Gezen çok, alan yok

Ülkemizdeki kitap fuarlarının en büyüğü ve uzun ömürlüsü olan ve her yıl binlerce kitabı okuyucusuyla buluşturan Tüyap Kitap Fuarı bu yıl da, geçen yıllarda olduğu gibi dolup taşıyor. Koridorları dolduran ve izdihama yol açan kalabalığın yanıltıcı bir tarafı var: Ziyaretçiler standlarda sergilenen kitaplara bakıyor ama almıyorlar. Fuara yönelik yüzde 15'lerden yüzde 50'lere varan indirimler de, kitap satışlarına pek katkı sağlamıyor. Ancak, imza günlerinde ciddi bir hareketlilik gözleniyor. Yayınevleri, fuarın cazibesini kaybetmesini, sayıları artan ve ard arda yapılan diğer fuarlara bağlıyor.

Dergah Yayınları

Okurlar hassas insanlar

Dergah Yayınları yetkililerinden Muammer Çelik, fuarın okurlara sunuluş biçiminin daha estetik bir görünüm kazanması gerektiğini belirtiyor: "Fuara insanların bu sene ilgisi çok az. Bunun nedeni sanırım birkaç fuarın üst üste yapılması ve bunun okuru yorması. Fuarın bu nedenle cazip bir yönü kalmadı, fuara yeterince ilgi var ama geçen senelerle kıyasladığımızda okurların sayısında çok fazla azalma söz konusu. Ulaşımın kolay olmaması ve fuarın tanıtımının yeterince yapılmaması nedeniyle okura ulaşılamıyor. Fuarda bir panayır havası var. Yerimiz kenarda bir yerde ama insanlar bize ulaşabiliyor. Okurumuz, yeni çıkardığımız eserleri görüyor, kendi düşüncelerini bize söylüyebiliyor, isteklerini ve tenkitlerini bize iletebiliyor. Bu fuarların olumlu tarafı. Ancak, kitap satışlarında yine de bir düşüş var. Okurlar çok hassas insanlar, mekan olsun kitabı sunuş tarzı olsun belli bir üslubun olması lazım. İnsanlar vakitlerini ayırıp sadece kitapla buluşmak için buraya geliyorlarsa, bu okurun kıymetini bilmek gerekir."

Timaş Yayınları- Timaş Yayınları yetkilisi ise fuarın kapanış saatinin erken olmasından şikayetçi: "Geçen seneye göre biraz daha düşüş var. Fuarların ard arda olması okuyucu sayısını azalttı. Özellikle Beşiktaş ve Feshane'deki fuarların daha önce olması bu sene okuyucuyu yordu. Kitap satışlarımız fena sayılmaz. 20'ye yakın yeni kitabımız var, okuyucular tarafından en çok yeni kitaplarımıza ilgi gösteriliyor. Yerimizin çok iyi olduğunu söyleyemeyiz, yer açısından darlık çekiyoruz. Fuarın saat 8'de kapanması okuyucuları olumsuz etkiliyor. 2000 metrekareden daha az bir alanda 260 tane yayınevi var, bu da ziyaretçileri rahatsız ediyor.

Beyan Yayınları- Beyan Yayınları yetkilileri de aynı nedenden şikayetçiler. Onlar da fuarın geçen seneye nazaran daha durgun olduğunu, bunun nedenini de yine fuarların üst üste olmasına bağlıyorlar. Geçen sene hafta sonları insanların izdihama yol açtığını belirten Beyan yayınlarının yetkilileri, girişlerde uzunca kuyruklar olduğunu bu sene ise fuar alanının içini doldurmaya yetecek kadar ziyaretçi geldiğini söylüyorlar. Kendilerine geçen sene ayrılan yerin bu sene de verildiğini ifade eden yetkililer, yerlerinden memnun olduklarını ancak daha geniş bir alanı arzuladıklarını ve bu fuarla farklı kitlelere ulaştıklarını vurguluyorlar.

Şule Yayınları

Yunan kültürü egemen

Şule Yayınları'nın fuar yetkilisi Servet Kızılkaya, fuar hakkındaki düşüncelerini şöyle özetliyor: "Geçen yıla göre kitap satışlarında ve insan yoğunluğunda bir düşüş yaşanıyor. Bunun pekçok sebebi var, insanlarımız fazla kitap okumuyor. Sözlü kültürden gelen bir topluma yazılı kültürün ürünlerini sunmak çok fazla cazip olmasa gerek. Bu fuarlar teknik bir dünyanın yan ürünleri aslında. Fuara ilginin azalmasının nedenini, ekonomik olarak alım gücünün zayıflaması ve daha önceki fuarlar olarak gösterebiliriz. Geçen yıla oranla bizim yerimiz bu yıl biraz daha genişledi." Kızılkaya, fuara katılan yayınevlerinin çoğunun Yunan kültürünü yansıtan kitapları tanıttığını, kendi kültürümüzü anlatan kitapların fazla yer almadığını belirtiyor ve Şule Yayınları'nın bu konuda Batı klasiklerinin yanısıra Doğu klasiklerine de yer verdiğini söylüyor. Bazı yayınevlerinin halkımıza yabancı olduğunu kaydeden Kızılkaya, Şule Yayınları'nın kitaplar vasıtasıyla yabancılaşmaya karşı tavır aldığını belirtiyor.