'Fosil çağı' çocuklarına yeni ev ödevi: Hukuk

Mavi kuleler gibi devrilen dalgaların sütbeyaz köpükleri altında kalan Eylül'ü hiç özlemeyeceğiz.

Durmadan güvenli limanları arayan insanları hep yokolmaya çağıran flütlerin melodilerini de...

"Dinozorlar çağı"nın çoktan bittiğini henüz farkedemeyen "eski model" politikacıların eski "Eylül korkuları"nda kaldığını şimdi daha iyi görüyoruz.

Bu yüzden hukuk, bu "fosil çağı" çocuklarına işlemiyor.

Oysa, milenyumla birlikte yeni bir çağ başladı, ama onların hâlâ haberi yok.

Çağdaş dünyada "duvarlar" yıkıldı. Bakmayın siz, bizim duvarların hâlâ ayakta olduğuna, yakında bizim "korku duvarları" da yıkılacak. Eğer altında kalmak istemiyorsanız, şimdiden kaçıp başınızın çaresine bakın.

Artık Türkiye'de de, özgürlükleri hep "Eylül korkuları"yla bastıranların karşısında "önce hukuk" diyebilen bir Cumhurbaşkanı var.

Dün parlamentonun açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Sezer, bir kez daha kafaları "soğuk savaş" döneminde kalmış olan siyaset esnafını bir kez daha uyararak, hukuk dışında kalanların çağdaş dünyanın da dışında kalacağını söyledi: "Hukuk devleti kavramı, çağdaş demokrasinin belirleyeci özelliğidir. Yaşadığımız dünyada, yine çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmek, ancak hukuk devleti ilkesinin evrensel ölçütlere uygun olarak gerçekleşmesi, geliştirilmesi ve korunmasıyla olanaklıdır.... Çağdaş demokratik uluslar topluluğuna katılabilmemiz için Anayasa'nın gözden geçirilip özgürlükçü, çoğulcu, katılımcı, güvenceli, devlet organları arasında görev ve yetkileri dengeleyen 'Hukuk Devleti' ilkesini sözde bırakmayıp yaşama geçiren bir 'Anayasa' oluşturulması gerekir."

İşte "yeni dünya"ya açılan kapının anahtarı. Hukuk... Hukuk...

Son dönemde, Cumhurbaşkanı Sezer'le Başbakan Ecevit arasında yaşanan "kriz"in temelinde de iki farklı yaklaşımın, iki ayrı dünyanın çatışması var. Daha doğrusu, modası geçmiş bir siyasi dönemin temsilcisi olan Ecevit'le, yeni dünyayı temsil eden Sezer'in çatışması.

Nitekim, Ecevit-Sezer kriziyle ilgili bir analiz yayınlayan Reuters ajansı, 30 yılı deviren siyasiler neslinin en ünlü temsilcisi olan Ecevit'in aslında siyasi ömrünü tamamladığını yazdı. Boulton imzasıyla yayımlanan yorumda, "Ecevit ile Sezer'in, farklı kumaşlardan yapılmış iki ayrı elbise görüntüsü"nde olduğuna dikkat çekilerek, "Ecevit, devrin değiştiğini hesaba katmamanın getirdiği bir yanlış hesaptı. Ekonomik pazarlar Ecevit'i cezalandırdı ve prestiji acı bir kayba uğradı" ifadelerine yer verildi.

Kim ne derse desin, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le başlayan "hukukun üstünlüğü" savaşında yeni bir vitese geçildi. Yeni dönemde "geri" kalanlar, "korku duvarları"nın altında kalır, haberiniz olsun.