![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Yaralı kitapDil Burcu köşesi, 1995 yılının Şubat ayından beri bu gazetede haftada bir yer aldı. Yayın günleri cumartesiden çarşambaya, çarşambadan salıya aktarıldı ama köşenin boş kaldığı ya da hiç yer almadığı hafta, yok denecek denli az oldu; belki bir elin beş parmağını geçmez. Mehmet Efe'nin bir yazısında geçen "vakanüvist" sözcüğünden yola çıkılarak yapılan bir çeşitlemeyle mi başladıydı bu iş? Sonra arkası geldi. Yazıların "Dil Burcu" adının çerçevesi içinde yer alması, bir çeşit bağlayıcı ilke oldu. Zaman zaman siyasal ya da ülküsel içerikli konulara yöneldiğimde bile, bir cümleyle de olsa, dile (veya edebiyata) değinmeyi, sayfanın ve köşenin hakkını gözetmeyi ihmal etmemeye çalıştım. Yani, bu köşe, her telden çalan, her konuda ahkâm kesen bir köşe olmadı. Dilimizin sorunlarına eğilirken, rastladığım yanlışları eleştirirken de "ahkâm kesme" üslûbundan çok; anlamaya çalışan, tutarlılığı arayan, yargıların doğru bilgilere yaslanmasını vurgulayan bir yaklaşımı yeğledim. Yazılarımdan dolayı çeşitli kutlamalar, iltifatlar aldığım oldu. Bunlara sevindiğim, belki o konuyla ilgili ama yazıya girmemiş, bilgi ve görüşleri paylaştığım okurlar oldu. "Güncel" konulara değinmediğim için eleştiriler de aldım zaman zaman. Fakat bunlara pek de itibar edilmemesi gerektiğini düşündüm. Çünkü, ne de olsa bu sayfa "Kültür" sayfası, bu köşe de "Dil Burcu". Ve kültür de, dil de özellikle geçmişe doğru derin kökleri bulunan olgular. Dile ve kültüre ilişkin herhangi bir konu, yazar bunu özel olarak vurgulamasa bile, güncele bir şekilde bitişir zaten. Bu bitişmeyi görmesini okurdan istemek, aşırı bir beklenti sayılmamalı. Kimi yazıları kesip sakladığını söyleyen, bu yazıların kitaplaşması gerektiğini bildiren arkadaşlar da oldu. Onların önerilerini, "gazete yazısından kitap mı olur?", "seçip düzenlemem zor olacak", "belki bir gün..." gibi sözlerle karşıladım. Fakat sonunda bir kitap çıktı ortaya: Yaralı Yazılar. Hece Yayınları'nın 25., Deneme Dizisi'nin 7. kitabı olarak yayınlanan Yaralı Yazılar'da birkaçı dışında tümü bu köşede çıkmış metinlerden 103 tanesi yer alıyor. "Besmele" ile başlayan kitap "Türkçe'nin Tadı" ile bitiyor. 189 sayfalık kitabın yazarı: İbrahim Demirci. (Böylece İbrahim Kardeş'in müstear olduğunu da bilmeyenlere bildirmek gerekiyor.) Geçen ay çıkan Yaralı Yazılar'ı henüz baştan sona okuyamadım. Ama daha ilk yazının üçüncü satırında karşılaştığım üç "l"li "Bismilllâh" dizgi-düzelti yanlışlarının çok olduğu sonucuna götürdü beni: "Gülme komşuna, gelir başına!" dedim. Rastgele baktığım bazı yazıları okurken "Bir zamanlar ne güzel yazılar yazmışım!" demekten kendimi alamadığımı da itiraf ediyorum işte. Bu yaralı kitaba ulaşmak isteyenler için, Hece Yayınları'nın telefonunu da vereyim: (0312) 419 69 13. Umarım, Yaralı Yazılar memleket irfanı için hayırlı olur.
ikardes@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|