YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Korkak bezirgân ne kâr eder, ne ziyan

Türk toplumunun kendi vasıfları konusunda hiç uzak kalmak istemediği aymazlık her ne kadar bir gelişme rotası tutturmasına engel oluyorsa da aynı aymazlık sayesinde Türk toplumunun tarihten silinme tehlikesini atlattığı inkâr edilemez. Bizi biz yapan gerçeklerin bilincinde olmayışımız yüzünden aslî vasıflarımıza dayanarak büyük bir sıçramada bulunamıyoruz. Burası inkâr götürmez. Öte yandan inkâr götürmeyen bir şey daha var: Biz ne kadar bilincine varmasak, daha beteri, bilincine vardığımız zaman hoşnutsuzluk hissine kapılsak da sahip olduğumuz aslî vasıflar doğrultusunda ve onların gereğince akan hayatımız bizi dünya toplumları içinde hesap dışı tutulamayacak bir yere getiriyor. Ne oluyor Türkiye, ne ölüyor.

Türk hayatının ayırıcı vasfı merkezi otorite ile himayeden mahrum bireyler arasındaki dolaysız bağda (dolaysız dayanışmada) bulunur. Devlet toplumun tümü üzerindeki gücünü mahalli otoritenin imtiyazlı konumundan yararlanmak suretiyle tesis etmez. Bilakis devlet belli bir bölgede nüfuz sahibi olanların suiistimallerine sınır çektiği oranda çoğunluğu teşkil eden himayeden mahrum bireylerle olumlu iletişimi gerçekleştirir. Bu iletişimdir ki belli bir bölgede nüfuzunu devam ettirmek isteyenleri, çoğunluğa karşı, merkezi otoriteyle zıtlaşması olmadığını kanıtlamak mecburiyeti altında bırakır. Mahalli otorite (tacir veya çiftçi) kendi bölgesindeki itibarını merkezi otorite ile (merkez sayılan her ne olursa olsun) kurduğu ahenk dolayısıyla koruyabilir. Doğması muhtemel zıtlaşma ya mahalli otorite ile himayeden mahrum bireyler arasında veya merkezi otorite ile mahalli otorite arasındadır. Basite (ve artık günümüzü açıklarken pek işimize yaramayan ibarelere) indirgersek şöyle diyeceğiz: Ne köylülerle ağanın anlaşıp devlete karşı çıkmaları, ne de devletle ağanın anlaşıp köylüleri müştereken baskı altına almaları söz konusu olabilir. Buna mukabil devletin köylülerden aldığı destekle ağayı icbar etmesi ve ağanın ancak devlete ulaşmanın aracı özelliğini korumak kaydıyla gücünü koruyabilmesi söz konusudur.

Yukarıdaki şema günümüzde yürürlükte olan apaçık ilişkileri doğrular gibi değil. Bu uyuşmazlığın iki sebebi var. Birincisi, benim işaret ettiğim su yüzüne vurmuş olan değil, derindeki yapıdır. Türk toplumunun ruhî oluşumuyla yakından ilgili bir yapı bu. Muhtemelen şemaya uygun işleyiş gizliden gizliye hükmünü yürütüyor. Benim sunduğum şema ile günümüzde olayların cereyan tarzı arasında görülen uyuşmazlığın ikinci sebebi ülke dışından yapılan müdahalelere kasıtlı olarak bu yapının tahrip edilmesine dönük girişimlere yol veriliyor olmasıdır. Yani Türkiye toprakları modern zamanlara mahsus bir fetret devri yaşıyor.


22 Nisan 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

İsmet Özel

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...