![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Amerikan seçimleri Türkiye'yi vuracakKasım'da yapılacak ABD Başkanlık seçimlerinin galibini petrol şirketleri belirleyecek. Daha önceki seçimlerde Demokratlar'a destek veren şirketler, İran'a uygulanan ve ABD petrol şirketlerini büyük zarara uğratan D'Amato yasasının acısını bu seçimde çıkaracaklar. Cumhuriyetçi aday George W. Bush'un kampanyalarına milyonlarca dolar harcayan petrol şirketleri, Bush'un yardımcısı ve ABD'nin önemli bir petrol şirketlerinden birinin 1995'ten beri başkanlığını yürüten, uluslararası petrol piyasasında söz sahibi Dick Cheney'in de desteğiyle Avrupalı şirketlere kaptırdıkları İran pazarını yeniden ele geçirmeye çalışıyorlar. Exxon-Mobil ve BP-Amaco gibi dünya devleri, Bush'un seçilmesi halinde ambargoyu kaldırıp, Shell ve Total'a kaptırılan İran pazarında yeni bir savaşa girmeye hazırlanıyor. Şirketler ABD'nin Hazar politikalarından da oldukça rahatsız. Clinton'ın 5 yıldır ısrarla üzerinde durduğu, ekonomik çıkarlardan ziyade jeopolitiği önceleyen Hazar stratejisinin iflas ettiğini sadece şirketler değil, önemli düşünce kuruluşları da kabul ediyor. Hatta bu kuruluşlar Hazar stratejisinin baştan aşağı yenilenmesini istiyor. İran seçeneği öne çıkıyor
Petrol şirketlerinin planları ve ABD'deki etkin çevrelerin ısrarları, Türkiye'yi, dolayısıyla Bakü-Ceyhan'ın kaderini çok yakından ilgilendiriyor. Kamuoyunda oluşan baskılar karşısında Clinton yönetimi Bakü-Ceyhan'ın başarılı olacağı yönünde ısrarlı açıklamalarda bulunsa da, seçim sonrası Türkiye'nin tezleri ciddi bir sıkıntı yaşayacak. Petrol şirketleri ile Bush'un arasında yer alan ve İran'a ambargosuna karşı olan Cheney'in Hazar petrolleri konusunda uzman olması ve Bakü ile arasının çok iyi olması da buna eklenince Bakü-Ceyhan'ı yeniden düşünmek gerekiyor. İran ambargosunun kaldırılması ve Hazar stratejisinin jeopolitik eksenli değil de, ekonomik çıkar eksenli olarak yeniden yapılandırılması durumunda, petrol ve doğalgazın hangi güzergahtan gideceği tamamen petrol şirketlerinin insafına terkedilmiş olacak. Tahran'ın tezlerinin daha ekonomik olduğu ortada. Muhtemel bir ABD-İran yakınlaşması, bu tezlerin öne alınmasına, Hazar enerji kaynaklarının bir anda Basra Körfezi'ne yönelmesine yol açabilecek. Washington'da yapılan ve Azeri petrollerini konu alan toplantıda ABD Başkanı Bill Clinton'ın Hazar temsilcisi John Wolf ve Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev her ne kadar Bakü-Ceyhan'a vurgu yapsalar da, aynı toplantıda bulunan Exxon-Mobil şirketinin başkanı Terry Koonce, "Projenin ekonomik yönden kâr sağlayacağı konusunda hâlâ ikna olmadıklarını" söyledi. Azeri petrolü Avrupa'ya ulaştı bile
Bizler Bakü-Ceyhan'ı tartışırken, bölge enerji kaynaklarının önemli bir kısmı Rusya, Çin ve Hindistan tarafına yöneldi. Ayrıca, Azerbaycan, Gürcistan, Ukrayna ve Polonya 5 Eylül'de, Azeri petrolünü Polonya'ya, yani Kuzey Denizi'ne çıkaracak bir anlaşma yaptılar. Rusya'yı by-pass eden bu anlaşma, Türkiye'ye de büyük darbe vuruyor. Anlaşmayla Azeri petrolüne Avrupa yolu açılmış oldu. Türkiye'nin tezi de petrolü Avrupa'ya taşımaktı. Sadece bu anlaşma bile Bakü-Ceyhan'ı havada bırakmaya yeterli. Bush'un "ABD dünyanın jandarması olmayacak" sözleri ve birçok bölgeden ABD askerlerini çekeceğini açıklaması, serbest ticaret ile jeopolitik arasında gidip gelen Cumhuriyetçiler'in birinci seçeneği önceleyeceklerine işaret ediyor. Yeni ABD yönetimi bu tezini Çin ve İran üzerinde deneyecek. Türkiye'nin bölgedeki çıkarları ciddi anlamda tehdit altında. Bakalım savunma ihaleleri kozu petrol diplomasisindeki yeni eğilimi tersine çevirebilecek mi?
ikaragul@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|