| Türkiye'nin birikimi... | ||
|
|
![]()
ANKARA- Anayasa'nın siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran 69, milletvekili özlük haklarını düzenleyen 86. ve cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili 101. maddelerinin Anayasa Komisyonu'ndaki görüşmelerine tartışma ve fikir ayrılıklarıyla başlandı. Komisyon toplantısında hükümet ve muhalefet partileri, üç maddenin de birleştirilerk ele alınmasını benimserken, maddelerin hangi yöntem ve sıra ile ele alınacağı tartışmalara neden oldu. Muhalefet, değişiklik paketinin madde sırasına göre; 69, 86 ve 101 olarak ele alınması gerektiğini belirtirken, hükümet ortakları maddelerin Meclis'e geliş sırasına göre ele alınmasında ısrar etti. Maddelerin sırasıyla 101, 86 ve 69 olarak ele alınmasını isteyen hükümet ortakları, kendi içlerinde de birbirine düştü. MHP milletvekillerinden bazıları ve DSP'li Mehmet Özcan muhalfetle birlikte hareket etti. Hükümet ortakları DYP'nin halk oylaması teklifinin ise bu maddelerin görüşülmesinden sonra ele alınmasını istedi. Komisyon Başkanı ANAP'lı Ertuğrul Yalçınbayır, hükümet ile muhalefet arasında tartışmaya neden olan görüşme şekli konusunda uzlaşmaya varılamaması sebebiyle oylamadan vazgeçip geneli üzerinde görüşmelere geçilmesine karar verdi. Sıralama tartışması böylece muhalefetin galibiyeti ile sonuçlandı. Hem nalına hem mıhınaDSP İzmir milletvekili Mehmet Özcan, 101. maddede öngörülen değişikliğin mevcut cumhurbaşkanı ile doğrudan ilgili olduğunu belirtti. 5 yıllığına seçilen ve ikinci kez seçilme imkanı bulunan cumhurbaşkanının tarafsızlığını yitirebileceğini, geniş olan yetkilerini baskı aracı olarak kullanabileceğini belirten Özcan, bir kişi için anayasal düzenleme yapmanın ve istikrarı bir kişiye bağlamanın demokrasi ile bağdaşmayacağını kaydetti. Özcan, "Bu ancak padişahlık için geçerli olabilir" dedi. 69. maddenin değiştirilerek siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılmasını öngören teklifinin yasalaşmasının çok vahim bir yanlışlık olacağını da savunan Özcan, ülkenin bütünlüğüne, laik düzenine karşı oluşacak siyasi partilerin kapatılma korkusu duymayacaklarını ileri sürdü. DYP'li Mehmet Sağlam da, tekliflerin koalisyon ortağı partilerin genel başkanlarının imzalarıyla getirilmesi ve "imzaların arkasında durulacaktır" şeklindeki açıklamaların demokrasi adına talihsizlik olduğunu söyledi. Şahin 1982 Anayasası'nı eleştirdiFP milletvetkili Mehmet Ali Şahin ise 1982 Anayasası`nın, toplumsal bir mutabakatı yansıtmadığını, çağın gerisinde olduğunu, bu nedenle 5 kez değişikliğe gidildiğini belirtti. "Anayasa değişiklikleri daha geniş bir paket halinde ve Partilerarası Uzlaşma Komisyonu tarafından getirilseydi, bugünkü tartışmalar yaşanmazdı" diyen Şahin, cumhurbaşkanı seçimi yaklaştığı için 3 maddelik bir değişikliğin gündeme getirildiğini, teklifler arasında da bir bağlantı olmadığını kaydetti. Milletvekillerinin özlük haklarını düzenleyen 86. maddede öngörülen değişikliğin gerekli olabileceğini, ama bu şekilde bir düzenlemenin doğru olup olmadığının tartışılacağını belirten Şahin, değişiklik teklifinin diğer önerilerle birlikte getirilmesinin kamuoyunda çok büyük duyarlılığa neden olduğuna işaret etti. 