![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... | ||
|
|
Muzun dayanılmaz cazibesi
Gaziantep'in aslında son zamanlarda bir tek önemli gündem maddesi vardı. UEFA Kupası'na katılma hakkını elde eden futbol takımları. Bu coşkuyu daha Gaziantep'e girer girmez hissediyorsunuz. Şehrin tüm caddeleri afişlerle, kutlama mesajlarıyla dolu. Ancak bu coşku uzun sürmemiş G.Antep'te. "Paraşüt Operasyonu" şehrin üzerine adeta bir kara gölge gibi düşmüş. Halk her sabah kendi illerini merkez alan haberlerle kalkıp geç saatlerde televizyon kanallarında verilen son dakika haberleriyle yatıyor. Aslına bakarsanız G.Antep halkının olup bitenden şaşkına döndüğünü söylemek haksızlık olur. Aksine hiç kimse gelişmeleri yadırgamıyor. Yadırgadıkları iki nokta var. İlki neden yıllardır süren bir akışa şimdi müdahale ediliyor. İkincisi niçin sadece Altınbaş Şirketler Grubu. KARDEŞLERİN DERİN KAVGASI
'SADE VATANDAŞIN' TEMASLARI
Aileye çok yakın bir isim başka bir olay aktarıyor bize. "Bundan yaklaşık 5 ay önce Gaziantep'te yaşayan "sade bir vatandaş" Başbakan Ecevit'e ulaştı ve ona bir dosya sundu. Ecevit konuyla ilgileneceğini ifade etti ve ardından dosya Bakanlar Kurulu'nda gündeme geldi. O toplantının ardından Ecevit'le Gaziantep'in DSP Milletvekili Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz görüştüler ve "operasyunun startı" bundan sonra verildi." "Sade bir vatandaş"ın Başbakan'la görüşmesinin zorluğu"ndan sözediyoruz Altınbaşlar'ın yakını olan isme. "Sade vatandaştan vatandaşa fark vardır" diye cevap veriyor bize. Altınbaşlar'ın hızlı yükselişinde bir önemli faktöre daha ulaşıyoruz araştırmamızda. Altınbaşlar'ın Suriye'de pekçok akrabası var. Zaten bu gerçek bölgedeki pekçok ailenin de kaderini belirliyor. Dolayısıyla Suriye ile ilişkide zorlanmıyorlar ve bu kolaylık onların sınırın diğer tarafında da hızlı hareket etmelerini sağlıyor. Gaziantep'te görev yapan bir gümrük görevlisi bu konuyla ilgili şu noktaya dikkat çekiyor: "Suriye istihbaratı, El-Muhaberat, bölgede daima yoğun faailiyet içinde. Bu işin birtakım siyasi boyutları var. Ancak bir de ekonomik yönü var ki, bunu da bağımsız düşünmek mümkün değil. Şimdi siz sınır öbür tarafına gideceksiniz. Mal alıp geleceksiniz. Üstelik bunu büyük bir kolaylıkla yapacaksınız. Sonra oradan aldığınız malları başka bir ülkeye satacak gibi gösterip, iç piyasaya süreceksiniz ve bu nokta da hiçbir zorluk görmeyeceksiniz. Evet, bu işin Türkiye tarafında bürokrat, siyasetçi pekçok çevreden ortakları var. İşlerin nasıl bu kadar kolay yürüdüğü üzerinde kimse durmuyor." HERŞEY "KİTABA UYGUN"
Yasin Altınbaş'la ilgili daha önce de bazı iddiaların gündeme geldiği ve soruşturmaların yapıldığını öğreniyoruz yetkililerden. "Altınbaşlar'ın büyük miktarda elektrik borcu olduğu" iddiası üzerine, ilgili kuruma gidiyoruz. Oradaki bir yetkili "Böyle bir borç yok. Ancak yılllar önce TEK'in Altınbaşlar'a açtığı bir borç dosyası var. İddia edilen rakamlarda bir borç kesinlikle sözkonusu değil" bilgisini veriyor. Gaziantep'te görüştüğümüz gümrük yetkilisi bir noktaya daha dikkat çekiyor: "Yasin Altınbaş gümrük mevzuatını çok iyi bilen bir kişi. Ortada bir suçüstü söz konusu değil." Bize numarasını verdiği Nizip'te araştırma yapan görevliye telefon ediyoruz hemen. Telefondaki "Müfettişlerin Altınbaşlar'ın şirket belgelerinin yasalara uygun olduğunu tespit ettiğini" aktarıyor bize. İŞE 'MUZCU MEDYA' KARIŞINCA
Altınbaşlar'la ilgili yaptığımız her görüşmede bir isim öne çıkıyor. Gümrük Müsteşarı Ramazan Uludağ. Dikkat çekilen ilk nokta Ramazan Uludağ'ın, Süleyman Demirel'in korumasıyla uzun yıllar görevde kalmış olması. Altınbaşlar'ın başını yakan iş olarak gösterilen "muz ticareti"ne Altınbaşlar'ı teşvik eden ismin Müsteşar Uludağ olduğuna dikkat çekiliyor. Ancak Uludağ, bu konularla kendisinin hiçbir ilgisi olmadığını ifade etti. Peki muz ticareti nasıl Altınbaşlar'ın elinde patladı. Yasin Altınbaş, Suriye'den iki şekilde muz alıyor. Birincisi Kuzey Irak'a ihraç etmek için. İkincisi "sarartmak" için. Bunlar da güya tekrar Suriye'ye gönderilmek üzere alınıyor. Kilis'te yaptığımız görüşmelerde Altınbaş'ın sarartma tesislerinde bugüne kadar ciddi bir mikktarda muz gören olmamıştı! İster Kuzey Irak'a satma adı altında olsun, isterse "sarartma" amacıyla, muzların iç piyasaya sürüldüğünü bölgede yaşayan seyyar satıcılar dahi biliyor. Muzu bu yolla iç piyasaya sürünce, hem ihracattan vergi iadesi alıyorsunuz, hem de iç piyasaya verdiğiniz zaman ödenen büyük miktarda vergiden kurtuluyorsunuz. Fakat birkaç yıldır devam eden muz işiyle ilgili bir başka ilgi çekici nokta var. Türkiye'ye önemli miktarda muz ithal eden bir başka grubun (bu grup aynı zamanda önemli ölçüde medya gücüne de sahip bulunuyor.), Altınbaşlar'ın getirdikleri muz yüzünden milyon doları aşan ölçüde zarar girdikleri ve bu nedenle düğmeye basıldığı söyleniyor. Önce Altınbaşlar'ın muz işinden çekilmeleri için uyarıldığı, ancak dinlemedikleri için "operasyonun başladığı", Gaziantep'te yüksek sesle dile getiriliyor. Gaziantep'te neredeyse hakim olan bir kanaati aktaralım. "Muz işine girmeselerdi, diğer mallarla ilgili kimsenin bir şikayeti olmayacaktı."
NASUHİ GÜNGÖR
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|