18 yaşından gün almış Ruslar, dört yıllığına Kremlin'in yeni patronunu belirlemek için Pazar günü sandık başına gidecek. Eğer ilk turda yüzde elli katılım sağlanamazsa ikinci tur seçimler yapılacak. Ülkenin birçok uzak bölgesinde, Çeçenistan dahil, oy verme işlemleri birkaç gün önceden başladı. Seçime 10 aday katılıyor. Kremlin'e hakim olacak kadrolar ve yeni lider, Moskova'nın Batılılaşma sürecini sürdürecek mi, yoksa yeniden Soğuk Savaş günlerine mi dönülecek?

Eğer en şanslı aday olarak görülen Devlet Başkan Vekili Vladimir Putin kazanırsa, ikinci seçenek ağır basacak. Zira Putin ve çevresindekiler Rusya'nın bir parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, radikal tedbirler alınamazsa çöküşün önlenemeyeceğini düşünüyor. Putin; "Rusya son 300 yıldır hiç karşılaşmadığı bir durumla karşı karşıya. Ülke ikinci hatta üçüncü parçalanma sarsıntısına yakalanmak üzere" diyor. Bunun için de iktidara gelir gelmez sert uygulamalara girişti. Saldırgan ve yayılmacı uygulamaları nedeniyle dünya ile sürtüşmeyi göze aldı.

"Yeniden Büyük Rusya" ve şahinler

Generallerin ve istihbarat birimlerinin tam desteğine sahip olan Putin "Yeniden Büyük Rusya" sloganları ile bir taraftan çözülmeyi engellemeye çalışırken diğer taraftan Rusya'yı yeniden diriltmeyi amaçlıyor. Yakın çevresi kendisini "Vladimir Roosevelt" olarak gördüğünü söylüyor. KGB tezgahından geçen Putin, daha sonra iç istihbarat teşkilatı FSB'de önemli görevler yüklendi. KGB'den ayrılma sebebinin de KGB'nin Gorbaçov'a derbe girişimine katılması olduğunu söyleyen Putin, iktidara gelir gelmez bütün KGB'lileri etrafına topladı. Çevresindeki insanlar insan hakları ihllalerinden sorumlu tutulan, kara para aklama işinden uluslararası sabotaj ve saldırılara kadar birçok karanlık olayda yer almış tipler.

Yeltsin'in görevden ayrılmasıyla bir anda Kremlin'in patronu olan Putin'e karşı Batı bugüne kadar kuşkulu bir bekleyiş içine girdi. Hem Rusya'daki siyasi uzmanlar hem de uluslararası gözlemciler Putin'in vaadettikleri ile yaptıklarının birbirine tamamen zıt olmasından hareketle, güven vermediğinden söz ediyorlar. Güvensizliğin Rusya seçimlerine bir sürpriz olarak yansıyabileceği belirtiliyor. Batı, Rusya ile uzun vadeli ilişkilerini Pazar günü yapılacak seçimlerden sonra yeniden gözden geçirecek.

Çeçenistan kumarı kazandıracak mı?

Putin'in en büyük seçim yatırımı Çeçenistan. Kanlı ve gayri insani bir savaşın esas sorumlusu olan Putin, ne pahasına olsun savaşın kazanılmasına odaklanmış durumda. İnsan hakları ihlalleri, katliamlar, soykırıma varan şiddet Çeçenistan savaşının en önemli özelliği oldu. Kayıplar Rus kamuoyundan gizlendi. Katliamlar ve sürgünler ise dünya kamuoyundan gizlendi.

Putin seçime bir kaç gün kala, Rus kamuoyunu etkileyecek hiçbir olumsuz haber ve görüntünün Rus halkına yansımaması için her yolu deniyor. Olası bir sürpriz bütün planları bozabilir. Ancak Moskova Çeçenistan'da beklediği zaferi kazanamadı. Son günlerde Çeçenler'in artan saldırıları, Rus birliklerinin ağır kayıplar vermesi Putin'i endişelendiriyor. Gözlemciler, Çeçenistan'da Putin'i iktidara getirecek derecede bir askeri başarının sözkonusu olmadığını, üstelik Putin ve ekibinin saldırgan ve dünya ile çatışmacı bir siyaset yürütmesinin Rus halkını endişelendirdiğini belirterek, hiç değilse birinci turda Putin'in kazanma ihtimalinin o kadar da yüksek olmadığını belirtiyorlar.