'Partileri güçlendirmek lazım'FP Milletvekili Şeref Malkoç ise demokrasiyi güçlendirmek için siyasi partileri güçlendirmek gerektiğini dile getirdi. Malkoç, suç işleyenlerin partilerden ayıklanması gerektiğini, ancak 69. maddedeki mevcut düzenlemenin demokrasi için bir tuzak olduğunu söyledi. Bu tuzağa fırsat verilirse, bugün FP`nin başına elen kapatma davasının yarın bir başka partinin de başına gelebileceğini kaydeden Malkoç, 6. fıkradaki değişikliği olumlu bulduklarını ancak, 7. ve diğer fıkralarda da değişiklik yapılmasını istediklerini belirtti. DYP-Yalçınbayır kavgasıDeğişiklik tetkliflerinin hangi sıra ile ele alınacağına ilişkin tartışmalar sürürken DYP'li Komisyon üyeleri Anayasa'nın 69. ve 86. maddeleri ile ilgili değişikliğin 101. maddenin oylanmasından bir kaç gün sonra ele alınması için bir teklif verdi. Yalçınbayır, önergenin tekrir-i müzakere anlamı taşadığını, ancak yeterli imza bulunmadığı gerekçesiyle bu önergeyi işlemeye koymadı. Bunun üzerine DYP'li komisyon üyeleri ile Yalçınbayır arasında sert tartışmalar yaşandı. Daha sonra Anayasa'nın 69. maddesiyle ilgili görüşmelere geçildi. Arınç: 5+5 değil, 7+5FP Grup Başkanvekili Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Demirel'in yeniden seçilmesi durumunda 5 artı 5 değil, 7 artı 5 yıl görev yapacağını ifade ederek, bunun hukuka uygun olmadığını söyledi. Komisyon üyesi olmamasına rağmen söz alan Arınç, Anayasa değişiklik paketiyle ilgili görüşmeler süresince FP'nin pazarlık yaptığı şeklinde bir izlenim oluşturulmak istendiğini belirterek; "Oysa bu teklif bize hükümetten gelmiştir. Sayın Ecevit, Demirel seçilmezse kaos çıkar, rejim için tehlike olur diyor. Ne kaosu, ne bunalımı. Zaten Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kaos ve bunalıma yol açmaması için 1982 Anayasası oldukça açık hükümler getirmiştir" dedi. Ilıcak: Krizin nedeni EcevitKomisyonda konuşan FP Milletvekili Nazlı Ilıcak da Anayasa'nın 69 ve 86. maddelerin 101. maddenin geçirilebilmesi için promosyon madde olarak konduğunu vurgulayarak, "Bu değişiklik tekliflerinin hükümet tasarısı olarak gelmesi milletvekillerinin iradelerine ipotek koymuştur. Cumhurbaşkanlığ konusundaki krizin mimarı Sayın Ecevit'tir. 101. madde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin krize yol açmaması için konmasına rağmen Sayın Ecevit, Demirel'i dayatarak krize neden olmuştur" dedi. Türkiye'de Anayasa değişikliklerinin bu güne kadar Avrupa'nın baskısı ile yapıldığını belirten FP Milletvekili Cemil Çiçek, Anayasa değişikliklerinin konfeksiyonculara taksit öder gibi yapılmasının yanlış olduğunu vurgulayarak, "Demirel'in istikrar için gerekli olduğu söyleniyor. Diyelim ki 101. maddede istikrar için anlaştık. Peki Azrail'le irtibatınız ne olacak?" dedi. Bu işler RUTİN değil
Anayasa değişiklik paketi üzerindeki görüşmelerde birbirinden ilginç diyaloglar yaşandı. İşte Komisyon'un dün ilk oturumundaki birbirinden bazı anekdotlar
|
|
| Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
| İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|