Devlet içinde devlet

'Devlet içinde devlet' deyince, bütün dünyada akla ilk defa, "Vatikan" gelir. Vatikan İtalya'nın başkenti Roma'nın bir parçasıdır. Nüfus ve yüzölçümü bakımından dünyanın en küçük devlet içindeki devletidir.

Vatikan deyince de Türkiye'de akla hemen YÖK gelir. YÖK'le Vatikan arasında çok çarpıcı bir benzerlik vardır. Vatikan Roma'da YÖK de Ankara'da devlet içinde bir devlettir.

YÖK 19'uncu kuruluş yıldönümünde bütün üniversite şehirlerinde öğrenciler tarafından protesto edildi. Güvenlik güçlerinin gösteri yapmak isteyen öğrencilere karşı tutum ve davranışı, Türkiye'nin tam bir polis devleti olduğunu gösterdi.

Türkiye'de kurum ve kuruluşların yanlış uygulamalarına karşı yürüyüş ve gösteri yapılamaz. "Devlet içinde devlet" olan YÖK'e karşı gösteri yapanlar, güç kullanılarak dağıtılmakla kalmazlar, bölücülük suçundan tutuklanır ve yargılanırlar.

Dayatma dönemlerinin kurumu dayatmacı YÖK, üniversite seçme sınavlarında yeni bir uygulama başlattı. Artık kültür ve medeniyetlerine bağlı genç kızlar, üniversite sınavlarına alınmayacaklar. Öğrencileri bölücülükle suçlayan YÖK, üniversitelerde en büyük bölücülüğü yapıyor.

Ünlü Alman felsefeci Martin Heidegger Avrupa'da "Üniversite uzun bir zamandan beri basit bir lise, sıradan bir okul haline gelmiş bulunmaktadır" diyor. Türkiye'de YÖK'ün üniversiteleri ne hale getirdiğini görenler, "okul"dan daha çok "kışla"ya benzetmek zorunda kalırlar.

YÖK'ün yasakçı tutumu yüzünden bütün üniversiteler, düşünce ve bilgi üretme güçlerini büyük ölçüde yitirdiler.

Türkiye'de üniversiteler, araştırma yapma ve teknoloji geliştirme sıralamasında Afrika ülkelerinin bile gerisine düştü.

Bir Batı ülkesinde öğrenim hakkı kazanmış hiçbir öğrenci, YÖK'ün dayatmacı yapısı içinde yer alan bir üniversitede eğitimi tercih etmeyi aklından bile geçirmez.

YÖK'ün dayatmacı, Türkiye ve dünya gerçeklerinden uzak eğitim politikalarıyla, hiçbir yere varılamayacağı açıkça görülüyor.

Otuz yılı aşan çalışma hayatımın yarısı üniversitelerde geçti. Öğretim üyeliği görevimi bırakmamı yakınlarım pek sıcak karşılamamışlardı.

Şimdi geriye dönüp baktığımda gazetede yazılan bir "yazı"nın, yüksek lisans sınıfında yapılan bir "ders"ten çok daha etkili olduğunu görüyorum.

YÖK "üniversite"yi öldürdü.

Yeni "üniversite" sınavsız girilen "internet" olacak.