Prof. Dr. Nevzad Atlığ'ın 50. sanat yılında Türk müziği dünyası coşku içindeydi
İSTANBUL- Klasik Türk Müziği Sanatçısı Prof. Dr. Nevzad Atlığ'ın 50. sanat yılı, Türk Kültürüne Hizmet Vakfı'nca düzenlenen geceyle kutlandı. Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu'nda gerçekleştirilen gecede, Devlet Klasik Türk Müziği Korosu sanatçısı Mithat Özyılmazel, Prof. Dr. Atlığ'ın hayatını anlattı. Gecede konuşan Türk Kültürüne Hizmet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Eriş, Prof. Dr. Atlığ'ın, Türk müziğinin klasik değerlerini korurken, Türk kültür hayatında musikinin yozlaşma ve çoraklaşmasına da set vurduğunu söyledi. Devlet Klasik Türk Müziği Korosu sanatçılarından Adnan Mungan, Çetin Körükçü, Münip Utandı ve Meral Uğurlu ile Prof. Dr. Atlığ'ın sanatçı arkadaşlarından Alaeddin Yavaşça, Serap Mutlu Akbulut ve İnci
Çayırlı'nın koro eşliğinde birer şarkı söylediği gecede, Prof. Dr. Atlığ yönetimindeki koro da iki şarkı seslendirdi. Geceye katılan Kültür Bakanı İstemihan Talay, Prof. Dr. Atlığ'a, Kültür Bakanlığı'nın Teşekkür Belgesi'ni verdi. Atlığ'a ayrıca Türk Kültürüne Hizmet Vakfı ve Türk Edebiyat Vakfı tarafından da ödüller sunuldu. Bakan Talay, ödül töreninin ardından yaptığı konuşmada, Prof. Dr. Atlığ'ın, Türk kültürüne ve Türk Sanat Müziği'ne çok değerli katkılarda bulunduğunu belirterek, Prof. Dr. Atlığ'ın özelliklerini bütünleştiren en önemli çabasının, Klasik Türk Müziği'ni kurumsal bir yapı içinde, bir sanat müziği korosuyla destekleyerek ve icra ederek topluma sunması olduğunu kaydetti. Türk Sanat Müziği'nin, Türk halkının binlerce yıllık kültür birikiminden süzülen ve bugünlere gelen bir sanatsal birikimi olduğunu vurgulayan Bakan Talay, "Bu birikim, böyle bir yapı içerisinde şahsi ve abartılı icraları ortadan kaldırarak ve Türk Sanat Müziği'nin aslının ne olduğunu topluma sunarak onu korur" dedi. Bakan Talay, Prof. Dr. Atlığ'ın sanata katkılarının devam etmesini diledi. Prof. Dr. Nevzad Atlığ da Bakan Talay ile Türk Kültürüne Hizmet Vakfı'na şükranlarını sundu.
Bir 'Düşünce'de Hadis Metodolojisi
Hadisçilerin bazı yanlışlıkları saklamak, bazı gerçeklerin öğrenilmesini önlemek için özel gayret içinde bulunduğu izlenimi verilmeye çalışılmış.
'Osmanlı'dan özür dilemeliyiz'
İSTANBUL- Eğitimci-yazar Vehbi Vakkasoğlu, "Osmanlı'ya taraf olduğunu belirterek: "Taraf olmamın nedeni, Osmanlı insanının her yönüyle diğer medeniyetlerin her zaman iki adım önünde olmasıdır" dedi. İstanbul Kültür Merkezi'nin bu haftaki konuğu olan Vakkasoğlu, bazı çevrelerdeki, "Artık Osmanlı ile barışıyoruz" yorumlarına katılmadığını belirtti. "Biz Osmanlı ile barışamayız ancak değerini bilerek ondan özür dileyebiliriz" diyen Vakkasoğlu, Osmanlı için dile getirilen bir başka yanlışlığın da, "Osmanlı iyiydi yükseldi, kötüydü battı, bitti" anlayışı olduğunu belirtti.
Değişen fikirler
İSTANBUL- Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'ndeki "Osmanlı'dan Cumhuriyete Aydınların Arayışı" panelinde Abdurrahman Dodurgalı, İlyas Çelebi, Mehmet Erdoğan ve Ferhat Koca tarafından dört Osmanlı aydını ele alındı: İsmail Hakkı Baltacıoğlu, İsmail Hakkı İzmirli, Ahmet Hamdi Aksekili ve Seyfettin Günaltay. Bu dört aydının, toplumsal değişimle birlikte yeni arayışlara girdiği ve zamanla farklılaştığı sonucuna ulaşıldı.