Gökçek Demirel'in yeni partneri mi?

"Fazilet Partisi kapatılacak" haberi evvelki gün Yenibinyıl gazetesinde manşetten yayınlandı. Üstelik kararın 7'ye 4 verileceği bile iddia ediliyordu.

Henüz raportör raporunu tamamlamamış, dosya, hâkimlerin önüne bile gelmemişti ama, gazete, keramet sahibi muhabirleri vasıtasıyla, Anayasa Mahkemesi üyelerinin zihninden geçeni okuyordu.

Dedikodular

Aslında, bir süredir, bu şekildeki dedikodular, kulaktan kulağa fısıldanıyor. Fazilet Partisi'nin kapatılması tehdidi, çeşitli pazarlıklara da konu yapılıyor. Bazen açıktan, bazen gizlice. Çirkin bir pazarlığa, Anayasa değişikliği sırasında şahit olduk. Bülent Ecevit, partilerin kapatılmasını zorlaştıran 69'uncu maddeyi de, aynı pakete koymak suretiyle, Fazilet Partisi'ni ikna etmeğe çalıştı. Üstelik Meclis kürsüsünden, Anayasa Mahkemesi'nin "Herkesi üzecek bir karar vermesinin mümkün olduğunu" ilân ederek, aba altından sopa gösterdi.

Koskoca başbakan Anayasa Mahkemesi üzerinden siyaset yaparsa, bir gazetenin bu konuda haber yapmasını yadırgamamak gerekir.

Mahkemede Demirel'in rolü

Tabii Anayasa Mahkemesi'nin muhtemel kararı, bazı gizli pazarlıklara da konu oluyor. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in bu mahkemede en az 3-4 "adamı"! olduğu ileri sürülüyor. Fazilet'e, Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin uzatılması istikametinde oy kullanması telkin edilirken, bazı aracılar, Demirel'in bu müessiriyetini hatırlatmakta beis görmedi.

Yüce yargıyı her türlü şaibeden tenzih ederiz. Ama, maalesef geçmiş dönemlerde verilen kararlar, hâkimlerin siyasi konjonktürden bir hayli etkilendiğini ortaya koymuştur.

Bir süre önce de yazdım. Demokrat Partililer'in lehine ve Yassıada kararlarının aleyhine konuşulmasını yasaklayan Tedbirler Kanunu'nun, Anayasa'ya ve düşünce özgürlüğüne aykırı bulunmaması, bunun bir örneğini teşkil eder. O tarihte mahkeme, "27 Mayıs devriminin anayasanın meşruiyetinin temel taşı olduğunu" ileri sürerek iptal başvurusunu red etmişti.

Böyle bir tavrın sebebini anlamak kolaydı. Çünkü Anayasa Mahkemesi üyelerinin, seçiminde o dönem, Milli Birlik Komitesi etkili olmuştu. İçlerinde, Yassıada hâkimi Salim Başol bile vardı.

Her ne kadar hâkim kimliği tarafsızlığı icap ettiriyorsa da, seçime müessir olanla ilişkiyi tamamen koparmak zor.

Zaten Demirel pazarlığında, Fazilet davasının sürekli gündeme getirilmesindeki sebeb de buydu. Anayasa Mahkemesi üyelerini Cumhurbaşkanı atıyor. Dolayısıyla, kulislerde Demirel'in etkili olduğu 3-4 hatta 5 isimden söz ediliyor. Kaldı ki, bu mahkemede 2 askeri hâkim de var. (Askeri Yargıtay'dan 1, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nden 1).

Kimseyi suçlamaya veyahut bazı güç mihrakları ile bağlantı kurmaya çalışmıyoruz.

Lâkin biz kurmasak bile kuranlar var. Yenibinyıl'ın haberi de bu gibi spekülasyonlara dayanıyor.

Demirel'in partneri kim?

Demirel Fazilet Partisi'nin kapatılmasını ister mi?

İster.

Niçin ister?

Önce, Demirel Çankaya'dan inince ne yapacak sorusu ile işe başlayalım.

Siyasete gireceğini zaten "tavuk yetiştirmem" demek suretiyle kendisi ilân etti. Kanaatimize göre, Demokrat Türkiye Partisi Genel Başkanı İsmet Sezgin'in bütün çabalarına rağmen, bu partiye girmeyecek. Yeni bir siyasi oluşum için gayret sarfedecektir. Bir süre ön plana çıkmayabilir. Arka planda kalarak, kurulan partiye, halkın teveccüh edip etmediğine bakacaktır.

Peki Demirel'in yeni siyasi partneri kim olur dersiniz?

Ankara'da kulaktan kulağa fısıldanan bir dedikoduyu hemen nakledeyim:

Biz ihtimal vermedik ama, çok ciddi bir muhtemel gelişme olarak, Demirel - Melih Gökçek birlikteliğinden söz edenler var.

Demirel ve Gökçek

Demirel, posası çıkmış Demokrat Türkiye gibi bir parti ile yola devam etmez.

9'uncu senfoni düşkünü, 28 Şubatçı hüviyetini de muhafaza etmez.

Gene bütün kitleleri kucaklayan, İslâmi kimlik de dahil olmak üzere, herkese kapısını açan, hoşgörülü bir çizgide yer alacaktır.

Demirel-Gökçek beraberliğini ileri sürenler, iddialarını destekleyecek bir çok noktaya parmak basıyor:

1) Melih Gökçek, Fazilet Partisi'nde yenilikçi hareketin liderliğini istiyordu. Kendisini o noktada görüyordu. Ama Abdullah Gül ortaya çıktı.

2) Gökçek, bir süredir Demirel ile sıkı fıkı. Cumhurbaşkanı, bütün FP'li belediyelerden esirgediği ilgiyi ona gösteriyor.

3) Bu yakınlığa rağmen Melih Gökçek, Demirel'in süresinin uzatılmaması istikametinde gayret sarfetti. Sadece Melih Gökçek değil, onun danışmanlığını yapan araştırmacı Erhan Göksel de aynı istikamette faaliyette bulundu.

Senaryolar gerçekleşir mi?

Bu senaryo gerçekleşir mi, yoksa tamamen hayali mi, bilemiyoruz. Melih Gökçek'in böyle bir oyuna alet olacağını da düşünmüyoruz.

Ama Ankara'da bunlar konuşuluyor. Hem de ciddi ciddi adamlar, bazı olaylarla ve gelişmelerle destekleyerek, iddialarının doğruluğunu ispat etme gayreti içindeler.

Senaryoda Fazilet'in kapatılması da var. Demirel, Anayasa Mahkemesi'ne atadığı üyelere de tesir etmek suretiyle partinin kapatılmasını sağlayacak, Abdullah Gül, Bülent Arınç gibi gözde ve ılımlı isimler yasak kapsamına girecek, böyle bir boşluk doğmasından yararlanarak Melih Gökçek sahneye sürülecek. Melih Gökçek, İmam Hatipli değil; eşinin başı açık. MHP'ye de yakın duran bir isim. Üstelik eski Anaplı.

Bu gelişmeler sadece Demirel'in değil, "derin devletin" de bir senaryosu olarak naklediliyor.

Anayasa Mahkemesi'nde, Demirel'in atadığı üyeler ile askeri hâkimler aynı paralelde oy kullanacakmış!

Derin devlet de böylece Fazilet gibi sahici bir partinin yerini, Demirel - Gökçek ikilisinin kuracağı yapay partiyle dolduracakmış.

Yenibinyıl'daki haberi, bu derinlikte okumak gerek. 7'ye 4 derken, yukarıda anlattığım dengeleri hesaba katıyor olabilirler.