YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

  Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Bilişim'den
Dizi...

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Temizlik imandan gelir

Seka Soruşturma Komisyonu'nda Mesut Yılmaz, MHP'lilerin de oyları ile kusurlu bulundu.

Bir çok kişi, MHP'deki bu tavır değişikliğinin sadece Seka Komisyonu'nu etkileyeceğini sanıyor. Oysa Genel Kurul'da MHP olumsuz oy kullanırsa, Mesut Yılmaz diğer komisyonlardaki iddialardan dolayı da Yüce Divan'a gönderilebilir.

Bazı meslektaşlar, özel sektörü özendiren bir arsa tahsisinin cezalandırılamayacağını söylüyor. Seka Komisyon üyesi, MHP milletvekilleri İsmail Çevik (Nevşehir), Mehmet Ceylan (Sivas), Mustafa Zorlu (Isparta) ve Nesrin Ünal'ın (Antalya), Yılmaz'ın Yüce Divan'a gönderilmesi istikametindeki kararları daha ziyade, bir bardağın taşmasına benziyor.

Bizim incelememiz gereken husus, acaba bu taşma ferdi mi, yoksa umumi mi? Bir başka ifade ile, Çete Komisyonu üyelerini de katarsak, sadece Çevik, Zorlu, Ceylan ve Ünal ile Ali Güngör (İçel), Cezmi Polat (Erzurum), Melek Denli Karaca (Çorum) ve Mehmet Kundakçı (Osmaniye) mı vicdanlarının sesine uydu? Yoksa, MHP yönetimi, 4'ünden (Kurtköy, POAŞ, Körfez geçişi ve Türkbank) akladık, diğerlerinde artık (şimdilik Seka ve Çete) görevimizin icabını yerine getirmeliyiz mi dedi.

Vicdan mı yoksa talimat mı neticeye müessir, bu bilinmiyor.

Siyasi nabız

Ankara'da siyasi nabzı iyi tutanlar, başka senaryolardan da söz ediyor.

Başbakan Bülent Ecevit'e askerler çok gizli bir rapor okutmuş. Gizlilik derecesi öylesine kuvvetliymiş ki, raporu eline bile teslim etmemişler. İrtica tehdidinin de ele alındığı yazıda, ayrıca, Mesut Yılmaz'ın özellikle enerji konusunda ve Mavi Akım'daki tavrı eleştiriliyor, yolsuzluklara dikkat çekiliyormuş. İşte senaryo yazmağa meraklı olanlar, MHP ve Devlet Bahçeli'deki tavır değişikliğini, bu raporun bir parçası gibi görüyorlar. "Devletteki derin güçler", Mesut Yılmaz'ı harcamağa karar vermiş, hedefe ulaşmak için de Bahçeli görevlendirilmiş.

Bize bunu anlatan -her ne kadar senaryodan söz ettiysek de- boş biri değil. Tanınmış bir istihbaratçı.

Bahçeli, partisinin üzerindeki kuşku bulutlarını dağıtmış, zaten derin olan ilişkilerini daha da derinleştirdiği için, Yılmaz'ı sırtında taşımama kararı almış.

Tesadüf olamaz

8 MHP'li milletvekilinin iki ayrı komisyonda birlikte hareket etmelerini tesadüfe bağlamak pek kolay değil. Hele bu 8 kişi arasında Bahçeli'nin hiç sözünden çıkmayan isimler olduğu bilinirse. Aslında, DYP'li iki milletvekilinin (Sevgi Esin ve Murat Akın) Çete Komisyonu'nda Mesut Yılmaz'ı aklamaları da pazarlık kokuyor. Onlar da Tansu Çiller'in bilgisi dışında hareket etmiş olamazlar. Çiller, örtülü ödenekte kim vurduya gitmemek için Yılmaz ile uzlaşma yolunu açmış görünüyor.

Burada iki yanlış var: 1) Çiller'in güvenilirliği bir kere daha zedeleniyor 2) Örtülü ödenek ve Parsadan davasında zaten DYP Genel Başkanı, mahkemede aklanmamış mıydı?

Dün ak denilene bugün kara demek, siyaset mi? Vatandaşın hafızası bu kadar zayıf mı?

Belli ki, DYP, MHP'nin hükûmetten ayağı kayarsa, koalisyon ortağı olmaya hazırlanıyor.

Bari refleksleri biraz daha süratli hareket etmeye imkân verseydi de, Anap liderini Seka'da da aklasalardı. Seka Komisyonu sabah toplandı. DYP'li üyeler pazarlık yapılabileceğini hiç düşünmediler. Ama MHP'nin Seka'daki olumsuz tavrı ortaya çıkınca hemen kanallar işledi ve aracılar vasıtasıyla DYP, MHP'nin yarattığı boşluğu doldurmaya ikna edildi. Belki de kendisi talip oldu.

