YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan
Dizi...

  Arşivden Arama

 

 

Gecikmiş bir yazı

İzmir'den bir işadamları grubu, Dinç Bilgin'in ne kadar iyi bir insan olduğunu açıklamak ihtiyacını duymuş. Sabah da bu açıklamayı birinci sayfasından haber yapmak gereğine inanmış. İşte bu haberi okuyorum ve gözlerim yaşarıyor. Nasıl yaşarmasın? Memleket irfanına ve hür basın (!) geleneklerinin Türkiye'de oluşmasına katkısı bu kadar yüksek bir âileye, hüsnü şehâdette bulunmayacağız da ne yapacağız?

Dreyfüs edebiyatı mı?

Merak etmeyin, şu sıralarda, klasik kartel jargonu ile Dinç Bilgin'i eleştirir gözükenlerin bir haylisi ray değiştirir de, şaşar kalırız. İçi boşalmış bankalar, ödenmemiş krediler ve 28 Şubat'ın birinci döneminde resmi jargona olduğu gibi teslim olmuş Sabah tavrı hatırlanmak bile istenmez. Önümüzde kala kala bir insanlık trajedisini, yani Dreyfüs davasını buluveririz. İzmirli işadamlarının dökmeye hazırlandığı gözyaşı, bunun bir işareti olmasın.

Zaten bu tür bir mavala, en alâkasız zeminlerden bile iştirake hazır bir koro mevcut Türkiye'de. Bilgin ailesi, sağlam ve temiz bir gazetecilik arzu edermiş de, Bâbıâli'deki bir grup onu bu yanlış tutumlara âdeta icbâr etmiş. Ötekilerin bankası varmış, sanayide ve ticarette yatırımları çokmuş!.. Dolayısıyla Türk basın piyasasında, Dinç Bilgin'lerin arzu etmediği bir rekabet ortamı teşekkül etmiş. Eh ne yapsın garip? İstemeye istemeye banka piyasasına girmiş, başkalarının yaptığını o da yapmak durumunda kalmış. Yazık ki ne yazık!.. (Peki daha ne duruyorsunuz, gözyaşı musluklarınız hâlâ daha açılmadı mı?)

Meselenin hiç bu kadar masumane olmadığını, kuşkusuz herkes takdir eder. Etmesine eder de, gene de siz, ileride yeni bir Dreyfüs yaratma teşebbüsüne hazır olmak durumundasınız.

Hadisenin bir tarafı böyle!.. Diğer tarafında ise, neredeyse on-onbeş gündür, Dinç Bilgin, Etibank ve Egebank operasyonları dolayısıyla ciddi mevzi kaybına uğrayan bir derin mihrak, can havliyle neler yapıyor görmüyor musunuz? Nuriş'lerin cezaevi isyanları, bu yoldaki acâyip ve garâyip operasyonlar (!), bu gündemi değiştirmek amacından başka birşeye mi hizmet ediyor sanıyorsunuz?

Sadece Nuriş'leri harekete geçirenler değil, daha başka gündem değiştiricilerin varlığı da bir gerçek. İzliyoruz bütün bunları. Ama o gayretlerin hemen çoğu nâfile!.. Bizce olaylar, bir çorap söküğü gibi devam edip duracak. İşte o kadar.

Gündemin tarafları

Zaten Tantan da ona işaret etmiyor mu? Ortaya koyduğumuz gündemi sabote etmek, değiştirmek isteyenler var. Aman dikkat!.. Ve işte düğüm burada!.. Hadisenin taraflarını okumak kabiliyetini yitirenler ise, Türkiye'nin gündeminde kronik bir hâl alan "irtica" ile "yolsuzluk"un yer değiştirmesine, asla fırsat vermek istemiyorlar. Zira belki de Türkiye'nin önünde; sühûletli bir geçiş, bir dönüşüm fırsatı doğdu; fakat bazıları bunu ayaklarıyla tepmekten âdeta sadist bir zevk duyuyor.

Bir tarafta Tantan, Tantan'ın arkasında olduğu anlaşılan asker, ve kara paraya karşı tek başına bir güç teşkil eden Zekeriya Temizel!.. Öbür yanda ise, Tantan'ın üzerine basa basa vurgu yaptığı Tapınak Şövalyeleri, yani sistemin derinine sızmış "truva atları"!..

Buradaki ayrışma iyi okunamazsa; bazan insanlar kendi kendilerine ok çeker, kendi kalelerine gol atmış olurlar.

Dolayısıyla gelişmeleri daha sağlıklı okumak, hissî tepkileri de biraz daha kontrol altında tutmak gerekiyor. Bize göre yapılabileceklerin en yanlışı ise, hedef saptırıcı mihrakların oyununa gelmektir.

Türkiye'de değişen ne?

Peki niye böyle oldu birden bire?

Bana göre sebep açık!.. Ortadoğu konusunda Türkiye mevcut politikalarını, kısmen de olsa revize etme girişiminde. FKÖ'den yana tavırlar göze çarpıyor. BM'de de Türkiye, İsrail aleyhine oy kullandı. Dahası, Suriye ile ilişkiler de balayı dönemine giriyor. ABD'de Musevî lobileri ise hop oturup kalkmadı mı bu yüzden? Yasemin Çongar'ın ve İsrail yandaşı Sedat Sertoğlu'nun yazıları, ABD Dışişleri Bakanı'nın İsmail Cem'e mektubu neydi öyle?

Bu gelişmeler üzerine, devletin derinine nüfûz etmiş bir lobi âdeta hurûca kalkmak istedi ki; arkasından da Tantan'ın "Kasırga Operasyonları" devreye sokuluverdi. Orta yerde bir şaşkınlık kol geziyor ki sormayın.


9 KASIM 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Necmettin Türinay

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi | Dizi | Dizi
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...