![]() |
![]() |
![]() |
| Türkiye'nin birikimi... |
|
|
|
|
Türkiye'deki Gelli kim?Bir siyasinin konuşmalarını dönüp dönüp yeniden okuyacağım hiç aklıma gelmezdi. Aklıma gelmeyen başıma geldi; İçişleri bakanı Sadettin Tantan'ın eski-yeni konuşmalarını sürekli gözden geçiriyorum... İçişleri bakanı, uyuşturucu konulu bir konferansa katılmak üzer Lizbon'a gitmişti geçen ay; 12 Ekim 2000 tarihli gazetelerde, tam Egebank Skandalı günlerine denk gelen seyahat sırasında, gazetecilere söylediği sözler yer aldı. 'Esrarengiz şüpheli' dediği birinden söz ediyordu bakan: "Egebank'ın güvenlik kameralarına dikkatle bakarsanız, görüntülerde dikkat çekmeyen bir isim var. Bu kişinin çok enteresan ilişkileri var. İlişkileri Nasrullah Ayan'a kadar gidiyor. O kişinin Egebank'a el konmadan bir gece önce orada oluşu ilginç. O çözülürse çok şey çözülür. Görüntüdeki kişi, Türkiye gerçeğinin üst seviyedeki, perde arkasındaki ilişkilerini gösteriyor. Bu kişi para hareketlerini çok iyi biliyor. Çok geniş çevresi var." Sadettin Tantan'ın, yanında bir zamanların sol militanı, asker kökenli Sarp Kuray'ı da çalıştıran Nasrullah Ayan'la da irtibatlı olduğunu söylediği Egebank'ın 'esrarengiz şüphelisi', o gün bazı kanallarda, ertesi gün bir-iki gazetede bir isme kavuştu: Nail Keçili... Keçili ise, o andan itibaren, bakanın kendisini kast etmediğini, Egebank'ta o akşam bulunuşunun reklâm kampanyasıyla irtibatlı olduğunu anlattı durdu. Gelişmeleri biliyoruz: Nail Keçili göz altına alındı, Egebank Skandalı'nın ana sorumlularından biri muamelesi görüyor... Bir reklâmcının batan bir bankadan sorumlu tutulması garip. Ancak, daha da garip olanı, bakan Tantan'ın 'esrarengiz şüpheli' diye andığı Keçili'ye yüklediği işlev: Enteresan ilişkileri olan biri... Türkiye gerçeğinin üst seviyedeki, perde arkasındaki ilişkilerini gösteren biri... Para hareketlerini çok iyi biliyor... Çok geniş çevresi var... O çözülürse çok şey çözülür... Nail Keçili tanınmış biri; Türkiye'nin yarısını o tanıyor, geri kalan yarısı da onu... Turgut Özal'dan Mesut Yılmaz'a, Tansu Çiller'den Deniz Baykal'a hemen her siyasinin seçim kampanyasında çalıştı. Şirketi Cen Ajans/Grey Türkiye'nin en büyüğü olmakla kalmıyor, dünyanın da 77. büyük reklâm ajansı... Sağdan sola tanımadığı yok gibi... Barometre gazetesi referans listesini yayınladı Nail Keçili'nin, Kenan Evren de, Demir Sabancı da, Hürriyet'ten Oktay Ekşi de, Cumhuriyet'ten Orhan Birgit de var o listede... Türkiye'deki durumdan bir 'model' çıkarmaya çalışan Tantan'ın ona yüklediği işlev, İtalya'daki 'pis eller' dönemi sırasında Licio Gelli'nin oynadığı rol mü acaba?... Gelli'nin bir organizasyon dehâsı olduğu anlaşılıyor. Masonluk zaten gizliliğin ağır bastığı, simgeleri olan bir örgüt; Gelli ülkesindeki mason örgütünün hiyerarşisi içerisinde bulunmayan, yani 'daha gizli' bir loca oluşturmayı başardı. Locada neler konuşulduğunu bilmiyoruz, ancak kimleri üye yaptığından haberdarız. 1981 Mart'ında, Milanlı iki savcının çıkardığı arama izniyle evine baskın yapıldığında bulunan 962 isimden oluşan liste gözleri yuvadan fırlatacak kadar etkileyiciydi. Arnaldo Forlani başkanlığındaki hükümet, "Gelli'nin hükümeti" olduğu anlaşıldığı için, görevden ayrılmak zorunda kaldı. İçişleri bakanlığında operasyonları yönetenler, 'esrarengiz şüpheli' ile ilgili bilemediğimiz bilgilere mi ulaştılar acaba? Tesadüfi birliktelikler veya iş ilişkileri ötesinde devleti belli bir çizgide tutmayı amaçlayan, bu sebeple gerektiğinde eylemlere de girişen bir örgüt yapısı mı var? Gelli'nin 'üstad manipülatör' haline gelişi, İtalyan gizli servisi SIFAR'ın başkanı olan Gen. Giovanni Allavena'nın, locaya kabul edilişi şerefine teslim ettiği bazı gizli belgelerden sonra gerçekleşti. Bir kaynak, "Gelli, o belgeleri alıp el altından kullanmaya başladıktan sonra güç simsarı oldu" diyor... Aynı kaynağı okumaya devam edelim: "Gücünün zirvesinde, Gelli ve destekçileri, hükümetin atamalarını ve izlediği politikaları etkileyebiliyor, P-2 üyelerinin devlette yükselmesini sağlayabiliyor ve siyasi güçlerini kişisel zenginleşme amacıyla da kullanabiliyorlardı. Örgütün yükselişiyle paralel bir başka gelişme yaşıyordu İtalya; 'gerilim stratejisi' ve siyasi şiddet..." Devlet adına gerilimi tırmandıran görevliler de, onlara bu fırsatı veren terör örgütleri de emirleri aynı odaktan alıyorlardı: Gelli'nin başında bulunduğu P-2'den... İtalya, sorunun üzerine kararlılıkla giderken, yolsuzlukların araştırılmasında Meclis merkezi bir rol üstlendi... Sema Pişkinsüt gibi P-2 konusunu araştıran komisyonun başkanı bayan Tina Anselmi de, yansız tavrı sebebiyle, partisine yaranamadı; ancak, başında bulunduğu komisyonun Gelli ile ilgili bulguları 'temiz eller kampanyası'nda belirleyici oldu. Anselmi Komisyonu raporuna göre, tepesinde Gelli'nin oturduğu bir piramit gibiydi P-2; aşağıda ondan aldıkları emirleri yerine getiren çok sayıda örgüt üyesi vardı... Komisyon bir noktadan da emindi: Gelli'nin tepesinde oturduğu piramidin üstünde Gelli'ye de emir veren bir başka piramit bulunuyordu... Komisyon adını koymadı, ama sonraki bulgular, örgütün üzerine yaslandığı oluşumun yabancı patronuna işaret ediyor: ABD... İçişleri bakanı galiba Türkiye'de de her şeyin merkezindeki adamı arıyor... Türkiye'nin Gelli'sini...
tkivanc@yenisafak.com
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi | Dizi |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|