(Bu arada Çete dosyasında FP Diyarbakır milletvekili Osman Aslan'ın hangi gerekçeyle Mesut Yılmaz'ı sorumlu bulmadığını öğrenmek isteriz. Herhalde Fazilet Partisi'nin grup toplantısında haklı sebeblerini bize anlatacaktır.)

Bütün bu tahliller, gelişmelerin tesadüfi olmadığını ortaya koyuyor. MHP'nin Genel Kurul'da da, Yılmaz'ın Yüce Divan'a sevki istikametinde oy kullanması ihtimali mevcut. Anayasa'nın 100'üncü maddesine göre, bütün dosyalar Meclis'te oylanacak. Genel Kurul'da Yılmaz'ın Seka'dan Yüce Divan'a sevkine gerek görülmezken, pekalâ Türkbank'ta aleyhte bir karar çıkması mümkün.

Aydınlanan konular

Meclis soruşturma komisyonlarında aslında milletvekilleri çok titiz çalışıyor ve bir çok konu aydınlanıyor. Sözgelimi, benim de üyesi bulunduğum Kurtköy'de, Mesut Yılmaz'ın, havaalanı yapımında Demiryolları, Limanlar, Havameydanları İnşaat Genel Müdürlüğü'nü (DLHİ) devreden çıkarmasının ve Nato Enf'i görevlendirmesinin sebebi, inşaatın 1988 yılından beri gecikmesi olarak anlatılıyordu. Meseleyi tahkik edince, bu sebebin gerçeği yansıtmadığı, işi geciktirenin DLHİ olmadığı anlaşıldı. İnşaat sorumluluğunun Nato Enf'e verilmesi ile, 1997 yılı fiyatlarıyla 7.5 trilyon lira önkeşif bedeli olan bir işin, 43 trilyon liraya tamamlandığı görüldü.

Bunun gibi, Seka Komisyonu üyesi MHP'li İsmail Çevik de açıklamalarıyla madalyonun bir başka yüzüne ışık tutuyor. Çevik'in izahatına göre, İzmit'teki 1600 dönümlük Seka arazisine yatırım yapmak üzere talip olan 2 firma daha vardı. Bunlardan biri, Galvaniz saç fabrikası kurmak isteyen Kibar Holding, diğeri ise, Organize Sanayi Bölgesi tesis etmeyi amaçlayan Kocaeli Sanayi ve Ticaret Odası idi. Ayrıca, Ford Otomotiv (Koç) dahil, her 3 girişimci de, "bedelsiz arazi devrini" şart koşmamıştı. Metrekaresi 16 dolardan, 30 milyon dolar rayiç bedel üzerinden ihaleye çıkılabilirdi.

Çevik haklı olarak şu soruyu soruyor: "Ancak bedelsiz verirseniz yatırım yaparız, diyen tek bir belge yok dosyada. Kibar Holding, Koç Holding, Kocaeli Ticaret ve Sanayi Odası, yatırımlarını sıralıyor. Arazinin bu yatırımların gerçekleştirilmesi için kendilerine satılmasını istiyorlar. Arazi bedelsiz olarak Koç Holding'e veriliyor. Firma para ile almak istiyor ama, Hükûmet 'Biz para istemiyoruz, bedava veriyoruz' diyor. Bunun sebebini öğrenmek istiyoruz."

Bazı basın kuruluşlarının iddia ettiği gibi mesele, yatırımın teşvik edilmesiyle sınırlı değil. Acaba, birileri devlet arazisini bedava vermek suretiyle menfaat mi elde etti? Bu araştırılıyor. Ayrıca, sanayi kirliliği yaşanan İzmit'te değil de, benzer yatırımların başka şehirlerde kurulması için teşvik vermek doğru değil mi?

Üniversitenin de kurulması faydalı ama, İstanbul'un akciğeri Mavromoloz ormanında değil.

Bıçak kemiğe dayandı

MHP, belki de bıçak kemiğe dayandığı için bu çıkışı yaptı.

Gerçi Ecevit tehditkâr sözler sarfetmekte ama, 5+5'te de tehditlerinin sonunu getirememişti. Hem de başbakanın söylediği gibi Demirel'in süresinin uzamaması dünyanın sonu olmadı. Aksine, o gün borsa bile yükseldi.

Yılmaz, hiç değilse Çete, Türkbank, Kurtköy, GSM gibi dosyalardan Yüce Divan'da hesap vermeli.

Bir gün borsa düşse bile, ertesi gün yükselecektir.

Temizlik imandan gelir. İman ve izan sahibi MHP'lilerin, siyasetteki temizlik içinde kolları sıvayabilecekleri umudunu taşıyoruz.


6 HAZİRAN 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazlı ILICAK

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...