|
Au Revoir*Monaco
Bu Monaca, Galatasaray'ı iyi tanır. Ta 1980'lerden...
Tanju'dan, Prekazi'den... Uzun yılar televizonların jeneriğini süsleyen Prekazi'nin o müthiş frikği, adeta futbolun sihiri gibiydi.
Ta ki, Hagi'nin, tarifi imkansız, mükemmel füzesi ile gelen gole kadar.
Bir de bu Hagi'nin kaprisleri olmasa, futbolu O'ndan başka birilerinin de bildiğinin farkına varsa... Galatasaray belki de, o ilk golü yemeyecekti.
Monaco, hiçbir şeyden çekmedi Galatasaray'dan çektiği kadar. Fransız avcısı Galatasaray, Fransız'lara çektirmeye devam ediyor.
Bu Jardel vakasına gelince; doğrusu her türlü meziyeti üzerinde taşıyan, ayağı, kafası çalışan, pres yapan yırtıcı bir Hakan'dan sonra bu Brezilyalı bize pek yavan gelmişti. Hakan gitti, bu bir gerçek. Şimdi Mario Jardel var.
Öyle veya böyle, durarak, vurarak golünü atıyor. Yani küçük bir "Kral öldü, yaşasın kral" vakıası...
Dünya sıralamasında ikinci sırada yer alan bir ülkein en güçlü ekiplerinden birini puansız göndermek öyle güzel ki... Şampiyonlar Ligi'ne çok iyi başladık.
Darısı diğerlerinin başına.
Görüşmek üzere Monaco
13 EYLÜL 2000
|