YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Sayın Özgen, unutturamazsınız!

"Bazılarımız tarikat okullarına meşruluk kazandırmak gayretleri içine giriyor. 'Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür' kuşakları, tarikat okullarında mı yetiştireceğiz?". Fethullah Gülen okullarına atıfta bulunan ve dolayısıyla Başbakan Bülent Ecevit'i eleştiren bu sözler Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Eralp Özgen'e ait. Bu sözleri okuyunca Sayın Özgen'in "yüzyılın skandalındaki" rolü aklıma geldi. Hatırlarsınız, Sayın Özgen'in hukuk müşavirliğini yaptığı İş Bankası ile zeytin kralı Erol Evcil arasındaki usûlsüz kredi işlemleri birçok çevre tarafından yüzyılın skandalı olarak kabul edildi. Ve tabii ki, Sayın Özgen'in bu konudaki sabıkası da hâlâ unutulmadı. "Eze Zeytincilik" skandalında dönemin genel müdürü Ünal Korukçu'yu aklayan, "Evcil'e açılan kredide usûlsüzlük olmadığını" savunan, o dönemde meslektaşları tarafından çok sert bir şekilde eleştirilen ve "çeteye hizmet suçlaması" ile karşı karşıya kalan Özgen'in, "fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür" nesillerden bahsetmesi birçok çevre tarafından yadırgandı. Geçtiğimiz hafta Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde yaşanan bu gelişmeler, "Susurluk skandalının en önemli zincirlerinden biri olan 'Eze Zeytincilik' skandalındaki rolü nedeniyle 'istifaya' davet edilen Özgen, o günleri unutturmaya mı çalışıyor?" yorumlarına neden oldu. Ne dersiniz Sayın Özgen, sanırım bu tür yorumlar pek de haksız sayılmaz.

İhaleyi bozma senaryoları

Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün, "3. GSM ihalesiyle" ilgili yaptığı açıklamalar hâlâ tartışılıyor. "Kim bu hainler?", "Yıllardır herkesin özlemle beklediği temiz bir ihale yapıldı, tam devlet para kazanacak" derken, Bakan'ın açıklamasına göre "devletin para kazanmasını istemeyen sinsi güçler" ortaya çıktı. Bakan Öksüz, bunları söyledi ama gerisini getirmedi. Yani adres göstermedi. Durum böyle olunca değişik kesimler tarafından farklı yorumlar, senaryolar üretilmeye başladı. Hafta içinde kulislerde, bu konuyla ilgili üretilen senaryolardan birkaç örnek vermek istiyorum:

"3. GSM ihalesini bozmak isteyen güçlerin en büyük hedefi Türk Telekom ihalesi. Birkaç ay öncesine kadar toplam değeri 10 milyar dolar olarak telaffuz edilen Türk Telekom'un özellikle 3. GSM ihalesinde ortaya çıkan 2.5 milyar dolarlık rakamla birlikte değeri oldukça yükseldi. Şu günlerde Telekom'un özelleştirilecek yüzde 20'lik kısmının, GSM lisansı ile birlikte, değeri 10 milyar dolar olarak telaffuz ediliyor. Bunun yanısıra Telekom'un hazır bir altyapısı ve oluşmuş bir abonesi var. Yani, her yönüyle tam bir kazanç kapısı. Ancak biçilen değer çok yüksek. Ve bu nedenle, bugüne kadar devlet ihalelerini ucuza kapatmaya alışmış uyanıklar, 3. GSM ihalesini bozup, ortaya çıkan 2.5 milyar dolarlık rakamı düşürüp, Türk Telekom'un da değerini düşürmeye çalışıyorlar. Bakan'ın bahsettiği sinsi güçler bunlar."

Evet, bu ortaya konan senaryolardan bir tanesi. Hiç yabana atılacak bir senaryo değil. Dikkatinizi çekerim, burası Türkiye.

Gelelim ikinci senaryoya; "GSM 900 bandında faaliyet gösteren Telsim son dönemde mali sıkıntılar yaşıyor. Telsim, bu sıkıntıyı aşmak için 3. GSM lisans ihalesini alan Telekom İtalya veya İş Bankası'na teklif götürmüş olabilir. Telsim, 'Siz ihalede 2.5 milyar dolar gibi büyük bir rakam verdiniz, buyrun ben size bu rakama Telsim'in yüzde 40'ını veriyorum. Bu şekilde hiç riske girmeden altyapısı hazır bir operatöre de ortak olmuş olursunuz" demiş olabilir. Çünkü Telsim böyle bir teklifle elde edileceği kaynağı büyük ümitler bağladığı Star Digital'e yatırmayı düşünüyor." İşte ikinci bir senaryo da bu. Buna benzer birçok senaryo, Sayın Bakan açıklama yapmadığı sürece ortaya atılacaktır. Kimse bunun önüne geçemez.

Kamu bankaları raporları görüşülmüyor

Geçtiğimiz hafta içinde gazetelerde çıkan haberlerde, TBMM KİT Komisyonu'nun Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun Emlakbank, Ziraat Bankası ve Halkbank'ın 1997 yılı hesaplarına ilişkin hazırladığı raporları görüşmekten kaçındığına değeniliyordu. Ve bu haberin arkasından, Halk Bankası'nın KİT Komisyon toplantısı tarihinin 7 Kasım 2000 tarihine ertelendiğini öğrendik. Kredi işlemleri ve hesapları hakkında birçok dosya bulunan Halk Bankası'nın 1997 yılı raporunun görüşülmesi 7 Kasım'a erteleniyor. Bu nasıl bir işleyiş aklım almadı. Bu arada aldığımız duyumlara göre; KİT Komisyon toplantılarında yolsuzlukların üzerine cesaretle giden MHP Ağrı Milletvekili ve KİT Komisyon Başkan Yardımcısı Nidai Seven üzerinde de yoğun bir baskı oluşturulmuş. Aynı zamanda Seven'in ismi de MHP Aksaray Milletvekili Sadi Somuncuoğlu'ndan boşalan Bakanlık için geçiyormuş. Bütün bu gelişmeler, bir süre önce ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın Halk Bankası ile ilgili sarfettiği sözleri aklıma getirdi. Yılmaz, televizyon ekranlarında şöyle diyordu: "Elimde Halk Bankası'na ait yolsuzluk belgeleri var. Bunların hesabını soracağım." Gelişmeler Sayın Yılmaz'ın bu sözlerini çabuk unuttuğunu göstermiyor mu?


15 Mayıs 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...