Yatırımcı Ali" ismiyle yer alan köşede yaptığı manipülasyon gerekçesiyle derginin genel yayın yönetmeni Ali Can Elmas ve borsa editörü Erkan Çakma hakkındaydı. Bu konuyu biraz araştırdık ve çok ilginç bilgiler elde ettik. Borsa çevrelerinden aldığımız duyumlara göre; Ali Can Elmas, piyasalarda bilinen tabirle tam bir "borsa zenginiymiş". 5 trilyonun üzerinde gayrimenkule sahip olduğu dahi söyleniyor. Elmas'ın en büyük özelliklerinden biri de borsanın ünlü spekülatörleri İlhami Suaydın, Dündar Altay ve Bahadır Kardağ ile çalışıyormuş. Hatta ve hatta Ali Can Elmas çoğu zaman köşesinde borsada işlem gören Doğan Grubu şirketleriyle ilgili yaptığı manipülasyonlarla da sesini duyurmuş ancak bunlar örtbas edilmiş. Fakat demek buraya kadarmış. Ali Can Elmas ve Erkan Çakma Net Holding ve Gima Gıda ve İhtiyaç Maddeleri hisseleriyle ilgili yaptıkları manipülasyonlarla ilgili olarak yakayı ele verdiler. Aldığımız bir başka duyuma göre ise; SPK'nın suç duyurusu ile oldukça zor duruma düşen Elmas, 5 trilyonun üzerindeki mal varlığını satıp, yurt dışına kaçmaya hazırlanıyormuş. Bizden hatırlatması.

Artık rahat olamayacaklar

Evet sonunda oldu. Haftalarca gerek bu köşede gerekse haberlerimizde usanmadan yazdık. "Üst Kurul'a batık tuzağı" başlıklı yazımızda, büyük ümitlerle kurulun Bankacılık Üst Kurulu'nun işinin çok zor olduğunu ancak ümitli olduğumuzu dile getirdik. Zekeriya Temizel'in başkanlığındaki Üst Kurul da üstüne düşeni yaptı ve Egebank'ın içini boşaltarak devlete zarara uğratan yeğen Yahya Murat Demirel ve avanesinin ipini çekti. Çok değil bundan birkaç gün öncesine kadar yaşananlar karşısında sessiz kalan yetkililer ve medya olayın üzerine gitmeye başladı. Bizim; "Egebank'a kıyak mı çekildi?", "Egebank'ı 6 ayda soydular", "Demirel'in offshore vurgunu", "Demirel'in prensleri" başlıklarıyla verdiğimiz bütün haberlerimiz bugün birer birer diğer meslektaşlarımız ve aynı zamanda yetkililer tarafından dile getirilmeye başlandı. Artık birileri bu gidişe "dur" dedi. Burada olayın üstüne kararlılıkla giden Şişli Cumhuriyet Savcısı Altan Günaydın'ı tebrik etmek gerekiyor. "Yapanın yaptığı yanında kâr kaldığı", diğer örneklerde kılların dahi kıpırdatılmadığı bir ortamda, yeğen Demirel'in üzerine gitmek kolay değil. Günaydın'la birlikte Temizel'i de kutlamak gerekiyor ancak bu iki isimden daha fazla takdiri hak eden biri daha var. İsmini açıklamakta şimdilik sakınca gördüğümüz bu kişinin kararlı tavrı, Egebank skandalında bu noktaya gelinmesinde en önemli faktör oldu.

Bu noktaya kadar gelindi ancak iş asıl şimdi başlıyor. Murakkıpların, Egebank'a el koyma işleminden 6 ay önce hazırladığı ve yaşanan skandalları tek tek ortaya koyan raporu sümen altı eden, Yahya Murat Demirel'in yaptıklarına göz yuman hatta ona "tüyo" verenleri kamuoyuna açıklamak gerekiyor. Kim bunlar? Uluslararası Para Fonu'ndan, Dünya Bankası'ndan para yardımı almaya çalışılan bir ortamda, devletin milyarlarca dolar zarara uğratıldığı skandallara göz yumanlar kimler? Bunların da yaptıkları yanlarına kâr kalmamalı. Evet, artık bu işleri yapanlar ve yapmak isteyenler rahat olamayacaklar. Bu son yaşananlar artık onların gözünü korkuttu. Artık hep istim üzerinde yaşayacaklar. Çünkü bir gün onlara da sıra gelecek.