YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Komikler de ölür!

Çocuklar kimi çok severse, onların vadesi daha erken doluyor. Önce Adile Naşit, sonra Barış Manço, şimdi de Kemal Sunal ayrıldı aramızdan.

Çocuklar onların kalplerini fazla mı yumuşatıyor ne!..

Bazı isimler yaşadığımız bütün zamanlar boyunca bizimle birlikte yol alırlar.

O isimleri duymayı o kadar kanıksarız ki; kendi ismimiz gibi, kardeşimizin ismi gibi, sokağımızın semtimizin ismi gibi, yazmaya çalıştığımız bir hikayenin ya da romanın ismi gibi bize ait, bizim toplumsal hafızamıza ait bir çağrışım oluverirler.

Onları hatırlamak bizim için özel bir duruma karşılık gelmez; çünkü onları zaten hiç unutmayız, bizimle birlikte hep oradadırlar.

Kemal Sunal da o isimlerden biriydi, hep oradaydı, bir köşede var kalmaya devam ediyordu.

Bu ülkede yaşayan bir tek insan bile, kişisel tarihinin bir yerinde Kemal Sunal'a rastlamadığını söyleyemez.

Ben ilkokula başladığımda başlamış Kemal Sunal sinemaya. O günden beri de hayatımın bir yerlerinde hep bir Kemal Sunal bulundu. Çok sevdiğim, az sevdiğim, bu kadar çok karşılaşmaktan bıktığım, takdir ettiğim farklı zamanlar oldu. Ama şurası kesin ki, değişen o değildi, bendim. Benim bakış açım değiştikçe, kafamdaki Kemal Sunal portresi de farklılaşıyordu durmadan. Bu herkes için üç aşağı beş yukarı böyle... Toplum olarak bize kendimizi gösteren bir ayna oldu her zaman. Tabiatı gereği o hep sabit kaldı, bizse kılığımızı kıyafetimizi sürekli değiştirdik.

Yarınlarda bizim sosyolojik kütlemize vurgu yapanlar, Kemal Sunal'sız bir sözlükte bulamayacaklar tanımımızı.

***

"Kemal Sunal filmlerinin yüzüncü kez seyredilmesinin tek nedeni, halkın gülmek istemesidir. Ekonomik baskı altında zor günler geçiren vatandaş, evine geldiği zaman dışarıda yaşadıklarını unutmak istiyor. İktidarlar bugün ayakta kalabiliyorlarsa, bu Kemal Sunal sayesinde oluyor. İnsanlar benim filmlerimi gördüğü zaman dertlerini unutup, neşeleniyorlar. Dolayısıyla ben insanların stres ilacıyım. İnsanların stresini alıyorum. Diğer yandan Kemal Sunal filmlerinin vermiş olduğu mesajlar bugün bile geçerliliğini koruyor. Bu açıdan bakınca, halkın benim filmlerine sarılması bir anlamda çok üzücü. Bu Türkiye'nin bir adım bile ileri gitmemiş olmasının bir göstergesidir." diyor bir röportajda filmleri için Kemal Sunal.

Herhalde başkası daha iyi tanımlayamazdı.

Ben Kemal Sunal'ın sözünü ettiği bu toplumsal 'rol'ün negatif değil pozitif bir anlam içerdiğini düşünüyorum. Memleketi yöneten yüzlerce irili ufaklı ismin yapamadığı bir işin altından, Kemal Sunal yıllarca tek başına kalkmayı başardı. Kent yoksullarının, köy yoksunlarının, gecekondu yaşantılarının, ortadirek çoğunluklarının, simitçilerin, ayakkabı boyacılarının, tamirci çıraklarının, triko kızlarının, hacı amcaların, dul teyzelerin, anaların, babaların, oğulların, kızların, torunların, hepsinin, bu ülkede yaşayan ve yüzünün gülmesi için gerçekten çok az sebebi olan insanların yüzünü güldürdü. Her iki anlamıyla da saftı, kurnaz değildi, doğru kalmayı başardığı için sonunda hep o kazanıyordu. Umarım yine kazanmıştır.

Bizim yüzlerimizi güldürdü, Allah da onunkini güldürsün.


5 TEMMUZ 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...